Danıştay Kararı 12. Daire 1995/9733 E. 1997/2371 K. 22.10.1997 T.

12. Daire         1995/9733 E.  ,  1997/2371 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/9733
Karar No: 1997/2371

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …
Vekilleri: …

İsteğin Özeti: Dava, … İli … İlçesi, … Köyü İlkokulu öğretmeni olan davacının, … İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün şifahi olarak … Köyü ilkokulunda göreve başlamasını istemesi üzerine, önceki görev yerinden 20.12.1993 tarihinde ayrıldığı halde, … Köyü İlkokulundaki görevine mazeretsiz ve kesintisiz olarak 28.3.1994 tarihine kadar başlamadığının yapılan soruşturma sonucunda tesbit edilmesi üzerine, 30.12.1993 tarihinden itibaren, 657 sayılı Yasa’nın 94.maddesi uyarınca görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin 8.6.1994 günlü, 075080 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin, … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94/2.maddesinde; “Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunulmuş sayılacağı” hükmünün yer aldığı, dava dosyası ve soruşturma dosyasının birlikte incelenmesinden, bir şikayet dilekçesi üzerine başlatılan soruşturma sonrasında, davacının görevli bulunduğu … İli … İlçesi … İlkokulu binasının 1992-1993 öğretim yılında yıkıldığı, 1993-1994 öğretim yılında da, okul binası olmadığı için, eğitim, öğretim yapılamadığı, yeni bina bulunamaması üzerine de, okulun 20.12.1993 tarihinde eğitim-öğretime kapandığı, davacının öğretmensizlikten kapalı bulunan … İlçesi … İlkokuluna atanmasının yapılması için 20.12.1993 tarihinde … Kaymakamlığınca il makamına teklifte bulunulduğu, bu arada … İlçe Milli Eğitim Müdürünün şifahi olarak adı geçene … Köyü İlkokulunda görev yapmasını söylediği, davacının, 20.12.1993 tarihinde görevinden ayrıldığı ve mazeretsiz olarak, … Köyü ilkokulundaki görevini terkettiği, şifahi olarak görev yapması istenilen … ilkokulundaki görevine 28.3.1994 tarihinine kadar gitmediğinin her iki köy muhtarları ve sakinleri tarafından ifade edildiği, ilgilinin, … ilkokulundaki görevini 20.12.1993 tarihinde kendisine herhangi bir tebliğ yapılmadan terk ettiği bu tarihten itibaren, mazeretsiz olarak görev yerine gitmediği, kendisinden şifahi olarak görev yapması istenilen … İlkokulunda da 28.3.1994 tarihine kadar göreve başlamadığı gerekçesiyle, 30.12.1993 tarihinden itibaren görevinden çekilmiş sayılması gerektiği yolundaki müfettiş önerisi üzerine, 6.8.1994 günlü, 075080 sayılı işlemle görevden çekilmiş sayıldığının anlaşıldığı, soruşturmacı tarafından davacının, her iki köyde de göreve gelmemesi nedeniyle görevden çekilmiş sayılması gerekeceği önerisi üzerine dava konusu işlem tesis edilmiş olduğundan, davacının hukuken hangi köy okulunda (görevi başında bulunması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği) görevli olduğunun tesbiti gerektiği; 657 sayılı Yasa’nın 10.maddesinde; amirin amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanabileceği, maiyetindeki memurlara da, kanunlara aykırı emir veremeyeceği, hükmüne, 11.maddesinde de; memurların amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olduğu, ancak bu emri Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse yerine getirmeyeceği ve bu aykırılığı o emri verene bildireceği, amir emrinde ısrar eder ve bu emri yazı ile yinelerse, memurun bu emri yapmaya mecbur olduğu, ancak emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluğun emri verene ait oluduğu, konusu suç teşkil eden emrin hiçbir surette yerine getirilemeyeceği, getiren kimsenin sorumluluktan kurtulamayacağı hükmüne yer verildiği, dava konusu olaya bu açıdan bakıldığında, davacının … Köyünde ilkokul binası ve kendisinin de kalabileceği bir yer bulunmaması nedeniyle, öğretmensizlikten kapalı olan bir ilkokula atamasının yapılması istemiyle başvuru yapmak için gittiği bir sırada, İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün … Köyü İlkokulunda göreve başlaması yolundaki istemi yazılı bir emir veya istem olmadığı, şifahi bir bildirim olduğu, yazılı bir emir şeklinde olmayan ve kamu düzenini doğrudan etkileyen bu istemin hukuken davacı tarafından yerine getirilmesinin olanaksız olduğu dikkate alındığında, davacının … Köyü ilkokulunda görevli olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davacının, hukuken … Köyü İlkokulunda görevli bulunduğu sonucuna ulaşılması kaçınılmaz olduğundan, davacının bu görev yerinde göreve gelip gelmediğinin, gelmemişse gelmeme nedeninin hukuken kabul edilebilirliğinin tartışılması gerektiği, davacının, … Köyü İlkokulundaki görevine anılan tarihler arasında gelmediğinin yapılan soruşturma sonrasında alınan tanık ifadeleri ile sabit olduğu, ancak adı geçen tarafından burada öğrenim verecek okul binasının bulunmadığı gibi kendisinin de, kalması için gerekli bir yer bulunmadığından bu yerdeki görevine gelmediğinin belirtilmesi ve bu fiili durumun düzenlenen müfettiş raporunda da yer almış olması nedeniyle, sözkonusu köyde fiilen eğitim-öğretim verilmesinin mümkün olmadığının açık olduğu, davacının hukuken öğretmen olarak görevli bulunduğu, … Köyünde eğitim ve öğretimin yapılmasının fiilen imkansız olması nedeniyle davacının mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden söz edilemeyeceği, bu nedenle 20.12.1993 tarihi ile 28.3.1994 tarihleri arasında görevine gelmediği nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, temyize konu kararın 657 sayılı Yasa’nın 94.ve ek 20.maddelerine aykırı olduğunu, davacının resmen, … Köyü ilkokulunda görevli bulunduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 22.10.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.