Danıştay Kararı 12. Daire 1995/9014 E. 1997/977 K. 09.05.1997 T.

12. Daire         1995/9014 E.  ,  1997/977 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/9014
Karar No: 1997/977

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davacının 1979-1984 yıllara ilişkin olarak 64.madde uyarınca çıkardığı uyuşmazlık üzerine işin esasına ilişkin kararda, bazı yıl sicil notlarının yanlış hesaplanması sonucu verilen kararın gerekçesinin yanlışlığın düzeltilmesi yolu ile değiştirilmesi olanağı olmadığı, öte; yandan dava dosyasına ekli sicillerin incelenmesinden de idarece davacının 64.maddeden yararlandırıldığı 1986 yılına kadar ki sicil ortalamalarının kademe ilerlemesi için yeterli olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacının 657 sayılı Yasanın 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 64.maddesi uyarınca kararnamenin yürürlük tarihi itibariyle bir kademe verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali yolunda verilen … günlü … sayılı karar ile yanlışlığın düzeltilmesine ilişkin kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz edilen 29.3.1995 tarihli kararda, 1980-1985 yılları arasındaki sicillerin ortalamasının 90 puanın altında kalması nedeniyle bu dönem için kademe yükseltilmesi isteğinin reddedildiği 1984-1989 dönemine ilişkin sicillerin ortalamasının 90 puan olması nedeniyle bu yıllar sicillerine göre birkademe ilerlemesinin verilmesi gerekçesiyle dava konusu red işleminin iptal edildiği ancak, davalı idarenin yanlışlıkların düzeltilmesi isteğinin kabulü üzerine verilen 16.6.1995 günlü 1995/772 sayılı kararda 1980-1985 arası için önceki kararda belirtildiği gibi kademe terfiinin yapılamıyacağı açıklandıktan sonra bu defa 1986-1991 yılları sicillerinin ortalamasının 90 puan olmasınedeniyle bir kademe terfiinin yapılması gerektiği yolunda karar verildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Mahkemenin yanlışlıkların düzeltilmesi istemi üzerine verdiği kararda, esas kararda varılan hükümden farklı bir hüküm tesis etmesi yanlışlıkların düzeltilmesine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 30 ncu maddesine aykırıdır.
Öte yandan davacının 1984-1989 arası sicil notu ortalamasının 90 puanın altında kaldığı, ancak 1986-1991 yılları arasındaki sicil notları ortalamasının 90 puan olması nedeniyle hakkında 10.4.1992 tarihli işlemle bir kademe ilerlemesinin uygulandığı anlaşıldığından davacının kademe terfii yaptırılması hakkındaki isteminin reddedilmesinde hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteğinin kabulüyle kararın bozulması
gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
… Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacı, 657 sayılı Yasanın 64.maddesine 243 sayılı KHK’nin 9.maddesi ile eklenen fıkra hükmü uyarınca bir kademe ilerlemesinden yararlandırılmasını teminen 1979-1984 yılları sicil not ortalamasının bildirilmesi isteminin reddi üzerine, olumsuz işlemin iptali ile anılan kanun hükmünde aranan şartları taşıması halinde bir kademe ilerlemesinden yararlandırılması istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü E:…, K.… sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun 64.maddesine 243 sayılı KHK.ile eklenen fıkrada, “Devlet memurlarından 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanların aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.” hükmüne yer verildiği, 31.12.1984 tarihinde yürürlüğe giren söz konusu KHK’ de, 64. maddede yapılan değişikliğin daha sonraki bir tarihte yürürlüğe gireceği yolunda istisnai bir hükmün yer almadığı, o halde altı yıllık sicil notu ortalamasının ilk uygulaması yönünden değerlendirmeye esas alınacak devrenin 31.12.1984 tarihinden önceki altı yıl olduğunda kuşku bulunmadığı, her ne kadar 1986 yılından önceki dönemde siciller not esasına göre doldurulmadığı için 64.maddenin uygulanması açısından ortaya bir boşluk çıktığından söz edilebilirse de, Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin geçici 2.maddesi uyarınca yapılacak uygulamanın hukuka ve yasa koyucunun amacına uygun olacağı, belirtilen bu hukuksal duruma göre davacının 31.12.1984 tarihi esas alınıp durumunun 657 sayılı Yasanın değişik 64.maddesi ve yeni sicil yönetmeliğindeki esaslara göre değerlendirilerek davacının bir kademe ilerletilip ilerletilmeyeceği hususunda tespit yapılması, diğer taraftan 31.12.1984 tarihinden geriye doğru atlı yıllık sicil not ortalaması 90 puanın altında olması halinde takip eden dönemler için değerlendirmenin sürdürülmesi gerekirken, söz konusu 64.maddenin 31.12.1984 tarihinden 6 yıl sonra uygulanabileceği nedeniyle istemin reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan davacının sicillerinin incelenmesinden, askerde olması nedeni ile 1979yılı sicilinin bulunmadığı 1980 ve 1985 yıllarının nota çevrilmesinde ise; 1980 yılı sicilinin 82, 1981 yılı sicilinin 97, 1982 yılı sicilinin 82, 1983 yılı sicilinin 82, 1984 yılı sicilinin 100 ve 1985 yılı sicilinin de 82 puan olduğu ve ortalaması 87,5 puan olduğundan bu dönem için davacının 64.madde hükmünden yararlandırılması olanağı bulunmadığı, ancak bu yılları izleyen her yıldan geriye doğru altı yıllık sicillerin incelenmesinden, 1984 yılı sicilinin 100, 1985 yılı sicilinin 82, 1986 yılı sicilinin 91, 1987 yılı sicilinin 81, 1988 yılı sicilinin 91 ve 1989 yılı sicilinin de 90 puan olduğu, bu yıl sicillerinin ortalamasının da 90 puanı bulduğu anlaşıldığından ilgilinin 1984-1989 yılları sicillerine göre bir kademe ilerlemesinden yararlandırılması gerekeceği gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verildikten sonra davalı idarenin 7.6.1995 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçesi ile davacının 1986,1987 ve 1988 yılları sicil notlarının kararda yanlış yazıldığı, ilgilinin 1984-1989 yılları sicil notları ortalamasının 88.6 olduğu nedeniyle yanlışlığın düzeltilmesinin istenilmesi üzerine anılan mahkemece istem kabul edilerek verilen … günlü E:…, K:… sayılı yanlışlığın düzeltilmesi kararı ile kararın gerekçesi; 1980-1985 yılları arası sicillerinin nota çevrilmesinden ortalamasının 87.1 puan olduğu, bu durumda; ortalamanın 90 puanın altında kaldığı anlaşıldığından 64.madde ile getirilen olanaktan yararlandırılması için bu yılları izleyen her yıldan geriye doğru altı yıllık sicilinin yeniden değerlendirmeye alınması sonucunda; not ortalamasının 90 puanı bulduğu 1986-1991 yılları sicillerine göre bir kademe ilerlemesinden yararlandırılması gerektiği şeklinde düzeltilmiştir.
Davalı idarenin 7.6.1995 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçesi ile; davacının, 1979-1984 yılları sicil notu ortalamasının bildirilmesini istediği halde uyuşmazlığı 64.maddenin uygulanmasına yönelik olarak çıkarttığını idare mahkemesinin kararında bu hususun gözönüne alınmadığını, kararda davacının sicil notlarının yanlış yazıldığını, davacının 1984-1989 yılları sicil not ortalaması 90 puanın altında kaldığından dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığını ileri sürerek kararın yanlışlığın düzeltilmesinden önceki hali, 20.7.1995 tarihinde kayıda giren dilekçe ile ise; mahkemece yanlışlığın düzeltilmesi istemlerinin kabul edildiğini ancak bu sefer 1986-1991 yıllar sicil ortalaması için davacıya 64.madde uyarınca bir kademe verilmesi gerektiği gerekçesi ile işlemin iptal edildiğini oysa davacının anılan bu dönem için 64.maddeden daha önce yararlandırılarak 10.4.1992 tarihli terfi çizelgesi ile 7.derecenin 4.kademesine getirildiğini, davacının isteminin 1979-1984 yıllarına ilişki olup daha sonraki dönem için bir talebi bulunmadığını, dava konusunun dışına çıkılarak yargılama yapıldığını ileri sürerek … günlü E:…, K:… sayılı yanlışlığın düzeltilmesi kararının da temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun yanlışlıkların düzeltilmesine ilişkin 30.maddesi ” 1)İki tarafın adı ve soyadı ile sıfatı ve iddiaları sonucuna ilişkin yanlışlıklar ile hüküm fıkrasındaki hesap yanlışlıklarının düzeltilmesi de istenilebilir.
2) 29.maddenin son fıkrası dışında kalan hükümleri, bu istekler hakkında da uygulanır.
3)Yanlışlıkların düzeltilmesine karar verilirse, düzeltme ilamın altına yazılır.” hükmünü taşımaktadır.
Olayda; davacının 657 sayılı Yasanın 64.maddesi uyarınca bir kademeden yararlandırılması istemi ile çıkardığı uyuşmazlık üzerine … İdare Mahkemesince davacının 1984-1989 yılları sicillerine göre bir kademe verilmesi gerektiği gerekçesi ile işlemin iptaline yönelik, verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararda; 1981,1986,1987,1988 yılları sicil notlarının yanlış yazıldığı ve esasen davacının 1984-1989 yılları sicil not ortalamasının 88.6 puan olduğundan kararın iptale ilişkin sonucunun da red olarak düzeltilmesi gerektiği ileri sürülerek davalı idarece yanlışlığın düzeltilmesinin istenildiği, İdare Mahkemesince de istemin kabul edilerek … günlü, E:…, K:… sayılı yanlışlığın düzeltilmesi kararı ile davacının 1980 ile 1985 yılları sicil ortalamasının 90 puanın altında kaldığı ancak 1986-1991 yılları sicilleri için bir kademe verilmesi gerektiği gerekçesinin karara eklenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarda anılan hükme göre idarenin isteminin yanlışlıkların düzeltilmesi kapsamında olmadığı açık olup, yanlışlıkların düzeltilmesi yolu ile mahkeme kararlarında yer alan tarafların adı soyadı, iddiaları sonuçlarına ilişkin yanlışlıklar ile hesap yanlışlıklarının düzeltilmesi amaçlanmış olup, yanlışlığın düzeltilmesi istemine dayanılarak kararın uygulama dönemini de değiştirecek şekilde gerekçesinin değiştirilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu durumda hukuken geçerli olan … İdare Mahkemesince verilen … günlü E:… sayılı ilk karardır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 64.maddesine 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen son fıkra ile, Devlet memurlarından 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanların aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Temyiz konusu İdare Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere 243 sayılı KHK’nin 9.maddesi ile 657 sayılı Yasanın 64.maddesine eklenen fıkranın ilk uygulama tarihi anılan kanun hükmünde kararnamenin yürürlük tarihi olan 31.12.1984 tarihinden önceki altı yıl olduğu tartışmasızdır.
Sicillerin not esasına göre değerlendirilmesine gelince:
657 sayılı Yasanın 113. maddesi ile sicillerin not esasına göre değerlendirilmesi esası kabul edilmiş, not usulünün nasıl uygulanacağını göstermek üzere aynı Yasanın değişik 121. maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik 26.7.1979 günlü, 16708 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuş ise de, uygulaması 26.12.1979 günlü, 16851 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile ertelenmiş, 7.2.1981 günlü, 17244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile de yürürlükten kaldırılmıştır. Bu suretle, yasanın 113. maddesinde, öngörülmesine karşın memurların liyakat derecelerinin not esasına göre değerlendirilmesi usulü hiç bir şekilde uygulama olanağı kazanmamış ve sicilinin düzenlenme zamanı ve şekli konusunda uygulamada ortaya çıkan boşluk 21.7.1961 tarihli ve 13437 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı İle İlgili Memur ve Hizmetlilerin Sicilleri Üzerine Emekliye Sevkleri Hakkında Tüzük” hükümleri uygulanarak doldurulmuştur.
Bu uygulama, 18.10.1986 günlü, 19255 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği” yürürlüğe girinceye kadar devam etmiştir.
Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin geçici 2. maddesinde ise; bu yönetmelik kapsamına giren memurların 1985 yılına ait sicil raporlarında yeterlikle ilgili soruların değerlendirilmesinde her pekiyi için 11, her iyi için 9,her orta için 8 ve her zayıf için de 5 not esas alınmak suretiyle tesbit edilen toplam notun 1985 yılı sicil notu sayılacağı hükmü yer almaktadır. Bu hükmün 1985 yılından önceki yıllara ait sicillerede kıyas yolu ile uygulanmasının yasa koyucunun amacına ve hukuka uygun olacağı da açıktır.
Ancak, anılan Yönetmeliğin yukarda sözü edilen hükmünde sicil amirlerince pekiyi, iyi, orta ve zayıf biçiminde yapılan değerlendirmeler için not öngörülmekte ise de; “vardır,” “vakıf ve riayetkardır”, “yoktur, yapamaz”, “denenmektedir, bilinmiyor, kanaat edinilmemiştir” biçiminde verilen yanıtlar için herhangi bir not ya da başka bir ölçüt öngörülmediğinden bu şekilde kanaat belirtilen sutünların ne şekilde değerlendirileceği esasen bakılan uyuşmazlığın özünü oluşturmaktadır.
1986 yılı öncesindeki sicil raporlarının nota dönüştürülmesinde, raporda yer alan; 1) Yeterlikle ilgili sorular, 2) Ahlak durumu ile ilgili sorular, 3) Tezkiye amirlerinin kanaatleri’nden oluşan bölümlerden yalnızca “Yeterlikle” ilgili soruların değerlendirilmeye esas alınacağına gerek Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin Geçici 2. maddesinde, gerekse Maliye ve Gümrük Bakanlığınca ilgili Valiliklere gönderilen ve “Sicil raporların nota dönüştürülmesi hakkında” ki 26.2.1991 günlü, 14841 sayılı (Tebliğler Dergisi Sayı 66) genel yazısında işaret edilmiş; yeterlikle ilgili sütunlardaki değerlendirmelerden yukarıda da değinildiği gibi “Vardır, yoktur, yapamaz, normaldir, olumludur.” ya da” denenmektedir, bilinmiyor, kanaat edinilmemiştir.” gibi hanelerin değerlendirme dışında bırakılması gerekmektedir. Yeterlikle ilgili bu sütunda yer alan her pekiyi için 11, her iyi için 9, her orta için 8, her zayıf için 5 not esası alınarak hesaplanan toplam puanın yüz ile çarpımı sonucunda bulunan rakamın, değerlendirmeye alınan cevap sayısının pekiyi notun karşılığı olan 11 puan ile çarpımına bölünmesi suretiyle çıkan notun; o yılın not ortalaması olacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır.
Hesaplanan toplam puan x 100: sicil notu
Değerlendirilmeye alınan cevap sayısı x 11
Öte yandan; yukarıda belirtilen şekilde bulunan sicil not ortalamasının hesaplanmasında bulunan sayının kesirli olması halinde yani bunun tam sayıya tamamlanıp tamamlanmayacağı hususunda ise, Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 16. maddesinin 2. fıkrasında “Sicil notu ve ortalaması hesaplanırken kesirler tam sayıya tamamlanır” hükmüne yer verilmiş olduğundan bu fıkra gereğince sadece sicil notu değil, sicil notu ortalaması da hesaplanırken kesirlerin tam sayıya tamamlanacağı açıktır. Ayrıca, bu şekilde yapılan bir hesaplamada çıkan kesirin büyüklüğü veya küçüklüğü konusunda bir sınırlama getirilmemiş olduğundan, 0.01’den, 0.99’a kadar olan tüm kesirlerin tam sayı olan “1” e tamamlanarak kesirli olan sonucun kesirsiz halinin 1 puan fazlasının sicil notu ve sicil notu ortalaması olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 31.12.1984 tarihinden önceki 6 yıllık sicilinin değerlendirilerek 64.madde hükmü uyarınca bir kademe verilmesi istemi yanında bu dönem için not ortalamasının yeterli olmaması halinde değerlendirmenin sürdürülmesini istediği, 1979 yılı sicil raporunun ise askerlik görevini yapması nedeni ile doldurulmadığı, dava dosyasına ekli sicil raporlarının yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda değerlendirilmesi sonucu ise davacının 1980-1986 yılları sicillerinin not ortalamasının 90 puanın altında olduğu öte, yandan 1986-1991 yıllarına ilişkin olarak da davacının 64.madde hükmünden yararlandırıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, sicil notu ortalaması 90 puanı bulmadığı 1984-1989 yılları sicillerine ilişkin olarak davacının 64.madde hükmünden yararlanmasına imkan bulunmadığından aksi yönde verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı madnenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3.fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 9.5.1997 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

(XX) KARŞI OY
Dava konusu işlemde değerlendirmeye esas alınan sicil dönemleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından, işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının bu gerekçe ile bozulması gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçede karşıyım.