Danıştay Kararı 12. Daire 2005/6776 E. 2007/6383 K. 26.12.2007 T.

12. Daire         2005/6776 E.  ,  2007/6383 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2005/6776
Karar No: 2007/6383

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davacının beraat etmesinin daha önce hakkında verilen meslekten çıkarma cezasını ortadan kaldırmayacağı gibi meslekten çıkarma cezası nedeniyle tekrar aynı mesleğe dönme imkanı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğinden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamakta ise karar sonuç itibariyle yerinde olduğundan, kararın sonucu itibariyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, polis memuru olarak görev yapmakta iken meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılan davacının, beraat ettiğinden bahisle meslekten çıkarma kararının kaldırılarak yeniden polislik mesleğine atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile açıkta kaldığı süreye ilişkin tüm maddi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92. maddesinde “iki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleri ile çekilenlerden veya bu kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa atanmak isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71. madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler hükmüne yer verildiği, anılan maddeye göre, görevden çekilenlerin veya çekilmiş sayılanların, göreve dönmek istemiyle başvurmaları halinde, yeniden göreve atanmaları konusunda idarelere takdir yetkisi tanınmış olup, bu yetkinin kullanılması mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olarak yargı denetimine tabi olduğu, dosyanın incelenmesinden, polis memuru olarak görev yapan davacının, … Emniyet Müdürlüğüne görevli iken yetki ve nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak suçundan … günlü Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırıldığı, bu işleme karşı açtığı davanın … İdare Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla reddedildiği, anılan kararın Danıştay 12. Dairesince onandığı, davacının tekrar polisliğe atanmak istemiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine bakılan davayı açtığının anlaşıldığı, bir kamu görevine açıktan atama yapma konusunda idarelere taktir hakkı tanındığının açık olduğu, bu durumda, davacının yeniden göreve atanması yolundaki başvurusunun, mevcut personel ihtiyacının polis okullarında eğitim alan öğrencilerden karşılandığından bahisle ve davacının geçmiş hizmetleri de değerlendirilerek reddedildiği görüldüğünden ve idarelerin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, isteminin açıktan atama istemi olmadığını, beraat kararı nedeniyle meslekten çıkarma cezasının kaldırılarak eski görevine atanmasını ve ihraç tarihinden itibaren yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının iadesini istediğini, beraat kararı nedeniyle suçsuzluğu ortaya çıktığından idarenin hatalı işlemini geri alması gerektiğini, idarenin bu konuda taktir hakkı bulunmadığını, eksik inceleme ile verilen kararın hukuka uygun olmadığını ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 2. maddesinde, meslekten çıkarma cezası, memurun, Emniyet Örgütü Hizmetlerinde bir daha çalıştırılmamak üzere meslekten çıkarılması olarak tanımlanmış olup, meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılan bir emniyet mensubunun, bu ceza mahkeme kararı ile iptal edilmediği veya bir yasa hükmü ile ortadan kaldırılmadığı (af yasaları gibi) sürece bir daha Emniyet Örgütü Hizmetlerinde çalıştırılamayacağı, meslekten çıkarma cezası alan bir emniyet mensubunun göreve tekrar dönmek istemesi halinde idarenin bu kişileri göreve başlatıp başlatmama konusunda taktir hakkı bulunmadığı, aksine bu kişileri göreve almama konusunda bağlı yetki içinde olduğu açıktır.
657 sayılı Yasanın 131. maddesinde ise ” Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan madde uyarınca, memurun disiplin cezasını gerektiren eylemi nedeniyle aynı zamanda hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, yargılamasının devam ediyor olması veya yargılama sonucunda beraatine karar verilmiş olmasının ayrıca disiplin cezası uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gibi, disiplin cezası verildikten sonra disiplin cezasına konu eylem nedeniyle ceza mahkemesince verilen beraat kararının, disiplin cezasını ortadan kaldırmayacağı ve Devlet memurluğundan çıkarma veya meslekten çıkarma cezaları verilmesi durumunda da kişinin görevine geri dönmesi sonucunu doğurmayacağı da tabiidir.
Dava dosyasının incelenmesinden, polis memuru olarak görev yapan davacının, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/7. maddesi uyarınca … günlü Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırıldığı, bu işleme karşı açtığı davanın … İdare Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla reddedildiği, anılan kararın Danıştay 12. Dairesince verilen 28.3.2002 günlü ve E:20013489, K:20021249 sayılı kararla onanarak kesinleştiği, disiplin cezasına konu eylemi nedeniyle görevi kötüye kullanmak suçundan yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesince … günlü ve E: …, K. … sayılı kararla beraatine karar verilmesi üzerine 23.12.2003 tarihinde davalı idareye başvurarak, beraat kararı nedeniyle meslekten çıkarma kararının kaldırılarak göreve iade edilmesi ve açıkta kaldığı sürede yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının iade edilmesini istediği, davalı idarenin … günlü işlemle, meslekten çıkarma cezası ile ilişiği kesildiğinden talebinin karşılanmasının mümkün olmadığı belirtilerek isteminin reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının, meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleme karşı açtığı davanın reddedilerek, bu kararın kesinleştiği görüldüğünden ve ceza mahkemesince verilen beraat kararının disiplin cezasını ortadan kaldırması mümkün olmadığından, davacının isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, herhangi bir şekilde memurluk görevinden ayrılanların göreve alınma istemlerinin açıktan atama istemi olarak ele alınabilmesi için o kişinin göreve dönmesine yasal bir engel bulunmaması gerekmekte olup, davacının aldığı meslekten çıkarma cezasının yargı kararı ile ortadan kalkmaması ve af yasaları kapsamında da olmaması nedeniyle isteminin açıktan atama istemi niteliğinde ele alınmasına imkan bulunmamaktadır.Zira, meslekten çıkarma cezası nedeniyle davacıyı göreve almamak konusunda idare bağlı yetki içindedir.
Bu durumda, davanın, beraat kararının meslekten çıkarma cezasını ortadan kaldırmayacağı ve davacının bu ceza nedeniyle mesleğine dönme imkanı bulunmadığı gerekçesiyle reddi gerekirken, davacının talebinin açıktan atama istemi gibi ele alınıp açıktan atama konusunda idarenin taktir hakkı bulunduğundan ve idarenin gerek işleminde gerekse savunmasında yer almayan davacının durumunun açıktan atama koşulları içerisinde değerlendilip, taktir hakkının olumsuz olarak kullanıldığından bahisle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiş ise de, karar sonuç itibariyle yerindedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K:… sayılı kararın, yukarıda belirtilen gerekçeyle sonucu itibariyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 26.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.