Danıştay Kararı 12. Daire 2005/6399 E. 2006/220 K. 06.02.2006 T.

12. Daire         2005/6399 E.  ,  2006/220 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2005/6399
Karar No: 2006/220

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davacıya, dava konusu işlemlerin yazılı bildirimine ilişkin belgeler bulunmadan, dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihten önce öğrendiği kabul edilerek davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uyarlık bulunmadığından, bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacının öğretmen olarak atanmasına ilişkin onayın iptaline dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımından reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Anayasanın 125. maddesinde ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7nci maddesinin 2-a bendinde ,idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kuralına yer verilmek suretiyle ,idari davalarda dava süresinin başlamasında yazılı bildirimin esas alınması öngörülmüştür.
Ancak yazılı bildirime ilişkin belgenin bulunmaması halinde işlemin uygulanması, uygulamanın sonuçları ,konuyla ilgili diğer işlemlerin değerlendirilerek yazılı bildirime karine alınması ve bunun yazılı bildirimin yapıldığı tarih olarak kabulüne engel değildir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … İli emrine öğretmen olarak atanmasına ilişkin onayın iptal edildiğine dair işlemin davacıya 29.12.2003 tarihinde tebliğini gösterir belgenin bulunmadığı gibi davacının aynı tarihli dilekçesinden atama onayının iptalinden haberdar olduğu hususu da anlaşılamadığından 29.12.2003 tarihinin dava açma süresinin başlangıcı kabul edilmek suretiyle davanın süre aşımı yönünden reddinde yerindelik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. .

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, … yılı atama döneminde “kurumlar arası yeniden atama” yoluyla Matematik öğretmeni olarak atanma isteminde bulunan davacının; “açıktan atama” yerine “kurumlar arası atama” olarak atama biçimini yanlış kodlamasından dolayı atamasının iptal edilmesine ilişkin … günlü işlem ile durumunun yeniden incelenmesi istemli başvurusunun reddine dair … tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…,K:… sayılı karar ile; davacının 29.12.2003 tarihinde atamasının yapılmadığını öğrenmesi üzerine bu işleme karşı 29.12.2003 tarihinden itibaren 60 gün içinde ve en son 27.2.2004 tarihinde dava açması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 3.3.2004 tarihinde açılan davanın süreaşımı nedeniyle esasının incelenmesi olanağı bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı; 29.12.2003 tarihinde atama kararnamesinin … İl’ine ulaşmadığını öğrendiğini, gecikme nedeni olarak incelemenin sürdüğünü söylediklerini, işlemin tesis tarihinin … olduğunu, İdare Mahkemesinin incelemenin sürdüğüne ilişkin … tarihinde telefonda verilen bilginin tarihini yazılı bildirim tarihi olarak aldığını, … tarihli işlemin … Milli Eğitim Müdürlüğü’ne … tarihinde ulaştığını, işlemin kendisine … tarihinde tebliğ edildiğini, ayrıca yazılı bildirim olmadan dava açmasının mümkün olmadığını ileri sürmekte İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Anayasanın 125/3. maddesinde; idari işlemlere karşı açılacak davalarda, sürenin yazılı bildirimden itibaren başlayacağı,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7nci maddesinin 2-a bendinde de; dava açma süresinin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
İdari işlemin yazılı bildirimine ilişkin belgenin bulunmaması halinde işlemin uygulanması, uygulamanın sonuçları, konuyla ilgili diğer işlemlerin değerlendirilerek yazılı bildirime karine alınması ve bunun yazılı bildirimin yapıldığı tarih olarak kabulüne engel değildir. Ancak; idari işlem tesis edilmeden işlemin ilgiliye yazılı bildiriminin yapıldığının kabul edilmesine ya da işlemin öğrenildiğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan,2577 sayılı Kanunun 20.maddesinin 1.bendinde de; Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları kuralına yer verilmiştir.
İdari Yargılama Usulü Kanununun sözü edilen bu maddesi ile idari yargılama hukukunda re’sen araştırma ilkesinin benimsendiği, bu ilke ile mahkemelere uyuşmazlığın çözümünde her türlü evrak, bilgi ve belgeyi isteyebilme yetkisinin verildiği görülmektedir.
Resen araştırma ilkesi, bir taraftan yargılamada, gözönüne alınması gereken kamu düzenine ilişkin hususlarda mahkemenin sağlıklı bir sonuca ulaşabilmesi, bir taraftan da idari yargı denetiminin bir hukuka uygunluk denetimi olması ve herhangi bir işlem veya eylemin hukuka uygun olup olmadığının bazen kapsamlı bir araştırma ve incelemeyi gerektirebilmesi nedeniyle önemli bir ilkedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … yılı Aralık döneminde … İline Matematik öğretmeni olarak atandığını Milli Eğitim Bakanlığı internet sitesinden öğrendiği, … tarihinde … İline atanan öğretmenlerin listesinin ve kararnamelerinin … İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne geldiğini öğrenmesi üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittiği, davacıya evraklarının incelemede olduğunun bildirildiği, davacının aynı gün Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki görevlilerle yaptığı görüşmede başvurusunun hatalı olması nedeniyle evraklarının incelemede olduğunun bildirildiği, aynı gün atama başvurusu ile ilgili açıklamaları Bakanlığa gönderdiği, davacının atama biçimini yanlış kodlamasından dolayı gerekli koşul ve önceliği taşımadığı ve emsallerinin atanmadığının tesbit edildiği gerekçesiyle atamasının iptal edildiğine ilişkin … günlü ve … sayılı işlemin tesis edildiği, davacının atanmama işlemine karşı yaptığı başvurunun … günlü ve … sayılı işlem ile reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince; davacının 29.12.2003 tarihinde atamasının yapılmadığını öğrendiği kabul edilerek davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; iptali istenilen işlemin tesis edildiği 31.12.2003 tarihinden iki gün önce öğrenilemeyeceği açık olduğu gibi, davacının atamasının iptaline ilişkin işlemle birlikte, bu işleme karşı yaptığı itirazın reddine ilişkin … günlü işlemin iptali isteminde de bulunduğu hususları dikkate alınmak suretiyle, davacıya bu işlemlerin yazılı bildiriminin yapıldığı tarih açık olarak belirlenmeden, resen araştırma ilkesine aykırı olarak eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…,K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine,6.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.