Danıştay Kararı 12. Daire 1995/4565 E. 1998/306 K. 12.02.1998 T.

12. Daire         1995/4565 E.  ,  1998/306 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/4565
Karar No: 1998/306

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: Dava, … Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacıya, 3838 sayılı yasa uyarınca verilen tazminatın ödenmemesine ilişkin işlemin iptali ile 15.10.1992 tarihinden itibaren biriken tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K.… sayılı kararıyla; 3838 sayılı yasanın 6.maddesi uyarınca verilecek tazminat ve fazla çalışma ücretlerine ilişkin 1.10.1992 gün ve 92/3607 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki esasların 1.maddesinde, Erzincan, Tunceli ve Gümüşhane illerinde sürekli görevle çalışmakta olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele ekli cetvelde yerleşim birimleri ve statüleri, itibariyle gösterilen miktarda tazminat ödeneceğinin, 2.maddesinde ise tazminatların 15.9.1992 tarihinden itibaren ekli cetvelin a/1 sırasında sayılan yerleşim birimlerinde 24 ay süreyle ödeneceği, tazminatın ödenmesinde fiilen görev ifa edilen mahallin esas alınacağının hükme bağlandığı, tazminatın amacının tabii afete maruz kalmış yörelerde görev yapan personeli özendirmek olduğu bu nedenle tazminatın ödenmesinde fiilen görev yapılan mahallin esas alınması gerektiği, davacının anılan dönemde … de Maliye Kursunda görevli olması nedeniyle dava konusu tazminatın ödenmemesi yolundaki işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı; anılan tazminattan yararlandırılmadığı dönemde Maliye kursunda olduğunu, kurs süresince izinli sayıldığını, maaş ve tüm özlük haklarını görev yeri olan …’daki Defterdarlık kadrosundan aldığını; Bakanlar Kurulu Kararında yer alan, “Fiilen görev ifa edilen mahal esas alınır.” hükmünün yanlış yorumlandığını, hükmün amacının her yörede farklı miktarda ödenen tazminat miktarına açıklık getirmek olduğunu, kaldı ki; aynı kararnamede çeşitli sebeplerle bölge dışına çıkanlara tazminat ödenemeyeceği yolunda da hüküm getirilmediğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Afete maruz bölge ilan edilen yörelerde çalışan personele 3838 sayılı Kanunun 6.maddesi uyarınca verilecek tazminat ve fazla çalışma ücretlerine ilişkin esasları düzenleyen 1.10.1992 günlü ve 92/3607 sayılı Bakanlar kurulu Kararı eki Esaslarının 1.maddesinde Erzincan, Gümüşhane ve Tunceli illerinde sürekli görevle fiilen çalışmakta olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele ekli cetvelde yerleşim birimleri ve statüleri itibariyle gösterilen miktarda tazminat ödeneceği, 2.maddesinde ise tazminatın, bu esasların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ödeneceği ve ödemede fiilen görev ifa edilen mahallin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden … ilinde görev yapan ve ek tazminattan yararlanan davacının … bulunan Maliye kursuna katılması ile afete maruz mahalde fiilen görev yapmadığı gerekçesiyle bu tazminatın kesildiği anlaşılmıştır.
Bakanlar Kurulu Kararının ekinde yer alan tazminat miktarları cetvelinde afete maruz bölge ilan edilen yörelere ilişkin farklı tazminat miktarlarının ödenmesi belirlenmiştir. Bu durumda Bakanlar Kurulu Kararında yer alan “Tazminatın ödenmesinde fiilen görev ifa edilen mahal esas alınır.” Hükmünün aracının geçici görevlendirme veya kısa aralıklarla farklı afete maruz bölgelerde görev yapan personele ödenecek tazminat miktarına açıklık getirmek amacını taşıdığı açıktır. Ayrıca kurs süresince izinli sayılan kadrosu, evi ve ailesi …’da bulunan davacıya bu nedenle de anılan tazminatın ödenmesi gerektiğinden temyiz isteminin kabulü ile aksi yöndeki idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: … Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğünde Milli Emlak memuru olarak görev yapan davacıya, 3838 sayılı Yasa uyarınca verilen tazminatın, …’de 1992-1993 öğretim yılı Maliye Kursuna katılması nedeniyle, kursa başlama tarihi olan 15.10.1992 tarihinden itibaren kesilmesine ilişkin işlemin iptali ile 15.10.1992 gününden itibaren biriken tazminat tutarının tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
3838 sayılı Yasanın 6 ncı maddesi uyarınca verilecek tazminat ve fazla çalışma ücretlerine ilişkin 1.10.1992 günlü,92/3607 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki Esasların 1 inci maddesinde Erzincan, Gümüşhane ve Tunceli İllerinde sürekli görevle fiilen çalışmakta olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele, ekli cetvelde yerleşim birimleri ve statüleri itibariyle gösterilen miktarda tazminat ödeneceği,2 nci maddesinde ise tazminatın, bu esasların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ekli cetvelin a/1 sırasında sayılan yerleşim birimlerinde 24 ay süre ile ödeneceği,tazminatın ödenmesinde fiilen görev ifa edilen mahallin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Afete maruz kalmlış … ilinde görev yapan ve ek tazminattan yararlanan davacının, …’de bulunan Maliye Kursuna katılması nedeniyle kurs süresince ek tazminatının afete maruz mahalde fiilen görev yapmadığı nedeniyle kesildiği anlaşılmıştır.
Kadrosu ve ailesi …’da bulunan ve kurs süresince izinli sayılan davacının, afete maruz kalan mahalde fiilen görev yapmadığı nedeniyle tazminatının kesilmesi,ilgili yasanın amacına ve hukuka aykırı olduğundan temyiz isteminin kabulü ile aksi yöndeki idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 12.2.1998 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(XX) KARŞI OY
3838 sayılı Yasanın 6 ncı maddesi uyarınca verilecek tazminat ve fazla çalışma ücretlerine ilişkin 1.10.1992 günlü,92/3607 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki Esasların 1 inci maddesinde, Gümüşhane ve Tunceli İllerinde sürekli görevle fiilen çalışmakta olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele, ekli cetvelde yerleşim birimleri ve statüleri itibariyle gösterilen miktarda tazminat ödeneceği,2 nci maddesinde ise tazminatın, bu esasların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ekli cetvelin a/1 sırasında sayılan yerleşim birimlerinde 24 ay süre ile ödeneceği, tazminatın ödenmesinde fiilen görev ifa edilen mahallin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bakanlar Kurulu Kararının ekinde yer alan tazminat miktarları cetvelinde afete maruz bölge ilan edilen yörelere ilişkin farklı tazminat miktarlarının ödenmesi belirlenmiş olup Bakanlar Kurulu Kararında yer alan “Tazminatın ödenmesinde fiilen görev ifa edilen mahal esas alınır.” hükmünün amacının geçici görevlendirme veya kısa aralıklarla farklı afete maruz bölgelerde görev yapan personele ödenecek tazminat miktarına açıklık getirmek olduğu açıktır. Ayrıca kurs süresince izinli sayılan, kadrosu, evi ve ailesi … bulunan davacıya bu nedenle de anılan tazminatın ödenmesi gerektiğinden temyiz isteminin kabulü ile aksi yöndeki idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.