Danıştay Kararı 12. Daire 2003/1209 E. 2006/6313 K. 19.12.2006 T.

12. Daire         2003/1209 E.  ,  2006/6313 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/1209
Karar No: 2006/6313

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi hükmü uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesi hükmü uyarınca Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak bakması gereken bu uyuşmazlık hakkında İdare Mahkemesince uyuşmazlığın esasına girilerek bir karar verilmesinde, usul hükümlerine uyarlık bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararının usul açısından bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: 13.6.1997 gün ve 23018 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Rekabet Kurumu Personel Yönetmeliğinin 92.maddesinde disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar sayılmış olup buna göre kurumdan çıkarma cezası, amirlerin bu yoldaki isteği (teklifi) üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verileceği belirtilmiştir.
İdare hukukunda idari işlemlerin yetkili kişi veya kurulca tesis edilmesi gerekmekte olup astın üst yerine üstün ast yerine işlem tesis edebilmesi için özel bir düzenleme gerekmektedir. Aksine bir uygulama yetkisizlik halini oluşturur.
Temyiz istemi ile incelenmekte olan dava dosyasında Rekabet Kurumunda çalışmakta olan davacı hakkında ileri sürülen iddiaların soruşturulması sonucu Yüksek Disiplin Kurulunca davacının 657 sayılı Yasanın 125.maddesinin E/g bendinde ve Rekabet Kurumu Personel Yönetmeliğinin 86.maddesinin E/g bendinde belirtilen disiplin fiilini işlediğinin saptandığı ancak çalışmalarının olumlu olması gözönüne alınarak bir derece daha hafif olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulanmasına karar verildiği, bu kararın yönetmeliğin 92.maddesinin (c) bendinin Yüksek Disiplin Kurulu Kararı ile verilen kurumdan çıkarma cezasının atamaya yetkili amir tarafından verileceği şeklinde anlaşılması gerektiği yorumuyla Rekabet Kurulu gündemine getirildiği ve anılan kurulca davacının işlediği fiilin Yönetmeliğin 86.maddenin D/d-k bentlerine uyduğu nedeniyle bu maddeler uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında ileri sürülen iddiaların kurumdan çıkarma cezası verilmesini gerektirdiğinin saptanması nedeniyle konunun Yüksek Disiplin Kuruluna sevkedilmesi ve anılan Kurulca yapılan inceleme sonunda Yönetmeliğin 89.maddenin verdiği olanak da gözönüne alınarak kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesinde yetki yönünden bir aykırılık bulunmamakta olup anılan kararın atamaya yetkili amirin onayı ile tamamlanacağına ilişkin bir kural Yönetmelikte yer almamaktadır.
Öte yandan, disiplin hukukunda yorum yolu ile yetkili amir veya kurulun belirlenmesi ve bu mercilerce disiplin cezası verilmesi şekil ve yöntemlere ilişkin ilkeleri önceden belirlenerek ilgililer için güvence yaratılan disiplin hukukunda ağır sakatlığa yol açar.
Nitekim, olayımızda herhangi bir disiplin yetkisi bulunmayan Rekabet Kurulunca ilgili hakkında disiplin cezası verilmiştir.
Açıklanan nedenle, yetkisiz makam tarafından verilen disiplin cezasına karşı açılan davayı reddeden Mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince davacının 26.7.2006 tarihli dilekçe ile 5525 sayılı Kanunun 2/2. maddesi hükmü uyarınca davaya devam etme isteminde bulunduğu görülerek işin gereği düşünüldü:
Dava, Rekabet Kurumu Hukuk Müşavirliği’nde memur olarak görev yapan davacının Rekabet Kurumu Personel Yönetmeliği’nin 86/D maddesinin (d) ve (k) fıkraları hükümleri uyarınca “üç yıl süreli kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Rekabet Kurulu’nun … günlü ve … sayılı kararının iptali, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakları ile özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…,K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu olayda, gerek soruşturma dosyasındaki bilgi ve belgeler ve gerekse davacının 22.6.2001 tarihli savunması birlikte incelendiğinde, davacı adına kayıtlı kurum bilgisayarından şikayetçiye ait telefon numaralarının ” …” adlı internet sitesinde başka rumuzlarda mesaj yazanlara dağıtılarak ilgilinin taciz edilmesine neden olduğu, yine kurum bilgisayarı kullanılarak şikayetçinin e-mail adresine taciz ve tehdit içerikli e-posta gönderdiği açık olup, bu eylemi nedeniyle 657 sayılı yasanın 125/D-l maddesi ile bu maddeye paralel düzenlenen Yönetmeliğin 86/D-k maddesi uyarınca “üç yıl süreli kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 4054 sayılı Rekabet Kurumu Kanununun 29. maddesinde, Kurum Başkanlık makamının Kurumun en üst amiri olacağının öngörüldüğünü, dayanağını anılan Kanundan alan Rekabet Kurumu Personel Yönetmeliği hükümlerine göre Rekabet Kurumu Başkanının disiplin amiri olduğunu, disiplin amirince verilmesi gereken disiplin cezasının yetkili olmayan Rekabet
Kurulu’nca verildiğini, disiplin cezası verilirken alt ceza uygulanmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 55. maddesinde; Rekabet Kurulu’nun nihai kararlarına, tedbir kararlarına, para cezalarına ve süreli para cezalarına karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren süresi içinde Danıştay’a başvurulabileceği kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Rekabet Kurumu Hukuk Müşavirliği’nde memur olarak görev yapan davacının, Kurumun Araştırma Dairesi’nde mütercim-tercüman olarak çalışan … ait telefon numaralarını ve kişisel bilgilerini “…” adlı internet sitesinde “…” rumuzu altında başka rumuzlardaki insanlara mesaj bırakmak suretiyle taciz edilmesine neden olduğu iddiasıyla açılan soruşturma sonucunda düzenlenen raporda, eyleminin 657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesi ve Rekabet Kurumu Personel Yönetmeliği’nin 86/E-g maddesi hükümleri uyarınca “kurumdan çıkarma” cezası ile cezalandırılmasını gerektirdiği, ancak; Yönetmeliğin 89. maddesi hükmü dikkate alınarak bir alt ceza ile cezalandırılabileceği teklifinde bulunulduğu, Rekabet Kurumu Yüksek Disiplin Kurulu’nun 31.10.2001 günlü kararı ile, davacının fiilinin sübuta erdiği, bu nedenle “kurumdan çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına, suçunu itiraf etmiş olması ve geçmiş çalışmaları dikkate alınarak bir alt ceza olan “kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılması kasden işlenen fiilin ağırlık derecesi dikkate alınarak sürenin üç yıl olarak uygulanmasına karar verildiği, Rekabet Kurumu Başkanlık makamının … günlü oluru ile konunun Rekabet Kurulu gündemine alındığı, Rekabet Kurulu’nun … günlü ve … sayılı kararı ile davacının Rekabet Kurumu Personel Yönetmeliği’nin 86/D maddesinin (d) ve (k) fıkraları uyarınca “üç yıl süreli kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun yukarıda yer verilen 55. maddesinde, Rekabet Kurulu kararlarına karşı açılan davaların görüm ve çözümünün Danıştay’a ait olduğu belirtilmiş olduğundan Rekabet Kurumunda memur olarak çalışan davacının Rekabet Kurumu Personel Yönetmeliği hükümlerine göre cezalandırılmasına ilişkin Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın da bu hüküm doğrultusunda Danıştay tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, İdare Mahkemesince anılan hüküm gereğince davanın görev yönünden reddedilmesi ve dava dosyasının Danıştay’a gönderilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…,K:.. sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 19.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.