Danıştay Kararı 12. Daire 2004/2238 E. 2007/881 K. 28.02.2007 T.

12. Daire         2004/2238 E.  ,  2007/881 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/2238
Karar No: 2007/881

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):…
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Davalı İdare Yanında Davaya Katılan: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan davacının,bu görevinden alınarak yerine yedek yönetim kurulu üyesinin atanmasına dair … günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açtığı davada; davacının görevine herne kadar Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu’nca son verilmesi gerekmekte ise de; dokuz kişiden oluşan Merkez Birliği Yönetim Kurulu’nun aralarında davacının da bulunduğu altı üyesi hakkında “T.C.K.’nun 80. ve 240. maddeleri ile 1136 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddelerini ihlal etmek” suçundan dolayı soruşturma ve kamu davası açıldığı, Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin ekseriyetinin görevine son verilmesine ilişkin işletilmesi gereken yöntemin mevzuatta açık olmadığı,ancak; Merkez Birliği Yönetim organının boş bırakılamayacağı, Ana Sözleşmede yönetim kurulu üyeliklerinde boşalma olması halinde belirli koşullar altında Bakana atama yetkisi tanınmış bulunması nedeniyle, Bakanlıkça, genel kurulun toplantıya çağrılarak ilk genel kurula kadar yönetim kurulu üyeliklerine ve buna bağlı olarak da yönetim kurulu üyesi olan davacının yerine yedek üye atanması suretiyle tesis edilen işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dava, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan davacının, bu görevinden alınarak yerine yedek yönetim kurulu üyesinin atanmasına dair … günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun olay tarihinde yürürlükte bulunan 6/1. maddesinde; Merkez Birliği Teftiş Kurulu tarafından yapılacak denetim sonuçlarına göre,görevleri ile ilgili olarak suç işledikleri anlaşılan ve görevden alınmaları uygun görülen kooperatif,Bölge Birliği ve Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyeleri ve denetçileri ile personelinin görevlerine Merkez Birliği Yönetim Kurulu’nca son verileceği ve bu hususlardaki usul ve esasların 5. maddede belirtilen yönetmelikte belirtileceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde hükmüne dayanılarak hakkında dava açılan davacının,dava sonucu beklenilmeksizin Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyeliği görevine son verilmiş ve yerine yedek yönetim kurulu üyesi atanmıştır.
Bu nedenle,maddede sözedilen “suç işledikleri anlaşılan” ibaresinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Anayasanın 38/4. maddesinde; suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar,kimsenin suçlu sayılamayacağı kuralına yer verilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesinde de; bir suç ile itham edilen her şahısın, suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar masum sayılacağı,Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 14/2. maddesinde de; kendisine bir suç isnat edilen herkesin, hukuken suçlu bulununcaya kadar masum sayılma hakkına sahip olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Adil yargılanma hakkının temel bir parçası olan masumiyet karinesi,diğer unsurların yanı sıra,bir ceza yargılamasında, ispat külfetinin iddia makamına ait olduğu ve sanığın şüpheden yararlanma hakkına sahip olduğu anlamına gelir.
Hukuk devletinde geçerli olan bu ilke uyarınca mahkumiyete dair bir yargı kararı olmadan kimsenin suçlu olarak ilan edilmemesi gerekir.
Bu durumda, henüz hakkında dava açılan ve dava sonuçlanana kadar “masum” sayılması gereken davacının, suç işlediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle ve anılan Kanun hükmü uyarınca Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyeliği görevine son verilmesinde ve yerine yedek yönetim kurulu üyesi atanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Kaldı ki, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun anılan hükmünde 2005 yılında yapılan değişiklikle, yargı mercilerince mahkumiyet kararı verilmesi halinde Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerine son verilebileceğinin öngörülmüş olması da dikkate alınarak davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 28.2.2007 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X)KARŞI OY:
Dava, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan davacının,bu görevinden alınarak yerine yedek yönetim kurulu üyesinin atanmasına dair 6.1.2003 günlü ve 3 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Davacının, yönetim kurulu üyeliği görevinden alınması ve yerine yedek üye atanmasına ilişkin işlemin dayanağı olarak 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanununun 6. maddesi ve Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Ana Sözleşmesinin 26. maddeleri hükümleri dikkate alınmıştır.
Buna göre, davalı idarenin … günlü ve … sayılı yazısı ile … Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan başvuru sonucunda, davacı hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinde “1163 sayılı Kooperatifler Kanununa muhalefet etmek” suçundan açılan davada verilen … günlü,E:…,K:… sayılı karar ile, davacının suç işleme kastı bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiş olması ve 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununun 6. maddesini değiştiren 5330 sayılı Kanunun 5. maddesi ile Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyelerinden suç işleyenlerin bu fiilleri nedeniyle haklarında yargı mercilerince mahkumiyet kararı verilmesi halinde görevlerine son verilebileceğinin düzenlenmiş olması hususları birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, hakkında mahkumiyet kararı bulunmadan davacının Merkez Birliği Yönetim Kurulu üyeliği görevinin sona erdirilmesinde ve yerine yedek üye atanmasında hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına karşıyım.