Danıştay Kararı 12. Daire 2007/2445 E. 2010/2201 K. 21.04.2010 T.

12. Daire         2007/2445 E.  ,  2010/2201 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/2445
Karar No: 2010/2201

Davacı: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: Davacı, Başbakanlık Merkez Teşkilatı ve Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin eki “Başbakanlık Merkez Teşkilatı ve Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü Disiplin Amirleri Cetveli’nin” 3. sırasında yer alan ve başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcısı unvanlı Başbakanlık personelinin üst disiplin amiri olarak müsteşarı da öngören düzenleme metninde “veya müsteşar” şeklinde yer alan ibarenin iptalini istemektedir.

Savunmanın Özeti: Dava konusu yönetmeliğin Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesine dayanılarak hazırlandığı, bu yönetmelikte, Başbakanlık Müsteşarının en üst disiplin amiri olduğunun belirtildiği, ayrıca 3056 sayılı Yasada da Başbakanın konumu ve görevlerinin önemi dikkate alınarak diğer Bakanlıklardan farklı olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu ile ilgili görevlerin ve yetkilerin Başbakanın yanısıra müsteşar ile ilişkilendirildiği, bu düzenlemeler karşısında müsteşarın başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcısının üst disiplin amiri olması hususunda hukuka ve mevzuata aykırı bir durum bulunmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Dava; Başbakanlık Merkez Teşkilatı ve Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin eki “Başbakanlık Merkez Teşkilatı ve Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü Disiplin Amirleri Cetvelinin” 3.sırasında yer alan ve Başmüfettiş,Müfettiş ve Müfettiş Yardımcısı Ünvanlı Başbakanlık Personelinin üst disiplin amiri olarak Müsteşarı da öngören düzenlemede yer alan “veya müsteşar” şeklinde yer alan ifadenin iptali istemiyle açılmıştır.
3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkındaki Kanunun 20.maddesinde ve Başbakanlık Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 3. ve 10.maddelerinde,Başbakanlık Müfettişlerinin Başbakan adına görev yaptıkları ve doğrudan Başbakanlığa bağlı oldukları belirtildiğinden,dava konusu düzenleme ile müsteşarında disiplin amiri olarak belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle,dava konusu düzenlemenin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, Başbakanlık Merkez Teşkilatı ve Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin eki Başbakanlık Merkez Teşkilatı ve Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü Disiplin Amirleri Cetvelinin 3. sırasında yer alan ve başmüfettiş, müfettiş ve müfettiş yardımcısı unvanlı Başbakanlık personelinin üst disiplin amiri olarak müsteşarı da öngören düzenleme metninde “veya müsteşar” şeklinde y er alan ibarenin iptali istemiyle açılmıştır.
T.C. Anayasası’nın 112. maddesinde, Başbakanın, Bakanlar Kurulunun başkanı olarak, bakanlıklar arasında işbirliğini sağlayacağı ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözeteceği hükme bağlanmıştır.
3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkındaki Kanunun 4. maddesinde ise; Başbakan’ın Bakanlar Kurulunun başkanı, bakanlıkların ve Başbakanlık teşkilatının en üst amiri olduğu belirtilerek, Türkiye Cumhuriyetinin yüksek hak ve menfaatlerini korumak ve gözetmek, milletin huzur ve güvenini sağlayıcı önlemler almak, genel ahlakı ve kamu düzenini muhafaza etmek, sosyal ve kültürel kalkınmayı sağlamak gibi görevleri sayılmış, 20. maddesinde de Teftiş Kurulu Başkanlığının, Başbakanın veya yetkili kılması halinde müsteşarın emri ve onayı ile Başbakan adına bu maddede yazılı görevleri yapacağı belirtilmiştir.
Anayasa’nın yukarıda yer alan 112. maddesi ve 3056 sayılı Yasanın 4. maddesi hükümleri ile Başbakanın hukuki ve siyasi konumu belirlenerek öncelikli görevleri düzenlenmiş, Başbakanın bu konumu, görevlerinin önem ve önceliği dikkate alınarak 3056 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile diğer bakanlıklardakinin aksine Başbakanlık Teftiş Kurulu ile ilgili görev ve yetkiler Başbakanın yanı sıra müsteşar ile de ilişkilendirilmiştir.
Bu durumda, yukarıda yer verilen Anayasa ve Kanun maddesi hükümleri karşısında dava konusu yönetmelik ile Başbakanlık müfettişlerinin üst disiplin amiri olarak müsteşarı da öngören düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Kaldı ki, anılan yönetmelik de “Başbakan veya yetkili kılması üzerine Müsteşar” şeklinde yapılan değişiklik ile 3056 sayılı Yasanın 20. maddesine paralel bir düzenleme yapıldığı da görülmektedir.
Öte yandan, müsteşar hakkındaki soruşturmaların üst disiplin amiri Başbakan olan Teftiş Kurulu Başkanı marifetiyle yaptırılabilecek olması karşısında, müsteşarın, hakkında soruşturma yapabilme yetkisi bulunan başmüfettiş müfettiş ve müfettiş yardımcılarının üst disiplin amiri olamayacağı yolundaki iddiaların hukuki dayanağının bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 21.4.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.