Danıştay Kararı 12. Daire 1995/6327 E. 1997/1072 K. 14.05.1997 T.

12. Daire         1995/6327 E.  ,  1997/1072 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/6327
Karar No: 1997/1072

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi : Dava dosyasının incelenmesinden davacının idare mahkemesi esas hakkında karar vermeden önce vefat ettiği anlaşıldığından kararın 2577 sayılı yasanın 26.maddesi uyarınca bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
3.3.1986 tarihinde emekli olan davacı, 657 sayılı Yasanın 243 sayılı KHK ile değişik 37.maddesi uyarınca kazanılmış hak aylığının bir üst dereceye yükseltilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ile maaş ve ikramiyesinin bir üst dereceye göre belirlenip hesaplanacak fark tutarının ödenmesine karar verilmesi istemi ile dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile 657 sayılı Yasanın 243 sayılı KHK ile değişik 37.maddesi hükmü uyarınca öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev ünvanları itibariyle yükselebilecekleri derecenin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazanan Devlet memurlarının son altı yıllık sicil notu ortalamasının doksan ve daha yukarı olması halinde kazanılmış hak aylıklarının bir derece yükseltileceği, ilk uygulamanın aksine bir hüküm olmadığından KHK’nin yürürlük tarihi olan 31.12.1984 tarihinden önceki 6 yıl olduğunda kuşku olmadığı, 1986 yılından önceki dönem sicil notunun hesaplamasında ise Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin geçici 2.maddesi hükmünün kıyasen uygulanmasında kanun koyucunun amacına aykırılık bulunmadığı, bu duruma göre davacının yükselebileceği derecenin dördüncü kademesini almaya hak kazandığı tarihten itibaren 37.madde uyarınca yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirme yapılması gerekirken istemin böyle bir inceleme yapılmadan reddinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlem iptal edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ” Tarafların kişilik ve niteliğinde Değişiklik” başlığını taşıyan 26.maddesinin 1. ve 2.fıkralarında da; “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” Hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı …’nin 12.5.1993 tarihinde bakılan davayı açtıktan sonra 2.6.1993 tarihinde vefat ettiği ancak bu olaya ilişkin belgeleri idare mahkemesine verilmediğinden mahkemece uyuşmazlığın esası hakkında karar verildiği, kararın davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istenilmesi nedeniyle ilgili dilekçenin davacıya gönderilmesi üzerine, verilen cevap dilekçesi ile davacı …’nin vefatını belgeleyen veraset ilamının dava dosyasına sunulduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, sözü edilen 37.madde uyarınca bir derece verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle doğan zararın tazmini istemiyle açılan davada verilecek karar, davacının mirasçılarını ilgilendirdiğinden, yukarıda anılan 2577 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca karar verilmesi gerektiği açık olup uyuşmazlığın esası hakkında verilen kararda usule uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin değişik 3.fıkrası gereğince yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen mahkemeye gönderilmesine 14.5.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.