Danıştay Kararı 12. Daire 2005/1136 E. 2005/2921 K. 13.09.2005 T.

12. Daire         2005/1136 E.  ,  2005/2921 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2005/1136
Karar No: 2005/2921

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesince verilen … günlü E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen dilekçe ret kararı üzerine verilen yenileme dilekçesinin süresinden sonra verildiğinin anlaşılmış olması nedeniyle, davanın süre aşımı yönünden reddi gerekirken, işin esasına girilerek verilen kararda hukuki isabet bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacının işe başlatılmamasına ilişkin işlemin iptali ve yoksun kaldığı özlük haklarının verilmesi istemiyle açılan davayı kabul eden idare mahkemesi kararının davalı idare tarafından temyiz yoluyla bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5/2. maddesinde; birden fazla kişinin müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği; aynı Kanunun 14/3-g maddesinde de; dava dilekçelerinin 3 ve 5 inci maddeye uygun olup olmadıkları yönünden inceleneceği, 15/1-d maddesinde ise; Kanunun 14. maddesinin 3/g bendinde yazılı hallere aykırılık görülürse, otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak suretiyle dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.
7201 sayılı Kanunun “Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası” başlıklı 17. maddesinde de; Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğin aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün … gün ve … sayılı yazısı ile kurumlar arası ataması uygun görülen davacının, işe başlatılmaması yolundaki işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle … İdare Mahkemesinde açılan dava sonucunda, anılan mahkemenin … gün ve … sayılı kararıyla; birden fazla kişinin davalı idarece işe alınmamalarına dair işleme karşı tek dilekçe ile dava açmalarının yasal olmadığı nedeniyle 2577 sayılı Kanunun 15/1-d maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde her bir kişinin ayrı ayrı dava açmakta serbest olmak üzere dilekçenin reddine karar verildiği, dilekçe ret kararının davacı vekili Av. … dava dilekçesinde tebligat adresi olarak gösterdiği adreste 11.9.2002 tarihinde sekreteri olarak çalışan … imzasına tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı vekili tarafından … Noterliğine gidilerek bulundukları istem doğrultusunda düzenlenen Tespit Tutanağında; … isimli sekreterin davacı vekilinin yanında çalışmadığı, mahkeme kararından haricen haberdar olduklarının tutanakla tespit ettirilerek yenileme dilekçesinin 6.11.2002 tarihinde verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, yukarıda açıklanan hükümlere göre, davacı vekilinin tebligat adresi olarak dava dilekçesinde gösterdiği adreste yapılan tebligatın usule uygun yapıldığı, davacı vekilinin 30 günlük yasal süreyi geçirdikten sonra verdiği yenileme dilekçesinin süresinde verilmediği anlaşıldığından, davanın esasına girilerek dava konusu işlemin iptali ve parasal haklarının faizi ile birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmesi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulmasının gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile kurumlar arası ataması uygun görülen davacının işe başlatılmaması yolundaki işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü E:…, K:… sayılı kararıyla; … Nakliyatı T.A.Ş.’nin Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kararı ile 2000 yılı içerisinde özelleştirilmesi nedeniyle … Nakliyatı T.A.Ş. bünyesinde görev yapan davacının hizmet akdinin şirketin yeniden reorganizasyon çalışmaları çerçevesinde … tarihinde feshedildiği, … İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı yazısıyla; Devlet Bakanlığından,2000 yılı Genel Yatırım ve Finansman Programının 4/7. maddesine istinaden … adet gemi adamı, … adet kara personeli olmak üzere toplam … adet sürekli işçi kadrolarına açıktan atama müsaadesi istenildiği, T.C. Devlet Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı yazısı eki ile … tarihli … sayılı yazı ve ekine göre 2000 yılı için toplam … adet sürekli işçi kadrosuna açıktan atama izni verildiği, bu kadrolardan … adedinin usta gemici ünvanına ait olduğu, bilahare Devlet Bakanlığınca ihtiyaç zımnında ünvan değişikliğine gidilerek … tarihli ve … sayılı yazının ve eki tablonun gönderildiği, bu tabloda usta gemici kadrosunun … olarak belirlendiği, ayrıca davalı idarece 2000 yılı Genel Yatırım ve Finansman Programının 4/10. maddesine istinaden 27.7.2000 tarihinde, … adet gemi adamı personel ihtiyacının karşılanmasının TC Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün … tarihli ve … sayılı yazısı ile uygun görüldüğü ve talep yazısının eki listede sunulan personel ile karşılandığı, davacının usta gemici olarak bu listede yer aldığı, usta gemici olarak atanması uygun görülen davacının işe başlatılmadığının anlaşıldığı, dosyada bulunan Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın … tarihli ve … sayılı yazısından, Gemi Trafik ve Yönetim Bilgi Sisteminin 2001 yılı ortalarında devreye alınması ve Genel Müdürlüğün ihtiyaç duyduğu elemanların temin edilmesi amacıyla, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün … tarihli ve … sayılı açıktan atama izinlerinin ekindeki şahıs ve kadrolarla değiştirildiği, belirtilen bu kadro ve ünvanlar arasında usta gemici ünvanının da yer aldığının görüldüğü, buna göre; davalı idarece belirlenen program ve hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için kalifiye elemanlarla çalışabilmek amacıyla kadro ve ünvan değişikliği yapılabileceği, ancak bu değişiklik yapılırken daha önce var olan bir kadronun yeni işlemde de yer almasına karşın sadece bu kadroya atanacak şahsın isminin değişmesinin nedenlerinin somut belgelere dayalı olarak ortaya konulması gerektiği, bu duruma göre; davalı idareye usta gemici olarak atanması uygun görülen davacının işe başlatılmamasına ilişkin somut bir neden ortaya konulamadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline, hukuka aykırı bulunarak iptal edilen işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının davanın açıldığı 17.7.