Danıştay Kararı 12. Daire 2002/1035 E. 2004/2516 K. 15.09.2004 T.

12. Daire         2002/1035 E.  ,  2004/2516 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2002/1035
Karar No: 2004/2516

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: Öğretmen olan davacının, 657 sayılı Yasanın 48/A-5 ve 98/b maddeleri uyarınca görevine son verilmesine ilişkin 18.1.2001 günlü işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden; 1996 yılında …-… Lisesi Edebiyat öğretmeni olarak göreve başlayan davacının, … Askeri Mahkemesinin K: … sayılı kararıyla TCK’nun 141/5 ve 173/3 maddeleri ve 1402 sayılı Yasanın 17/1 maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay ağır hapis cezası ile cezalandırıldığı, bu kararın Askeri … Dairesinin … günlü, K:… sayılı kararıyla mahkumiyet kararının süresi bakımından davacının kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere cezanın niteliği bakımından bozulduğu, yerel mahkemece bozma kararına uyularak K: … sayılı kararla, davacının silahlı çetenin sair efradı olmak suçundan dolayı TCK’nun 168/2.maddesi uyarınca 10 yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Yasanın 31.maddesine göre ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyetine, mahkumiyet kararının vasıftan bozulmuş olması nedeniyle kazanılmış hakkı korunarak hapis cezasının 6 yıl 8 ay olarak infazına karar verildiği, bu mahkumiyet kararının Askeri Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, davacının 3713 sayılı Yasa uyarınca 1993 yılında şartla salıverildiğinin anlaşıldığı, bu durumda Devlet memurluğuna alınma şartlarından “kamu haklarından mahrum bulunmamak” ve “ağır hapis cezası ile hükümlü bulunmamak” koşullarını taşımayan davacının görevine son verilmesinde 657 sayılı Yasanın 48. ve 98/b maddelerine aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, TCK’nun 141.maddesi uyarınca mahkum olduğunu, söz konusu 141.maddenin tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırıldığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti:Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince 2577 sayılı Yasanın 17/2.maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 15.9.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.