Danıştay Kararı 12. Daire 1997/3356 E. 2000/704 K. 10.02.2000 T.

12. Daire         1997/3356 E.  ,  2000/704 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/3356
Karar No: 2000/704

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: Dava, … ili … Adalet Dairesinde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Yasanın 48/A-5 ve 98/b maddeleri uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 48/A-5 maddesinde, taksirli suçlar hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza almamış olmanın Devlet memurluğuna atanacaklarda aranan genel koşullarından biri olduğunun belirtildiği, yine aynı yasanın 98.maddesinin (b) fıkrasında; memurluğa alınma şartlarından herhangi birinin taşınmadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birinin kaybedilmesi halinde memuriyetin sona ereceği kuralının yer aldığı, dava dosyası ile ekli belgelerin incelenmesiden; … Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığının 29.12.1989 günlü kararı ile göreve başlayan davacının 11.12.1984 tarihinde işlediği hırsızlık suçu nedeniyle … Sulh Ceza Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararı ile iki ay altı gün hapis cezası aldığı ve bu cezanın … lira para cezasına çevrilerek kesinleştiği, başvuru üzerine 19.11.1996 tarihinde … ağır Ceza Mahkemesince memnu haklarının geri verilmesinin hükme bağlandığı, davacının göreve başladığı tarihten sekiz yıl sonra da bir şikayet üzerine yapılan soruşturmada hırsızlık suçundan sabıkalı olduğunun görülmesi üzerine 657 sayılı Yasanın 48/A-5 ve 98/b maddeleri gereğince 30.5.1997 tarihli kararla görevine son verildiğinin anlaşıldığı, Memnu Hakların İadesinin Türk Ceza Kanununa göre verilmiş bir ceza mahkumiyetine bağlı ehliyetsizlikleri ortadan kaldırır nitelikte olup, Yargıtay Ceza kurulunun 17.11.1986 gün ve 410/523 ve 1987/6-21, 97/336-6/7978 sayılı kararında da Türk Ceza Kanununun 121 ve sonraki maddelerine göre memnu haklarının iadesi kararının “amme hizmetlerinden yasaklanması”, “memuriyetten mahrumiyet”, “meslek ve sanatin tatili…” vb. gibi bir mahkumiyet sonucu ve gerekse ceza şeklinde hükmedilen bir nevi ehliyetsizliklerin bertaraf edilmesine yol açan bir karar olduğunun açıkça belirtildiği, 657 sayılı Yasanın anılan hükmüne göre, hırsızlık suçundan mahkum edilmiş, olmak devlet memurluğuna engel bir hal ise de, yasal hakların geri verilmesi durumunda, mahkumiyet ortadan kalkmamakla birlikte, mahkumiyetten doğan veya mahkumiyetle birlikte hükmedilen ehliyetsizliklerin ileriye dönük olarak son bulduğunun açık olduğu, 657 sayılı Yasanın ve 3201 sayılı Yasanın 23.maddesinde yer alan ehliyetsizliklerin de verilen ceza mahkumiyetinden doğduğunun tartışmasız olduğu, belirtilen hukuki durumlar karşısında … Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla yasal hakları geri verilen davacının kamu hizmetlerinden yararlanma ehliyetine yeniden kavuştuğu, bu kararın alındığı tarihte görevine sürdürdüğünden hırsızlık suçundan dolayı sonuç olarak verilen para cezasının doğurduğu ehliyetsizliklerin 19.11.1996 tarihli kararla betaraf edildiğinin kabulü gerekirken, daha önceden verilmiş mahkumiyet kararından bahisle 657 sayılı Yasanın 48/A-5 ve 98/b maddeleri gereğince görevine son verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, ilgilinin almış olduğu memnu haklarının iadesine ilişkin kararın ehliyet almama , oy kullanmama gibi hallerin iadesi olarak anlaşılması gerektiği, bu kararın 657 sayılı Yasanın 48.maddesinde sayılan cezaları kaldırıcı nitelikte bir af olmadığını, bu duruma göre dava konusu işlemde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 10.2.2000 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X)KARŞI OY
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48.maddesinde affa uğramış olsalar bile hırsızlık ve maddede sayılan diğer suçlardan hükümlü bulumanın Devlet memuriyetine girmeye engel teşkil edeceği düzenlenmiş bulunmaktadır.
Madde hükmünde affa uğramış olsalar bile, hısızlık suçundan mahkum olmuş olmanın Devlet memuruyitine engel bir durum olarak düzenlenmesi karşısında, memnu hakların iadesi kararının Devlet memurları yasasının açık yasağını ortadan kaldırması mümkün bulunmamaktadır.
Bu gerekçelerle, mahkeme kararının onanması yönündeki çoğunluk kararına katımıyoruz.