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare, Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünce yapılan işlemler ile bildirilen listedeki kişilerin atanabilmesi için 233 sayılı KHK çerçevesinde kurulan bir Kamu İktisadi Kuruluşu olan … İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün Yönetim Kurulunun karar vermesi gerektiğini, Yönetim Kurulu’nca kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek yapılacak değerlendirme neticesinde uygun bulduğu kişilerin atanmasına karar vermesini müteakip bildirilen kişilerin Kuruluş ile bağlantılarının kurulabileceğini, isimleri bildirilen kişilerin atamalarının yapılıp yapılmaması yönünde sahip olunan takdir yetkisi kullanılmak suretiyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesini istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5/2. maddesinde; birden fazla kişinin müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği; aynı Kanunun 14/3-g maddesinde de; dava dilekçelerinin 3 ve 5 inci maddeye uygun olup olmadıkları yönünden inceleneceği, 15/1-d maddesinde ise; Kanunun 14. maddesinin 3/g bendinde yazılı hallere aykırılık görülürse, otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak suretiyle dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun “Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası” başlıklı 17. maddesinde de; Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğin aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; … Nakliyatı T.A.Ş.’nin Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kararı ile 2000 yılı içerisinde özelleştirilmesi nedeniyle … Nakliyatı T.A.Ş. bünyesinde görev yapan davacının hizmet akdinin şirketin yeniden reorganizasyon çalışmaları çerçevesinde … tarihinde feshedildiği, Kıyı … İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı yazısıyla; Devlet Bakanlığından,2000 yılı Genel Yatırım ve Finansman Programının 4/7. maddesine istinaden … adet gemi adamı, … adet kara personeli olmak üzere toplam … adet sürekli işçi kadrolarına açıktan atama müsaadesi verilmesinin istenilmesi üzerine kadroların alındığı, daha sonra Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile kurumlar arası ataması uygun görülen davacının işe başlatılmaması yolundaki işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının işlemin tesis edildiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı, … İdare Mahkemesinin … günlü.E:…, K:… sayılı kararıyla; birden fazla kişinin davalı idarece işe alınmamalarına dair işleme karşı tek dilekçe ile dava açmalarının yasal olmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-d maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde her bir kişinin ayrı ayrı dava açmakta serbest olmak üzere dilekçenin reddine karar verildiği, dilekçe ret kararının davacı vekili Av. … dava dilekçesinde tebligat adresi olarak gösterdiği adreste 11.9.2002 tarihinde sekreteri olarak çalıştığını beyan eden … imzasına tebliğ edildiği, Av. … ile birlikte iki yıldır komşusu olduğunu ileri süren … isimli kişinin … Noterliğine giderek bulundukları beyan doğrultusunda düzenlenen … günlü ve … nolu “Düzenleme Şeklinde Tesbit Tutanağı”nda; …İdare Mahkemesince verilen kararın Avukat … sekreteri olduğu iddiasıyla … isimli bir bayana tebliğ edildiğinin öğrenildiği, bu isimde bir kişinin sekreter olarak davacı vekilinin yanında çalışamadığının ifade edildiği, İdare Mahkemesi kararından haricen haberdar olunduğu ileri sürülerek yenileme dilekçesinin 6.11.2002 tarihinde verildiği anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanununun yukarıda yer verilen hükümlerine göre, davacı vekilinin avukatlık mesleğini yürüttüğü ve dava dilekçesinde tebligat adresi olarak belirtilen adreste davacının sekreteri olduğunu bildiren … isimli kişiye 11.9.2002 tarihinde yapılan tebligatın usule uygun olarak yapıldığı açıktır.
Bu durumda, … İdare Mahkemesince verilen dilekçe ret kararının davacı vekilinin adresinde usule uygun tebliğ edildiği tarih olan 11.9.2002 tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yenileme dilekçenin verilmesi gerekirken bu süre geçirildikten sonra 6.11.2002 tarihinde dilekçenin verilmiş olması nedeniyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiğinden, işin esasına girilerek dava konusu işlemin iptaline ve davacının yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının 17.7.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan …-YTL yürütmenin durdurulması harcı ile …-YTL posta pulunun istemi halinde davalı idareye iadesine, 13.9.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.