Danıştay Kararı 12. Daire 2003/134 E. 2005/4728 K. 27.12.2005 T.

12. Daire         2003/134 E.  ,  2005/4728 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/134
Karar No: 2005/4728

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davacının şahsi ve güncel bir menfaati olmadığından bahisle ehliyeti olmadığı gerekçesiyle reddedilen davada, davacının dava konusu işlemle ilgili olmak üzere soruşturma izni verilmesine ilişkin karar ile aylıktan kesme cezasına ilişkin işleme muhatap olması, dava konusu işlemle aralarında bir menfaat ilişkisi olduğunu açıkça ortaya koyduğundan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi:İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; … Beldesi Sağlık Ocağı Tabipliği’nde görev yapan bir hemşire ile bir ebeye verilen kınama cezalarının kaldırılmasına ilişkin … günlü, … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, Sağlık Grup Başkanlığı görevini yürüten davacının bir ebe ve bir hemşireye verilen kınama cezalarına yapılan itirazların reddi yönünde tesis ettiği işlemlerin … Kaymakamlığınca kaldırıldığı, Sağlık Grup Başkanı olan davacının Kaymakamlığın bu işleminin iptalini istediği, ancak; diğer kamu görevlileriyle ilgili olarak tesis edilen işlemin davacının kişisel ve güncel bir menfaatini ihlal etmediğinden davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine hükmedilmiştir.
Davacı, mahkeme kararının hukuk ve usule olmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesi 1/a bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların iptal davaları olduğu hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 135.maddesinde, disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itirazın, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabileceği, 136.maddesinde ise; itiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
8 Mart 1995 tarihli 22221 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliğine ekli listenin, (D) bölümünde; ilçe merkezlerinde diğer personelin disiplin amiri olarak, başhekim veya sorumlu tabip, üst disiplin amiri olarak ise Sağlık Grup Başkanı gösterilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının … Kaymakamlığına bağlı Sağlık Grup Başkanlığı görevini sürdürdüğü, … beldesindeki Sağlık Ocağı Tabipliğinde görevli bulunan Hemşire … ve Ebe … disiplin amiri sıfatıyla sağlık ocağı tabibi … tarafından kınama cezası verildiği, bu cezaların kaldırılması amacıyla söz konusu kişilerin Kaymakamlığa ve Sağlık Grup Başkanlığına itirazda bulunduğu, itiraz mercii olarak Sağlık Grup Başkanı olan davacının itirazları reddettiği, … Kaymakamlığı’nca itirazın reddi yönündeki Sağlık Grup Başkanlığı kararlarının, dava konusu işlemle kaldırıldığı sözkonusu kınama cezalarının, 657 sayılı Kanunun 128. maddesindeki sürelere uyulmadan verildiği Sağlık Grup Başkanlığına uyarı yazısıyla bildirildiği halde, davacı tarafından cezaların kasten onandığı gerekçesiyle 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanunun 6.maddesi uyarınca davacı hakkında soruşturma izni verilmesine karar verildiği, bu kararın davacının itirazı üzerine … Bölge İdare Mahkemesince kaldırıldığı, yine aynı gerekçeyle … tarihli işlemle davacının,657 sayılı Kanunun 125/C(a) ve (ı) maddeleri uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda aktarılan yasal düzenlemeler karşısında adı geçen hemşire ve ebeye disiplin amirince verilen kınama cezalarına yapılan itirazların davacı tarafından reddi yönündeki kararların kesin nitelik arzetmesine ve yargı denetimi dışında tutulmasına rağmen hukuka aykırı olarak davalı idarece idari bir işlemle kaldırıldığı açıktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-a maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının idari dava türleri arasında sayılması, iptal davasının subjektif ehliyet koşulunun, menfaat ihlali olarak yer alması, sözü edilen yasal düzenleme uyarınca, içtihat ve doktrine göre; tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinde kuşku bulunmaması, dava konusu işlemle kaldırılan disiplin cezalarını kasten onadığı ileri sürülerek davacı hakkında soruşturma izni verilmesi ve aynı gerekçeyle 1/8 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılması gözönünde bulundurulduğunda, davacının dava konusu işlemle, meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin ihlal edildiği açık olup, bu durumda davanın diğer yönlerden incelenerek tesbit edilecek hususlara göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı belirtilerek davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 27.12.2005 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY
Hukuk ve usule uygun bulunan Mahkeme kararının aynen onanması gerektiği görüşü ile aksi yöndeki çoğunluk kararına karşıyız.