Danıştay Kararı 12. Daire 2007/2766 E. 2009/5295 K. – T.

12. Daire         2007/2766 E.  ,  2009/5295 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/2766
Karar No: 2009/5295

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekilleri: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; davalı idareye bağlı … Yurt Müdürlüğünde, Yurt Müdürü olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Kanunun 125/C-a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali, işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve mali haklarının yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; dosyada mevcut tutanak ile konu ile ilgili kişilere ait ifadelerden; davacının, 11.11.2005 tarihinde Bölge Müdürlüğünden alınmayan evrakın biran önce alınması konusunda çaba sarf etmediği, şoföre evrakları almaması konusunda talimat verdiği hususlarının sabit olması nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı; Mahkeme kararının hukuk ve usule uygun olmadığını öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesinin 1. fıkrasında, disiplin amirlerinin yükümlülükleri belirtildikten sonra, 2. fıkrasında; memurların uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma cezalarından biriyle cezalandırılması gereken disipline aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren kanunen belli süreler içinde disiplin soruşturmasını başlatarak; gerekli cezayı uygulayarak disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğramasını önlemek, uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazı; cezalara ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde inceleyerek sonuçlandırmak zorunda oldukları vurgulanmıştır.
Bununla birlikte, disiplin cezası vermeye yetkili merciilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilerek, soruşturmacı görevlendirilmesiyle başlatılacak soruşturmada; varsa iddia sahipleri ile olayın açıklığa kavuşması için gerekli tanık ve davacının ifadeleri alınarak yapılacak araştırma ve inceleme ile soruşturma sonucunda olayın değerlendirilmesi; adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan hakkında soruşturmacı kanaat teklifinin de yer aldığı soruşturma raporunun hazırlanması, olayın şüpheye yer vermeyecek şekilde somut delillerle ortaya konulması, isnat edilen suç konusu eylem, işlem, tutum ve davranışların tek tek bildirilerek savunmasının alınması ve bunlardan sonra yetkili amir ve kurullarca yukarıda sıralanan bilgi ve belgelerin bulunduğu soruşturma dosyasının incelenerek karar verilmesi gerekmektedir.
Olayda; davacının; … Yurt Müdürü olarak görev yaptığı, Bölge Müdürlüğünde çalışan memurlar tarafından düzenlenen tutanakta; 11.11.2005 tarihinde … Yurt Müdürlüğü şoförünün gönderilen evrakları Bölge Müdürlüğüne getirdiği, Yurt Müdürlüğüne gönderilmesi gereken evrakları ise kabul etmediği, bunun nedeni olarak ise davacının talimatının gösterildiği, söz konusu evrakların 15.11.2005 tarihinde gönderildiğinin ifade edilmesi üzerine, konu ile ilgili kişilerin ifadelerine başvurulduğu ve davacının savunması da alınarak 657 sayılı Kanunun 125/C- a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, disiplin cezası alması nedeniyle 5102 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca ödenen ek ücretin altı ay süre ile kesildiği, aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı hakkında düzenlenen tutanaktan sonra disiplin amirince, olayla ilgisi bulunan kişilerin ifadesine başvurulmuş ve davacının savunması da alınmak suretiyle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de; yukarıda yer verilen kurallara göre, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tesbitinden sonra kanunla belirlenen süreler içerisinde ilgili memur hakkında soruşturma açılması, bu soruşturma sonucunda oluşturulan soruşturma raporunun değerlendirilerek yetkili disiplin amiri veya kurul tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekirken, dava konusu olayda davacı hakkında soruşturma açılmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan; 5102 sayılı Kanunun verdiği yetkiye istinaden, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yönetim Kurulunca 1.1.2004 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe konulan, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna Tabi Personeline 5102 sayılı Kanuna Göre Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Usul ve Esasların 5. maddesinde, görev unvanı, çalışma verimi ve hizmetlerin rasyonelliğini sağlayacak ilkeler gözönünde bulundurularak, kapsama dahil Kurum personeline Yönetim Kurulunca uygun görülen oran ve miktarda ek ödeme verileceği belirtilmiş, aynı Usul ve Esasların 12/c maddesinde de, aylıktan kesme cezası alan personele altı ay süreyle ek ödeme verilmeyeceği kuralına yer verilmiştir.
Bu düzenlemeyle bir disiplin cezası alana ayrıca bir de aylıktan kesme cezası niteliği taşıyacak şekilde belli bir süre ek ödemeden yararlandırmama yoluna gidilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Zira disiplin cezasına konu eylemler için uygulanacak yaptırım mevzuatta belirlenmiş olup, idari düzenlemeyle disiplin cezasının yanında aynı eylemden dolayı bir de gelir mahrumiyetine yol açacak biçimde düzenleme getirilmesine olanak tanıyan bir yetki davalı idareye tanınmamıştır.
Bu durumda, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna Tabi Personeline 5102 sayılı Kanuna Göre Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Usul ve Esasların 12/c maddesi hükmüne dayalı olarak davacının ek ödemesinin kesilmesinde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 13.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.