Danıştay Kararı 12. Daire 2003/497 E. 2003/672 K. 20.03.2003 T.

12. Daire         2003/497 E.  ,  2003/672 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/497
Karar No: 2003/672

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: … İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Uyuşmazlık, davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
657 sayılı Yasanın 125/D-ı maddesinde; Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayırımı yapmak, kişilerin yarar ve zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak, “kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı Yasanın 125/c-ç maddesinde de; Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zararında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak” aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Öte yandan, 657 sayılı Yasanın, “Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurallar” başlıklı 126.maddesinde ise ; Uyarma kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir. Disiplin Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur. Cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler” kuralına yer verilmiştir.
Olayda da; davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda “kademe ilerlemesinin durdurulması” cezasıyla cezalandırılması gerektiği sonucuna varılmakla birlikte disiplin kurulu kararının atamaya yetkili amir olan Bakan tarafından yeniden değerlendirilerek ilgilinin sicil ve disiplin durumu dikkate alınıp bir alt ceza olan aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.
Anılan 126 ncı madde hükmünden anlaşılacağı üzere disiplin kurulunca aynen kabul edilen cezanın atamaya yetkili amir tarafından değiştirilemiyeceği kuşkusuzdur.
Ancak, davacının eyleminin aylıktan kesme cezasını gerektirmekteysede disiplin kurulu kararının ilgili Bakan tarafından değiştirilemeyeceği anılan Yasa hükmü gereği olduğu gibi davacıya aylıktan kesme cezası önerilmesi durumunda idare mahkemesinin söz konusu kararıyla bu cezayı vermeye yetkili amirin takdir yetkisini ortadan kaldırarak bir alt ceza verilmesi yolundaki gerekçesinde de hukuki isabet bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle aksi yöndeki mahkeme kararının bozulmasının uygun olduğu düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, … Sanayi ve Ticaret İl Müdürü olan davacının, 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … günlü ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dava ve soruşturma dosyasının birlikte incelenmesinden, … Sanayi ve Ticaret İl Müdürü olan davacının, Periyodik muayene zamanı geçen ve cezalı duruma düşen ölçü aleti sahiplerine idari para cezası verilmediği iddiası ile ilgili olarak hakkında düzenlenen soruşturma raporunda, bazı belediye ve şirketlerden 4.8.2000 tarihine kadar muayenelerini yaptırmalarının istenildiği, oysa bunlardan … Belediyesinin 4.2.2000, … Belediyesinin 11.5.2000 gününde muayene için müracaat ettikleri, bu müracaatlar üzerine, Ölçü ve Ölçü Aletlerini Muayene Yönetmeliğinin 9.maddesi gereğince, belediyelere muayene gününü belirleyen belge verilmesi ve ayrıca zamanında müracaat etmediği, 11.5.2000 günlü müracaatından anlaşılan … Belediyesine para cezası uygulanması gerekirken bunların yapılmadığı, hem belirtilen hem de başka kuruluşların muayene kartlarında en son muayenenin 1998 yılında yapıldığı ve halen 2000 yılının periyodik muamelerinin ve damgalarının yapılmadığı bu nedenle periyodik muayene zamanında müracatta bulunmayan ölçü aleti sahiplerine ceza uygulamayan davacının bu fiilinin, 657 sayılı Yasanın 125/D-ı maddesi kapsamında değerlendirilmek suretiyle dosyanın disiplin kuruluna gönderildiğinin anlaşıldığı, anılan kurulca muhakikçe getirilen teklif aynen kabul edilerek Bakanlık makamına sunulması üzerine ilgili bakan tarafından davacıya 657 sayılı Yasanın 125/C maddesine göre 1/30 oranında aylıktan kesme cezasının verildiğinin anlaşıldığı, uyuşmazlık konusu olayda, davacı hakkında düzenlenen soruşturma raporunda; adı geçenin, ölçü ve tartı aletlerinin periyodik muayene müracaatını zamanında yapmayan ve Ayar Kanunu uyarınca cezalı duruma düşen kişi ve kuruluşlara idari para cezası uygulamaması fiilinin, 657 sayılı Yasanın 125/D-ı maddesinde belirtilen; “Görevin yerine getirilmesinde kişilerin yarar ve zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak.” fiili kapsamında değerlendirilip, getirilen teklif disiplin kurulunca aynen kabul edilmiş ise de, aynı soruşturma raporunda, davacının sözkonusu fiili nedeniyle kişisel menfaat sağladığı