Danıştay Kararı 12. Daire 1996/2875 E. 1999/186 K. 08.02.1999 T.

12. Daire         1996/2875 E.  ,  1999/186 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/2875
Karar No: 1999/186

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: Aday memur olarak görev yapan davacının, görevine son verilmesine ilişkin Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden, davacının tarihsiz dilekçe ile Ziraat Fakültesi Ziraat Mühendisliği bölümü mezunu olduğundan bahisle ziraat mühendisi olarak çalışma isteğiyle davalı idareye başvurduğu, 20.12.1993 tarihinde yapılan mülakat sonucu düzenlenen tutanağı ziraat mühendisi sıfatı ile imzaladığı, sınavın yapıldığı tarihte davacının ziraat mühendisi olmayıp öğrenciliğinin devam ettiğinin ve okuldan 23.9.1994 tarihinde mezun olduğunun anlaşılması üzerine İlk Defa Devlet Kamu Hizmeti ve Görevlerine Devlet Memuru Olarak Atanacaklar İçin Mecburi Yeterlik ve Yarışma İmtihanları Genel Yönetmeliğinin 20.maddesi gereğince davalı Belediye Başkanlığı işlemi ile davacının görevine son verildiği, davalı vekilince dosyaya sunulan 20.12.1995 gün ve 6203 sayılı Belediye Encümen Kararı ile aynı nedene dayalı olarak davacının görevine son verilmesine karar verilerek işlemin yetki yönünden sakatlığının sonradan giderildiğinin anlaşıldığı, İlk Defa Kamu Hizmeti ve Görevlerine Devlet Memuru Olarak Atanacaklar İçin Mecburi Yeterlik ve Yarışma İmtihanları Genel Yönetmeliğinin 20. maddesinde, sınava giriş belgesi verilmesi suretiyle sınava alınan ve yapılan sınavlar sonucunda kazananlardan iş talep formunda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılarak atamalarının yapılamayacağı, atamaları yapılmış olsa dahi iptal edileceği, bunların hiç bir hak talebinde bulunamayacakları, ayrıca gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenler hakkında Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmak üzere ilgili kurumca o yer Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağının belirtildiği, davacının başvuru dilekçesinde ziraat mühendisi olduğunu belirterek ve mülakat tutanağını da ziraat mühendisi sıfatıyla imzalayarak davalı idareyi gerçeğe aykırı beyanı ile yanılttığı açık olduğundan görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin dava açma süresi içinde idari işlemin geri alınmadığı yolundaki iddiasının işlemin yönetmelik hükmü gereği tesis edilmesi ve davacının yanlış beyanı ile idareyi yanıltması nedeniyle yerinde görülmediği, öte yandan, davacının atamasının ziraat teknisyenliği kadrosuna yapıldığı, bu nedenle yok hükmünde bir işlem olmadığı iddiasının da işlem dosyasında bulunan 30.12.1993 gün ve 372/14 sayılı yazıda davacının ziraat mühendisi olarak görev yapmasının uygun bulunduğu bildirildiğinden yerinde bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, görevine son verilmesine ilişkin işlemin, idari işlemin kaldırılması niteliğinde olduğunu, yok hükmünde olan veya ilgilinin hilesi ile elde edilen işlemler hariç olmak üzere İdari işlemlerin kural olarak geri alınamayacağı ve kaldırılamayacağını, aksi halde kazanılmış hakkın ihlal edileceğini, sınav anında ziraat mühendisi olmadığını 10.1.1994 tarihli öğrenci belgesini komisyona sunmakla beyan ettiğini, idarenin kendi hatasından kaynaklanan işlemini ancak dava açma süresi içinde kaldırabileceğini, atandığı teknisyenlik kadrosunun niteliklerini taşıdığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 8.2.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.