Danıştay Kararı 12. Daire 1996/160 E. 1997/2268 K. 20.10.1997 T.

12. Daire         1996/160 E.  ,  1997/2268 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/160
Karar No: 1997/2268

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: Dava, davacının … Belediyesinde aday memur olarak görev yapmakta iken görevine son verilmesine ilişkin 17.5.1994 günlü, 94/211 sayılı işlemin … İdare Mahkemesince iptal edilmesi üzerine açıkta geçen sürelere ilişkin maaş ve maaşa bağlı parasal haklarının karşılığı olan … – liranın dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmolunması istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında” İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmüne yer verildiği; davacının, … Belediyesinde aday memur olarak görev yapmakta iken … Belediye Başkanlığının 17.5.1994 günlü, 94/211 sayılı işlemiyle görevine son verildiği, bu işlemin iptali işlemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla anılan işlemin iptal edildiği ve bu kararın 14.3.1995 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, iptal kararı üzerine davacının açıkta geçen sürelere ilişkin maaş, olağanüstü hal tazminatı ile diğer tazminat ve alacaklarının karşılığı … -lira ve bu miktara göreve son verme tarihinden itibaren işletilecek faiz karşılığı … -lira olmak üzere toplam … -liranın dava tarihinden itibaren işletilecek olan yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmolunması istemiyle 9.5.1995 tarihinde bakılan davayı açtığının dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı; davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemin hukuka aykırılığı yargı merciince verilen iptal kararı ile saptanmış olduğundan, bu işlem nedeniyle uğranılan zararın tazmin edilmesinin Anayasanın 125. Maddesi ve hukuk Devleti olmanın bir gereği olduğu; belirtilen duruma göre, davalı idarece, 10.7.1995 günlü ara kararına cevaben gönderilen davacının görevine son verildiği tarihten mahkeme kararı ile yeniden göreve iade edildiği tarihe kadar olan sürede açıkta geçen döneme ilişkin her türlü parasal haklarını gösteren ücret bordrosunun incelenmesinden, davacının somut ve gerçek maddi zararının karşılığı … -lira olduğunun anlaşıldığı; öte yandan, davacının mürekkep faiz istemi yerinde görülmemekle birlikte, dava dilekçesinde göreve son verme tarihinden itibaren bu dava tarihine kadar olan döneme ilişkin faiz istemi bulunduğundan, yerleşik yargı içtihatlarına uygun olarak hükmedilecek maddi tazminata yürütülecek faizin başlangıç tarihinin ise, iptal davasının açıldığı tarih olarak kabulünün zorunlu bulunduğunun açık olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile … -liranın iptal davasının açıldığı 30.5.1994 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte idarece davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin parasal ve buna uygulanacak faiz isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Davalı idare, davacının adaylık süresi içinde görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının temyiz aşamasında bulunması ve henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle öncelikle anılan iptal kararının kesinleşmesinin beklenilmesi ve bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yola gidilmeden verilen kararın usule ve mevzuata aykırı olduğunu; zira, anılan mahkeme kararının İdare lehine sonuçlanmasının kuvvetle muhtemel olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 20.10.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.