yönünde bir kanaat oluşmadığından hakkında ayrıca ceza takibatına yönelik bir soruşturma teklifine gerek görülmediğinin belirtildiği, ayrıca yukarıda bahsedilen durumun, müdür ve memur arasındaki sürtüşmeden kaynaklandığının düşünüldüğü belirtildiğinden, 657 sayılı Yasanın 125/D-ı maddesindeki fiilin gerçekleştiğinden bahsetmeye olanak bulunmadığı, bu halde, davacı tarafından, muayene yılının Ocak ayının başından Şubat ayının sonuna kadar müracaat etmeyen ölçü ve ölçü aletleri sahipleri veya ilgilileri hakkında müracaat etmediklerinin anlaşılması karşısında, 3516 sayılı Yasanın 15/b maddesi gereğince idari para cezası uygulanması gerektiği halde, esas itibariyle müdür ve memur arasındaki sürtüşmeden kaynaklanan nedenlerden dolayı Şubat ayı sonundan sonra müracaat edenlere ceza uygulanmadığı hususunun açık olduğu, bu fiilin 657 sayılı Yasanın 125/C-a maddesinde belirtilen, kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek fiiline tekabül ettiğinin açık olduğu, diğer yandan, disiplin kurulunca “kademe ilerlemesinin durdurulması” yönünde getirilen teklifin aynen kabul edilmesi üzerine atamaya yetkili amir olan Bakan tarafından alt ceza unsurları gözönünde bulundurularak 1/30 oranında aylıktan kesme cezasının verildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle, davacının fiili 657 sayılı Yasanın 125/C-a maddesine tekabül ettiğinden hakkında yapılan soruşturma sonucu, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası önerilmesi ve disiplin kurulunca da getirilen teklif aynen kabul edilmek suretiyle atamaya yetkili amir onayına sunulmasında hukuka uyarlık görülmediği, bu durumda, davacının fiiline uyan 657 sayılı Yasanın 125/C-a maddesine tekabül eden disiplin cezasının önerilmesi ve teklif edilen cezanın disiplin kurulunda değerlendirildikten sonra atamaya yetkili amir olan Bakan tarafından alt ceza unsurları da değerlendirilmek suretiyle bir derece hafif olan cezanın verilmesi gerekirken aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürmekte ve idare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Yasanın 125/D-ı maddesinde; “Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar ve zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak.” kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış, aynı Yasanın 125/C-a maddesinde de; “Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçeleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak.” aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Öte yandan, 657 sayılı Yasanın, “Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar” başlıklı 126.maddesinde ise; “Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir. Disiplin Kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda “kademe ilerlemesinin durdurulması” cezasıyla cezalandırılması gerektiği sonucuna varılmakla birlikte disiplin kurulu kararının atamaya yetkili amir olan Bakan tarafından yeniden değerlendirilerek ilgilinin sicil ve disiplin durumu dikkate alınıp bir alt ceza olan aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan 657 sayılı Yasanın 126.maddesinde; önerilen ve disiplin kurulunca aynen kabul edilen cezanın atamaya yetkili amir tarafından değiştirilemeyeceği açıkca hükme bağlanmış olup, İdare Mahkemesince olayın değerlendirilmesi sonucunda davacının eyleminin aylıktan kesme cezasını gerektirdiği sonucuna varılmasında isabetsizlik bulunmamakla birlikte, disiplin kurulu kararının ilgili Bakan tarafından değiştirilmesinin uygun görülmesine dair gerekçesinde hukuka uyarlık görülmediği gibi, kararın yukarıda belirtilen gerekçesine uygun olarak davacıya aylıktan kesme cezası önerilmesi durumunda, bu cezayı vermeye yetkili amirin takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde bir alt ceza verilmesi gerektiği yolundaki gerekçesinde isabet görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacının eylemine uygun aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasında isabetsizlik bulunmamakla birlikte kınama cezasının verilmesi gerektiği sonucunu doğuracak şekilde işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararı hukuken isabetli bulunmadığından davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3.fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan … lira posta pulu ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 20.3.2003 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X)KARŞI OY
Temyiz isteminin reddi ile hukuk ve usule uygun bulunan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyım.