Danıştay Kararı 12. Daire 2003/3266 E. 2006/6688 K. 26.12.2006 T.

12. Daire         2003/3266 E.  ,  2006/6688 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/3266
Karar No: 2006/6688

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…,K: … sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi hükmü uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince davacının 24.7.2006 tarihli dilekçe ile 5525 sayılı Kanunun 2/2. maddesi hükmü uyarınca davaya devam etme isteminde bulunduğu görülerek işin gereği düşünüldü:
Dava, … İli, … İlköğretim Okulu Müdürü olarak görev yapan davacının, işlediği iddia edilen fiillerden dolayı tevhiden 657 sayılı Kanunun 125/D maddesinin (c) ve (f) fıkraları uyarınca “Bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılmasına dair … il Milli Eğitim Disiplin Kurulu’nun … günlü ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…,K:… sayılı kararıyla; davacının Okul Müdürü sıfatıyla tasarrufu altında bulunan okula ait paraları zimmetine geçirmek suretiyle çıkar sağladığı konusunda somut bir bilgi ve belge olmadığı gibi, zimmet suçunu işlediğine yönelik adli yargı mercilerince verilmiş bir karar bulunmadığı; ancak, tanık beyanlarına göre 2001-2002 eğitim ve öğretim yılı başında okula temizlik malzemesi alındığına dair kayıt düşülmek suretiyle gerçek dışı belge düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu maddi ve hukuki duruma göre, davacının gerçek dışı belge düzenlemek suçunu işlediği anlaşıldığından, bu eyleminin karşılığında iki yıllık zamanaşımı süresi içinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, okulların bakım ve onarımının yaz tatilinde yapılması ve böylece eğitim ve öğretimin aksamasına yol açılmadığını, ödemenin okulların açıldığı tarihe bırakıldığını, işlendiği iddia edilen fiille verilen ceza arasında illiyet bulunmadığını, öncelikle özel kanun olan 1702 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesinin 1.fıkrasında, disiplin amirlerinin yükümlülükleri belirtildikten sonra, 2.fıkrasında, memurların uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma cezalarından biriyle cezalandırılması gereken disipline aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren kanunen belli süreler içinde disiplin soruşturmasını başlatarak; gerekli cezayı uygulayarak disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğramasını önlemek, uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazı; cezalara ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde inceleyerek sonuçlandırmak zorunda oldukları vurgulanmıştır.
Bununla birlikte, disiplin cezası vermeye yetkili merciilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilerek, soruşturmacı görevlendirilmesiyle başlatılacak soruşturmada; varsa iddia sahipleri ile olayın açıklığa kavuşması için gerekli tanık ve soruşturulanın ifadeleri alınarak yapılacak araştırma ve inceleme ile soruşturma sonucunda olayın değerlendirilmesi; adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan hakkında soruşturmacı kanaat teklifinin de yer aldığı soruşturma raporunun hazırlanması, olayın şüpheye yer vermeyecek şekilde somut delillerle ortaya konulması, isnat edilen suç konusu eylem, işlem, tutum ve davranışların tek tek bildirilerek savunmasının alınması ve bunlardan sonra yetkili amir ve kurullarca yukarıda sıralanan bilgi ve belgelerin bulunduğu soruşturma dosyasının incelenerek karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, … İli, … İlköğretim Okulu Müdürü olarak görev yapan davacı hakkında açılan soruşturma sonucunda düzenlenen … günlü ve … sayılı soruşturma raporunda, davacının işlemiş olduğu eylemler nedeniyle 1702 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yedi kez “ihtar” ve “maaş kesimi” cezası ile cezalandırılması ve iki eylemi nedeniyle de 1702 sayılı Kanunda hüküm bulunmaması nedeniyle 657 sayılı Kanunun 125/D-c ve 125/D-c,f maddeleri uyarınca “Bir yıl süreli kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılmasına, neticede “tevhiden” 657 sayılı yasanın 125/D-c,f maddesi uyarınca “Bir yıl süreli kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılması teklifinde bulunulduğu, teklifi değerlendiren … İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu’nun … günlü ve … sayılı kararı ile 657 sayılı Yasanın 125/D-c,f maddesi hükmü uyarınca “Bir yıl süreli kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununda düzenlenmeyen “tevhiden cezalandırma” yöntemi, soruşturma raporlarında getirilen teklifler ve verilen cezalarla uygulama kazanmıştır. Yapılan soruşturmalarla getirilen tekliflerin her bir eylem için hukuki nitelendirilmesinin yapılarak disiplin cezası teklifinde bulunulması, disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amir ve kurullarının da fiilin sübuta erdiğine kanaat getirmeleri halinde verecekleri cezaların idari yargı yerlerince hukuka uygun olup olmadığına yönelik değerlendirmeleri yaparak karar vermeleri gerekirken, yasal olmayan tevhiden cezalandırma yöntemini 657 ve 1702 sayılı Kanun gibi tamamen birbirinden farklı hükümler içeren iki Kanunda sayılan eylemlere uygulanarak teklifte bulunulmasında ve bu teklif doğrultusunda verilen cezada hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında da isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…,K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 26.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.