Danıştay Kararı 12. Daire 1996/1891 E. 1998/2571 K. 27.10.1998 T.

12. Daire         1996/1891 E.  ,  1998/2571 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/1891
Karar No: 1998/2571

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … Büyükşehir Belediyesinde aday zabıta memuru olarak görev yapan davacının, Hazırlayıcı Eğitim sonunda yapılan sınavda başarılı olamadığından bahisle 657 sayılı Yasanın 56.maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali ve görevine son verildiği tarihten başlayarak yeniden göreve başlatılacağı tarihe kadar geçen süredeki özlük hakları ile fazla mesai ücreti de dahil, tüm parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
… idare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 55. maddesinde; “Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahare sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır. Temel Eğitim ile Hazırlayıcı Eğitim aynı kurumda yapılır Eğitim süreleri, programları, değerlendirme esasları ve hangi kurumların sorumluluğunda yapılacağı ve diğer hususlar Başbakanlıkca hazırlanacak bir Yönetmelikle düzenlenir.” hükmü ile aynı Yasanın 56.maddesinde de;”Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık, süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tesbit edilenlerin sicil amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir. İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.” hükmünün yer aldığı, anılan yasanın 55.maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca çıkarılan Aday Memurların Yetiştirilmesine İlişkin Genel Yönetmeliğin 18.maddesinde; “Temel Eğitimle ilgili programları ve sınav sorularının hazırlanması maksadıyla Başbakanlık Devlet personel Başkanlığında bir Temel Eğitim Kurulu kurulur…” kuralının öngörüldüğü, aynı Yönetmeliğin 19.maddesinde de, temel eğitim programlarını hazırlama ve hazırlatmanın, programlara paralel olarak Temel Eğitim sonunda yapılacak sınavlara ait soruları hazırlama ve soruları puanlamanın, bu program ve sınav sorularını dağıtıma hazır bulundurmak için gerekli önlemleri almanın, eğitim ve sınavların nerede nasıl yapılacağına karar vermenin, öğretim ve eğitim elemanlarının seçimi ve sınav komisyonlarının teşekkül tarzını tespit etmenin Temel Eğitim Kurulunun görevleri arasında olduğunun belirtildiği, dosyanın incelenmesinden; … Büyükşehir Belediye Başkanlığı birimlerinde çalışan aday memurların eğitim programlarının başlatılmasına esas olmak üzere sözü edilen Yönetmeliğin 7. ve 9.maddeleri gereğince hazırlanan eğitim programı ve sınav soruları materyallerinin Devlet Personel Başkanlığından istenilmesi sonucunda, adı geçen Başkanlıkça, Genel Yönetmelik uyarınca Temel Eğitim Ders Notlarının hazırlanması çalışmalarının henüz sonuçlanmadığı belirtilerek istenilen eğitim programları ile ilgili ders notları ve sınav sorularının gönderilmesinin mümkün olmadığı, belediyece yürütülecek olan adaylık eğitimleri ile ilgili ders notları ve sınav sorularının imkanları dahilinde hazırlanarak uygulama yapılabileceğinin bildirilmesi üzerine, Temel ve Hazırlayıcı Eğitim Programlarının … Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yerine getirildiği ve eğitim programları sonucunda yapılan sınavlarda başarısız olan ilgililerin görevlerine son verildiğinin anlaşıldığı, söz konusu Yönetmeliğin 18.maddesi uyarınca Devlet Personel Başkanlığında kurulacak Temel Eğitim Kurulunun görevleri arasında, Eğitim programlarını ve bu programlara paralel olarak temel eğitim sonunda yapılacak sınavlara ait soruları hazırlamak ve puanlamak hususlarına yer verildiği, temel eğitimle ilgili görevlerin yerine getirilmesi yetkisinin “Temel Eğitim Kuruluna” ait olduğu, dolayısıyla 1983 yılında yürürlüğe konulan ve yürütülmesi Bakanlar Kuruluna ait olan Genel Yönetmeliğin, Devlet Personel Başkanlığına tanıdığı yetkilerin bu kurum dışında bir başka kuruma kullandırılmasının mümkün olmadığı, diğer bir anlatımla, aday memurların temel eğitimleri ile ilgili olarak Devlet Personel Başkanlığınca yerine getirilmesi zorunlu hususların, yetki devrinde bulunmak suretiyle ilgili kamu kuruluşlarına bırakılmasının sözüedilen Yönetmelik ve genel hukuk ilkeleriyle bağdaşmayacağı, öte yandan, temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj dönemlerinden oluşan adaylık dönemi içinde tüm programların belirtilen kurallara uygun yürütülmemesinin sorumluluğunun aday memurlara yükletilemeyeceği, nitekim kurallara uygun yapılmayan Temel Eğitim programından sonra Hazırlayıcı Eğitim programına alınan aday memurların başarı oranının çok düşük kalması karşısında öngörülen eğitim programlarının yeterince sağlıklı ve amacına uygun olarak gerçekleştirildiğinden sözedilemeyeceği, bu durumda, Yönetmelikte öngörülen kurallara aykırı gerçekleştirilen Temel Eğitim programı veya Hazırlayıcı Eğitim programı sonunda yapılan sınavlarda başarısız sayılarak adaylık süresi içinde görevlerine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline; hukuka aykırılığı saptanan idari işlem nedeniyle, uğranılan zararın, işlemi tesis eden idare tarafından tazmin edilmesi Anayasanın 125. ve 2577 sayılı Yasanın 28.maddesinden kaynaklanan bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle, davacının görevine son verildiği tarihten yeniden eski göreve başlatılacağı tarihe kadar geçen sürede yoksun kaldığı fazla mesai ücreti de dahil tüm parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte idarece davacıya ödenmesine, özlük haklarına ilişkin istemin ise, davacının henüz adaylık süresini tamamlamamış olması ve memuriyet statüsüne girip girmeyeceğinin kesin olmaması karşısında asli memurluğa atanmasından önce derece ve kademe gibi özlük haklarının bu aşamada verilme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Davalı idare; 8.9.1995 gün ve 1466 sayılı yazı ile eğitim programı ve sınav sorularının Devlet Personel Başkanlığından istendiğini, Devlet Personel Başkanlığının 14.9.1995 gün ve 10143 sayılı cevabı yazılarında, Temel Eğitim Ders Notlarının hazırlanması çalışmaları henüz sonuçlanmamış bulunduğundan istenilen eğitim programı ile ilgili ders notlarının gönderilmesinin mümkün olmadığını, adaylık eğitimi ile ilgili ders notları ve sınav sorularının imkanlar dahilinde hazırlanarak kurumca uygulanabileceğinin belirtildiğini, verilen bu yetki ve hatta talimatla prosedüre uygun olarak aday memurların birbirini takip eden sıra içinde temel ve hazırlayıcı eğitime tabi tutulduğunu, dava konusu işlemin mevzuata uygun olarak tesis edildiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 27.10.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.