Danıştay Kararı 12. Daire 2003/4902 E. 2006/6692 K. 26.12.2006 T.

12. Daire         2003/4902 E.  ,  2006/6692 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/4902
Karar No: 2006/6692

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi hükmü uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dava, davacının Çevre Bakanlığı’nda Başmüfettiş olarak görev yaptığı dönemde işlediği iddia edilen fiil uyarınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-a maddesi hükmü uyarınca “1/30 oranında aylıktan kesme” cezası ile cezalandırılmasına dair … günlü ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğinin 19. maddesinde, disiplin amirlerinin memurların uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma cezalarından biriyle cezalandırılması gereken disipline aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren kanunen belli süreler içinde disiplin soruşturmasını başlatmakla yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Bu hükme göre ilgililer hakkında disiplin cezası verilmeden önce disiplin hukuku ilkelerine uygun bir disiplin soruşturması açılması, objektif bir soruşturma yapılması için soruşturmacı olarak görevlendirilen kişinin olayla bir ilgisinin bulunmaması, sonrasında ise yetkili disiplin amirleri ve kurullarınca fiile uygun cezanın verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, davacının “Denetim rehberi” hazırlanması için oluşturulan komisyonda görevlendirilmesinin Çevre Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı’nca yapılmış olmasına karşın, görevini yerine getirmediği iddiasıyla yapılan soruşturmanın da aynı kişi tarafından yapılarak ceza teklifinde bulunulmuş olmasında disiplin soruşturmasının en önemli ilkelerinden olan tarafsızlık ilkesine uyarlık bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesinin bu hususu gözardı ederek verdiği kararda isabet olmamakla beraber karar sonucu itibariyle yerinde olduğundan İdare mahkemesi kararının belirtilen bu gerekçe ile değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince davacının 14.7.2006 tarihli dilekçe ile 5525 sayılı Kanunun 2/2. maddesi hükmü uyarınca davaya devam etme isteminde bulunduğu görülerek işin gereği düşünüldü:
Dava, davacının Çevre Bakanlığı’nda Başmüfettiş olarak görev yaptığı dönemde işlediği iddia edilen fiil uyarınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-a maddesi hükmü uyarınca “1/30 oranında aylıktan kesme” cezası ile cezalandırılmasına dair … günlü ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 1.2.2002 günlü Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın Olur’u ile denetimlerde uygulama birliğinin sağlanarak, denetim kalitesinin yükseltilmesi amacıyla “Denetim rehberi” hazırlanması için oluşturulan Komisyonun Başkanlık görevinin davacıya verildiği, davacının rahatsızlanması sonucu 20 gün sıhhi izin aldığı, sıhhi izininin bitiminde görevine başlayarak, Komisyonda görevli kişilere yardımcı olmak istediğini ifade ettiği gibi hazırlanan “Denetim rehber”ini imzalamak suretiyle makam onayına sunduğu ve makam tarafından da “Denetim rehberi” uygun bulunarak işleme konulduğu görülmekle davacıya isnad edilen ve 657 sayılı Kanunun 125/C-a maddesinde tanımlanan fiilin gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığı, bu durumda davacıya 657 sayılı Yasanın 125/C-a maddesi uyarınca disiplin cezası verilmesinde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı, hukuka aykırılığı yargı mercilerince saptanan işlemler nedeniyle ilgililerin uğradığı zararların tazmininin de Anayasanın 125. ve 2577 sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle işlemin iptaline,işlemden dolayı uğradığı parasal kayıpların 25.4.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare, davacının kendisine verilen görevin kendisinden alınmasını istemediği gibi, kullandığı sıhhi iznin sonunda da görevini yerine getirmediğini, diğer müfettişlerin tamamladığı çalışmayı kendi sorumluluğunda olduğu bilinciyle imzalayarak verdiğini, Teftiş Kurulu Tüzüğü’nün 23. ve Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nin 15. maddeleri hükümlerine rağmen çalışmalara katkıda bulunmasını iyi niyet göstergesi olduğunu söylediğini, ancak, Başkan veya üye olarak Komisyona katkısının bulunmadığının ifadelerinden anlaşıldığını, resmi yazı ile verilen görevin yapılmamasının cezayı gerektirdiğini, cezanın iptali yolunda İdare mahkemesi kararının disiplin cezası işlemeye teşvik edici olduğunu ileri sürmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-a maddesinde; kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak fiillerini işleyen memurun, brüt aylığından 1/30-1/8 oranında kesinti yapılmak suretiyle cezalandırılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının davalı idarede başmüfettiş olarak görev yaptığı 1.2.2002 tarihinde Çevre Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı tarafından, dört müfettiş ile birlikte denetimlerde uygulama birliğinin sağlanarak denetim el kitabı hazırlanması için oluşturulan Komisyonun başkanı olarak görevlendirildiği, davacıya … Hastanesi hekimi tarafından 4.2.2002 tarihinde verilen 20 günlük sağlık raporunun kurumca sağlık iznine çevrildiği, davacının sağlık izninin bitiminde görevine başladığı, Komisyon çalışmalarına katılmadığı halde hazırlanan ve kendisine 11.3.2002 tarihinde diğer Komisyon üyelerince teslim edilen “Denetim rehber”ini aynı gün Teftiş Kurulu Başkanlığı’na sunduğu, idarece davacının rehber hazırlanmasında ihmal ve savsamasının bulunduğu ve Komisyon Başkanlığı görevini yerine getirmediği halde çalışmada katkısı varmış gibi imzalayarak teslim ettiği gerekçesiyle hakkında açılan soruşturma sonucunda düzenlenen raporda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/D-n maddesi hükmü uyarınca “bir yıl süreli kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılması teklifinin getirildiği, Çevre Bakanlığı Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın … günlü ve … sayılı kararı ile bu önerinin reddi üzerine 17.6.2002 günlü Bakanlık oluru ile anılan Kanunun 125/C-a maddesi uyarınca “1/30 oranında aylıktan kesme” cezası ile cezalandırıldığı, temyize konu davanın da bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının Başmüfettiş olarak görev yaptığı Çevre Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın teftiş, inceleme ve soruşturma işlemlerinin belli bir disiplin içerisinde yürütülmesi amacıyla oluşturulan Komisyonun Başkanı olarak görevlendirilmesinden sonra kullandığı sıhhi iznin bitiminden itibaren Komisyon çalışmalarına katılmadığı halde diğer komisyon üyelerince hazırlanan “Denetim rehberi”ni kendi koordinasyonunda hazırlanmış gibi sunma eylemi karşılığında 657 sayılı Kanunun 125/C-a maddesi hükmü uyarınca “1/30 oranında aylıktan kesme” cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından bu cezanın iptali yolunda verilen İdare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine,26.12.2006 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X)KARŞI OY:
Temyize konu İdare mahkemesi kararı hukuk ve usule uygun olup,onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyız.