Danıştay Kararı 12. Daire 1995/7261 E. 1996/585 K. 29.02.1996 T.

12. Daire         1995/7261 E.  ,  1996/585 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/7261
Karar No: 1996/585

Temyiz İsteminde Bulunan (Taraflar): 1-(Davalı) …
2-(Davacı) …

İsteğin Özeti: …İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Kararın davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenen, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı aylık ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini isteminin reddine ilişkin kısmının usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Davacının Savunmasının Özeti: Kararın davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istenen, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının onanması; buna göre iptal edilen işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı aylık ve özlük haklarının ödenmesi gerekeceğinden, davacının temyiz isteminin kabulüyle kararın, tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Dava; Stajyer Gümrük Muayene memurluğu sınavında başarılı olan davacının, göreve atanmamasına ilişkin işlemin iptali ile, yoksun kaldığı aylık ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi isteğiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; sınavı kazanan davacı hakkında yapılan arşiv araştırılmasında kendisi ile ilgili olumsuz bir duruma rastlanmadığı, kardeşi ile ilgili tesbitlerin atamaya engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle işlemin iptaline, 4045 sayılı Yasanın geçici 1.maddesindeki hüküm nedeniyle geçmişe yönelik ödeme yapılmasına olanak bulunmadığından, tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı her iki taraf kendi yönünden temyiz etmiştir
Davacının atanmasının yapılmamasına ilişkin işlemin iptaline dair karar gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı bakanlığın temyiz isteminin dayanağı yoktur.
Tazminat konusuna gelince; kararın dayanağını oluşturan 4045 sayılı Yasanın geçici 1.maddesinde, “12.9.1980 tarihinden sonra….açılan kamu görevine…giriş sınavını kazanıp da haklarında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda sakıncalı olduğunun bildirilmesi nedeniyle göreve alınmayanlar…ilgili mevzuatında…öngörülen niteliklerin kaybedilmemiş olması koşuluyla yaş şartı aranmaksızın …açılacak sınavlara, önceki güvenlik soruşturması dikkate alınmaksızın katılabilirler. Açılan sınavları kazanmaları sonucu göreve ve işe alınanlara geçmişe yönelik olarak aylık ve diğer özlük hakları verilmez….Bu konu ile ilgili olarak yargıya intikal olanlardan henüz haklarında yargı kararı kesinleşmemiş olanlar hakkında da bu kanun hükümleri uygulanır…” hükmü yer almıştır.
Bu madde ile, sınavı kazanıp da güvenlik soruşturması sonucu atanması yapılmayan kişilere, yaş kaydı aranmaksızın daha sonra açılacak sınavlara girip atanmalarına olanak verilmektedir.
Güvenlik soruşturmasına bağlı personel yasa ile yeniden tesbit edildiği için, daha önceki esaslara göre yapılan soruşturma sonuçlarının, yeniden açılan sınav ve atamayı etkilemesi önlenilmiştir. Ancak bu kişilerin, ilk sınav ve atamama işleminden itibaren aylık ve kıdem almaları önlenmiştir.
Davacı ise, ilk sınavı kazanıp, atanmamasına ilişkin işleme karşı dava açmış, (bu yasadan yararlanmak amacıyla da olsa) yeni bir sınava girmemiştir. Başka bir anlatımla, davacının durumunun bu yasa hükmü ile ilgisi yoktur.
Bu yasanın hiç çıkmaması durumunda, atamanın yapılmamasına dair işlemin iptali ile aylıklarını alabilecek olan davacının, başka bir konuyu düzenleyen 4045 sayılı yasanın, geçici maddesi nedeniyle aylık ve özlük haklarını kaybetmesi düşünülemez.
Maddenin son cümlesindeki hükmün de, yine madde kapsamına giren uyuşmazlıklarda uygulanması gerekir.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile kararın atamaya ilişkin bölümünün onanmasına, davacının temyiz isteminin kabulü ile, kararın tazminata ilişkin bölümünün bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacının, temyize cevap dilekçesinde ileri sürdüğü Anayasa’ya aykırılık iddiası yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
Dava, davalı idarece yapılan stajyer gümrük muayene memurluğu sınavını kazanan davacının, göreve atamasının yapılmamasına ilişkin işlemin ve dayanağı Gümrük Müsteşarlığı Değerlendirme Komisyonu kararının iptali ile yoksun kaldığı aylık ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Anayasanın 128/2. maddesinde, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği, 70/2. maddesinde de, hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemeyeceği kuralına yer verildiği, 657 sayılı Yasanın 48. maddesinde de, Devlet memurluğuna alınmada genel ve özel koşulların düzenlendiği, 3.11.1994 günlü, 22100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüge giren 4045 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinde, 12.9.1980 tarihinden sonra açılan kamu görevine ve işçiliğe giriş sınavını kazanıp da haklarında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda sakıncalı olduğunun bildirilmesi nedeniyle göreve alınmayanların ilgili mevzuatında öngörülen nitelikleri kaybetmemiş olmaları koşuluyla yaş şartı aranmaksızın bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren açılacak sınavlara, önceki güvenlik soruşturmaları dikkate alınmadan katılabilecekleri, sınavları kazanmaları sonucu göreve alınanlara geçmişe yönelik aylık ve diğer özlük haklarının verilmeyeceği ve açıkta geçen sürelerin değerlendirilmeyeceği, bu konu ile ilgili olarak yargıya intikal etmiş olanlardan henüz haklarında yargı kararı kesinleşmemiş olanlar hakkında da, bu kanun hükümlerinin uygulanacağının hükme bağlandığı, davalı idarece, davacının, hakkında yaptırılan güvenlik soruşturmasında elde edilen bilgiler nedeniyle, atamasının yapılmadığı, bir kamu görevine açıktan atama yapmak konusunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, ancak bu yetkinin kullanımının yargı denetimine tabi olduğu, memur olmak için genel ve özel şartları taşıdığı konusunda uyuşmazlık bulunmayan davacının hakkında yaptırılan arşiv araştırmasında, bizzat kendisinin kötü bir halinin saptanmadığı, kardeşinin durumunun dava konusu işleme neden olarak gösterilmesinin Güvenlik Soruşturması Yönetmeliği hükümleri ve genel hukuk ilkeleri çerçevesinde kabul edilebilir nitelikte görülmediği, davacının tazminat istemine gelince,4045 sayılı Yasanın anılan madde hükmü uyarınca geçmişe yönelik özlük haklarının verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlem ve dayanağı değerlendirme komisyonu kararı iptal edilmiş, işlem nedeniyle yoksun kalınan aylık ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı idare, İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının, açıktan atamalarda idarelerin takdir yetkisinin bulunduğunu, bu yetkinin, davacının, hakkında yaptırılan arşiv araştırması sonucu ve atanacağı görevin özelliği dikkate alınarak göreve atanmaması yönünde kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını; davacı ise, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı aylık ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini isteminin reddine ilişkin kısmının, hukuka aykırı olduğunu, göreve atanmamasına ilişkin işlem iptal edilmiş olduğuna göre bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı haklarının ödenmesi gerektiğini öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece 16.6.1993 ve 12.7.1993 tarihlerinde yapılan stajyer gümrük muayene memurluğu sınavını kazanan davacı hakkında yaptırılan arşiv araştırması sonucu, kardeşinin bazı suçlardan arandığının tespit edilmesi üzerine, Gümrük Müsteşarlığı Değerlendirme Kamisyonunun … günlü, … sayılı kararıyla, memuriyete alınmasının uygun olmadığına karar verildiği, bu karara istinaden, davacının göreve atanmamasına ilişkin 1.6.1994 günlü, 120059 sayılı işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davalı idarece öne sürülen hususlar, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, hukuk ve usule uygun bulunan, davacının atamasının yapılmamasına ilişkin işlem ve dayanağı değerlendirme komisyonu kararının iptaline yönelik kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Buna karşılık, Anayasanın 125. maddesinin son fıkrasında, “İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür”. hükmü yer almış olup, bu hüküm gereğince ve davacının atanmamasına ilişkin davalı idare işleminin iptal edilmekle hukuka aykırılığı saptanmış olduğundan, davacının bu işlem sebebiyle uğradığı zararların tazmini zorunlu bulunmaktadır. Sözkonusu zararların giderilmesinde, davacının atanmamasına ilişkin işlemin tesis edildiği tarihten, iptal kararı üzerine atandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde yoksun kaldığı aylık ve diğer özlük haklarının davalı idarece davacıya ödenmesi gerekeceğinden İdare Mahkmesi kararının, davacının, atanmaması dolayısıyla yoksun kaldığı aylık ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini isteminin 4045 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi uyarınca geçmişe yönelik aylık ve özlük haklarının ödenemeyeceği gerekçesiyle reddine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlem ve dayanağı değerlendirme komisyonu kararının iptaline ilişkin kısmının davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle onanmasına; dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı aylık ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmının, davacının temyiz isteminin kabulüyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasayla değişik 3. fıkrası gereğince bu kısım hakkında belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 29.2.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.