Danıştay Kararı 12. Daire 2004/2961 E. 2005/104 K. 28.01.2005 T.

12. Daire         2004/2961 E.  ,  2005/104 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/2961
Karar No: 2005/104

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesinin davanın adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddine ilişkin kararında hukuka uyarlık bulunmadığından bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: … Bilgi İşlem Merkezinde sözleşmeli çözümleyici koordinatör olarak görev yapan davacının, 2004 yılı hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin … Yönetim Kurulunun … gün ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davayı görev yönünden reddeden idare mahkemesi kararının davacı tarafından temyiz yoluyla bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … Vakfı ile … Anonim Şirketi arasındaki sözleşme ile ilgili olarak ortaya çıkan bir ihtilaf nedeniyle adı geçen şirket ile … Bilgi İşlem Merkezi personelinin disiplin ve cezai sorumluluklarının araştırılması sonucunda, davacının hizmetin ifasında adil, eşit ve tarafsız çalışmadığından bahisle Yönetim Kurulu Kararıyla Sözleşmenin yenilenmemesine karar verildiği ve bu işleme karşı açılan davanın idare mahkemesince görev yönünden reddedildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince dava konusu işleme karşı açılan dava mahkemece görev yönünden reddedilmişse de, sözü edilen sözleşmenin … vakfı ile değil bir kamu kurumu olan … Başkanlığı ile yapıldığı görülmektedir.
Bu durumda, bir kamu gücüne dayalı olarak tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü idari yargıya ait bulunduğundan, uyuşmazlığın adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulmasının gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
… Bilgi İşlem Merkezinde sözleşmeli statüde çözümleyici koordinatör olarak görev yapan davacının, 2004 yılı hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin … Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile açıkta kaldığı süreye ilişkin aylık ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin, … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; incelenen davada, … Vakfı tarafından işletilen … Bilgi İşlem Merkezinde sözleşmeli, çözümleyici koordinatör olarak görev yapan davacının, soruşturma sonucu 2004 yılı sözleşmesinin yenilenmemesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığının anlaşıldığı, davacının görev yaptığı …Vakfının, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulduğu ve faaliyetlerini de özel hukuk hükümlerine göre yürüttüğü, dolayısıyla özel hukuk hükümlerine göre faaliyette özel hukuk tüzel kişisi olan bu vakfın kamu kurum ve kuruluşu niteliğinde bir kuruluş olarak nitelendirilme olanağı bulunmadığından …Vakfı Yönetim Kurulunca tesis edilen işlem hakkında açılan davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevinde bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı, 657 sayılı Yasanın 4/B maddesi uyarınca davalı idarede sözleşmeli personel statüsünde çalıştığını, söz konusu statüde çalıştırılacak personelin adet ve niteliklerinin genel bütçeye konularak Devlet Personel Başkanlığınca kuruluşun ihtiyacına göre onaylandığını ve onayı alınan personelin sözleşmesinin ise Maliye Bakanlığınca vize edildiğini, … ile en son yaptığı sözleşmenin bu çerçevede 2003 Mali Yıl Bütçe Kanununa göre vize edildiğini, hizmet sözleşmesinin taraflarından olan … Yönetim Kurulu kararı içeriğinde belirtilen sözleşmenin şahsının 657 sayılı Yasanın 4/B maddesi uyarınca … ile yaptığı sözleşme olmadığını, akdinin feshine dayanak olan … Yönetim Kurulu kararında bahsi geçen sözleşmenin …Vakfı ile …A.Ş arasında hizmete yönelik yapılmış bir sözleşme olup dava konusu edilen ve sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin … Yönetim Kurulu kararı ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, feshedilen sözleşmeyi Medeni Kanuna göre kurulan …Vakfı ile değil, bir kamu kurumu olan ve 657 sayılı Yasa’ya göre personel istihdam eden … Başkanlığı ile imzalandığını, belirtilen nedenlerle davanın idari yargının görevinde olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4.maddesinin B)bendinde; Sözleşmeli Personel, “kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri olduğu” hükmü yer almıştır.
