Danıştay Kararı 12. Daire 1996/941 E. 1996/4337 K. 25.12.1996 T.

12. Daire         1996/941 E.  ,  1996/4337 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/941
Karar No: 1996/4337

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Olayda, 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan yargılanıp, 1 ay 20 gün hapis cezası alan davacının eyleminin ve hapis cezasının, 657 sayılı Yasanın 48.maddesi açısından Devlet memuriyete engel teşkil etmemesi karşısında, davacının eyleminin niteliğinin ve ne suretle memuriyet koşulunu kaybettiğinin saptanmadan davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı görülmüş olup, davacının temyiz isteminin kabulüyle anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, davacının görevine son verilmesini ilişkin 22.10.1992 günlü, 3315 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 3697 sayılı Yasa ile değişik 48.maddesinin A/5.fıkrasında, Devlet memurluğuna, engel olan suç ve cezalara yer verildiği, öte yandan 98/b.maddesinde ise; Devlet memurlarında aranılan koşulları taşımadığının, sonradan anlaşılması ya da memurlukları sırasında bu şartlardan birinin kaybedilmesi halinde ilgililerin görevlerine son verileceğine işaret edildiği, dosyanın incelenmesinden, davacının görevli memura silahla mukavemet ve 2863 sayılı Kanuna muhalef suçlarından … Ağır Ceza Mahkemesince yargılandığının ve bir ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığının, sözü edilen kararın … Ceza Dairesince … günlü verilen karar ile onandığının, bunun üzerine de davacının görevine son verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda mahkumiyeti nedeniyle Devlet memurlarında aranılan koşullara sahip olmadığı anlaşılan davacının,3817 sayılı Yasa hükümlerinden de yararlanmasına olanak bulunmaması karşısında görevine son verilmesi yolunda tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığında kuşkuya yer olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, eyleminin, Devletin şahsına karşı işlenen suçlarla, şeref ve haysiyet kırıcı ve yüz kızartıcı suç kapsamında değerlendirilemeyeceğini, öte yandan 3817 sayılı Yasa hükümleri uyarınca görevine son verilmemesi gerektiğini öne sürmekte ve idare mahkemesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemekdedir.
657 sayılı Yasanın 10.1.1991 gün ve 3697 sayılı Yasanın 1.maddesi ile değişik 48/A-5. maddesinde; “Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak” yolundaki hükmü yer verilmekle Devlet memurluğuna alınmada aranılacak genel şartlar belirlenmiş bulunmaktadır.
Öte yandan,98/b. maddesinde ise; memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birinin kaybedilmesi halinde, ilgililerinin Devlet memurluğu görevinin sona ereceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … Vergi Dairesinde yoklama memuru olarak görev yapmakta iken diğer sanıklarla birlikte görevli memura silahlı mukevemet ve 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan dolayı hakkında 27.7.1989 tarihinde kamu davası açıldığı, … Ağır Ceza Mahkemesince davacının eyleminin 2869 sayılı Kanuna muhalefet etme suçu kabul edilerek, … günlü, E:…, K:… sayılı verilen kararla, bir ay 20 gün hapis ve onbin dörtyüz onaltı lira ağr para cezası ile cezalandırıldığı, bu arada, … İlçesi Malmüdürlüğü memurluğuna atanan davacının, mahkumiyeti nedeniyle 657 sayılı Yasanın 48.maddesinde öngörülen koşulları kaybettiğinden bahisle 22.10.1992 günlü işlem ile görevine son verildiği, adı geçeninde anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davayı açtığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet suçundan yargılanan davacının mahkumiyetine neden olan eyleminin 657 sayılı Yasanın 48.maddesinde öngörülen, eylemlerden herhangi birine girmediğinin açık olması, eyleminin Devletin aleyhine işlenen suçlarla, yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suç kapsamında ya da kaçakçılık suçu kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmaması ayrıca, 1 ay 20 gün hapis cezası alması nedeniyle mahkumiyetinin 6 aydan fazla olmaması karşısında, davacının eyleminin niteliğinin tartışılmadan, Devlet memurlarında aranılan koşulları ne suretle kaybettiği saptanmadan davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 25.12.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.