2797 sayılı … Kanunu’nun, Başkanlar Kurullarının Görevlerini belirleyen 17.maddesinin 1/d bendinde, Birinci Başkanlık Kurulunun, Yüksek Disiplin Kurulu ile Yönetim Kurulu kararlarına karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlayacağı, 17.maddesinin son paragrafında, Başkanlar Kurullarının itiraz üzerine veya doğrudan doğruya verdikleri bütün kararlarının kesin olduğu, bu kararlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamayacağı hükmü, 20.maddesinde ise, Yönetim Kurulunun görevleri arasında, hakimlik ve savcılık sınıfından olmayan … personelinin atama ve nakil, yükselme, disiplin ve sair özlük işlerini yürütmenin bulunduğu hükmü kurala bağlanmıştır.
Bir tasarruf yada kararın idari işlem sayılabilmesi için, o tasarruf veya kararın bir kamu kurumunca yada idare örgütü içinde yer alan bir idari makamca tesis edilmiş veya verilmiş olması ve idarenin kamu hukuku alanında gördüğü faaliyetlerle ilgisi bulunması gerekir. İdari işlemin, “idarenin kamu hukuku alanında gördüğü faaliyetlerle ilgisi bulunması gereği, idare mahkemelerinin görevini belirlemede kesin bir öneme sahiptir. Bu unsur, idari işlemleri idarenin özel hukuk hükümlerine dayanarak tesis ettiği tasarruflardan ayıran temel ölçü olmaktadır. İdari İşlemler kamu kurum ve kuruluşları tarafından kamu hukuku kuralları uyarınca tek taraflı olarak tesis edilen ve resen uygulanabilir nitelikte olan hukuki tasarruf olarak da tarif edilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, … Bilgi İşlem Merkezinde sözleşmeli statüde çözümleyici koordinatör olarak görev yaptığı, …Vakfı ile … Anonim Şirketi arasındaki sözleşme ile ilgili olarak ortaya çıkan ihtilaf nedeniyle adı geçen şirket ile … Bilgi İşlem Merkezi personelinin disiplin ve cezai sorumluluklarının araştırılması sonucunda, davacının hizmetin ifasında adil, eşit, tarafsız çalışmadığından bahisle …ın bir karar organı olan Yönetim Kurulunun … günlü, … sayılı kararıyla, 2004 yılı hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine karar verildiği, bakılan davanın ise bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, … günlü ve … sayılı Yönetim Kurulu kararıyla, bilgi işlem merkezinde programcı olarak göreve başlayan davacının, hizmet sözleşmesinin incelenmesinden; sözleşmenin diğer tarafının … Başkanlığı olduğu ve söz konusu sözleşmenin 657 sayılı YasaInın 4/B maddesi ve 6.6.1978 tarih ve 7/15754 sayılı Kararnamenin 14.maddesi uyarınca akdedildiği, davalı idarece, davacının temyiz dilekçesine verilen cevapta da, davacının 657 sayılı Yasa’nın 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli personel statüsünde çalıştığının belirtildiği, öte yandan dosyada bulunan belgelerin incelenmesinden; davacının hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu kararın …Vakfı Yönetim Kurulunca değil, …ın karar organı olan Yönetim Kurulu tarafından tesis edildiği görülmektedir.
Bu durumda, davalı idarede, 657 sayılı Yasa’ya tabi olarak sözleşmeli statüde çalışan davacının, bir kamu kurumu olan … Başkanlığı ile yaptığı hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemin, 2797 sayılı … Kanunu uyarınca, hakimlik ve savcılık sınıfından olmayan … personelinin atama, nakil, yükselme ve sair özlük işlemlerini yürütmek ve bunlarla ilgili kararlar almakla görevli Yönetim Kurulu kararıyla, kamu gücüne dayalı olarak ve tek taraflı bir şekilde idare hukuku ilkeleri içerisinde tesis edildiği anlaşılmış olup idare hukuku kuralları çerçevesinde yapılan işlemlerden doğan uyuşmazlıkların çözümünün idari yargının yetki ve görevi içinde bulunması nedeniyle, uyuşmazlığın adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan açılan dava, idari yargının görevinde olmakla birlikte, mahkemece dava konusu Yönetim Kurulu kararına karşı Başkanlar Kuruluna yapılacak itirazı düzenleyen 2797 sayılı … Kanunu’nun 17.maddesi uyarınca idari mercii tecavüzü bulunup bulunmadığı yönünden de olayın değerlendirileceği tabidir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan …lira yürütmenin durdurulması harcı ile …lira posta pulu ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, 28.1.2005 tarihinde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

(X)KARŞI OY
… Bilgi İşlem Merkezinde sözleşmeli çözümleyici koordinatör olarak görev yapan davacının, hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açtığı davada, … Kanununun 17.maddesi uyarınca, Yönetim Kurulu kararına karşı Birinci Başkanlık Kuruluna itiraz yolunun öngörülmüş olması nedeniyle, mahkemece idari mercii tecavüzü yönünden davanın incelenerek reddine karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.