Danıştay Kararı 12. Daire 1995/2686 E. 1996/3433 K. 04.11.1996 T.

12. Daire         1995/2686 E.  ,  1996/3433 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/2686
Karar No: 1996/3433

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekilleri: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92. Maddesi hükmü gereği açıktan atama yapma konusunda idarelerin takdir yetkisinin bulunduğu, idarelerin bu yetkiyi yargı kararıyla kullanmaya zorlanamayacağı gibi idarenin takdir yetkisini kaldıracak veya kısıtlayacak nitelikte yargı kararı verilemeyeceği, idarenin bu takdir yetkisini kullanırken kadro, ihtiyaç ve hizmet gerekleri dikkate alınarak kullanılıp kullanılmadığının yargı merciince incelenmesi gerektiği idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Davacının görevden ayrıldığı tarihte 3. derecenin 1. kademe aylığı ile çalışması, mezun olduğu okul durumu itibariyle yapılacak intibakı ile daha yüksek bir dereceye çıkacağı gözönüne alınmadan, alt derecedeki kadroya atanmayı kabul eden davacının yeniden göreve atanmamasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemi iptal eden idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı görülmekte olup, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, … Su ve Kanalizasyon İdaresinde şebeke müdürü olarak görev yapmakta iken 13.10.1990 tarihinde istifa eden davacının yeniden göreve dönmek istemiyle yaptığı başvurunun, durumuna uygun boş kadro bulunmaması nedeniyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92. maddesi hükmü gereği kurumların, çekilmiş sayılan veya görevden çekilen memurlarını kadro ve ihtiyaç durumlarına göre yeniden göreve atayabilecekleri, davacının, davalı idarece ilan edilen kadro derecelerinide gözeterek, alt derecedeki kadroya atanmayı kabul ettiği, öğrenimine uygun boş kadronunda başvuru tarihinde mevcut bulunduğu diğer şartların mevcut olması halinde atanması yolunda işlem tesis edilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare; bir kamu görevine açıktan veya yeniden atama yapma konusunda idarelere takdir yetkisinin tanınmış bulunduğunu, davacının 3. Derece görevden çekildiğini, 1.12.1992 tarihinde yeniden göreve dönme isteminde bulunduğunu, durumuna uygun boş kadro olmaması nedeni ile isteminin reddedildiğini, sınav açılan kadroların derecesinin davacının görevden ayrıldığı tarihteki derecesinden düşük olduğunu öne sürerek idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92. maddesinin birinci fıkrasında “iki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi isteği ile çekilenlerden veya bu kanun hükümlerine göre çekilmiş sayılanlardan tekrar memurluğa dönmek isteyenler, ayrıldıkları sınıfta boş kadro bulunmak ve bu sınıfın niteliklerini taşımak şartıyla ayrıldıkları tarihte almakta oldukları aylık derecesine eşit bir derecenin aynı kademesine veya 71. madde hükümlerine uyulmak suretiyle diğer bir sınıfta eşit derecedeki kadrolara atanabilirler.” hükmü yer almaktadır.
Bir kamu görevine açıktan veya yeniden atama yapma konusunda idarelere takdir yetkisinin tanınmış bulunduğu, idarenin bu konuda yargı kararıyla zorlanamayacağı, diğer bir ifade ile idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı bulunduğu, takdire dayalı işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine tabi bulunduğu hususu, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Bir başka ifade ile, bu takdir yetkisi, açıktan atamaya ilişkin bir işlemde kullanılmış ise, bunun kadro, ihtiyaç, hizmet gerekleri ve atama isteminde bulunan kişinin kişisel konumu gibi durumlar dikkate alınarak, kullanılıp kullanılmadığının yargı merciince incelenmesi idari eylem ve işlem niteliğinde karar vermeyi değil, idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden yargı denetiminin işlevini sağlamak olarak kabulü gerekir.
Dava konusu olayda; davacının davalı idarede teknik hizmetler sınıfı 3. derece 1. kademe aylığı ile görev yapmakta iken 13.11.1990 tarihinde görevden çekildiği, mühendislik eğitimini tamamlayarak 10.1.1992 tarihinde inşaat mühendisi olarak … Mühendislik Fakültesinden mezun olduğu, davalı idarenin teknik hizmetler sınıfında 5-6 derece kadrolara yazılı sözlü sınavla inşaat mühendisi alacağını ilan etmesi üzerine, 1.12.1992 tarihinde davalı idareye başvurarak münhal kadrolardan birine atanma isteminde bulunduğu, bu isteminin durumuna uygun münhal kadro bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmıştır.
Davacının memuriyetten çekildiği tarihteki kadro derece ve kademesi, mezun olduğu okula göre yapılacak intibak durumu ve ilan edilen boş kadroların dereceleri de gözönüne alınarak takdir yetkisinin davacının atanmaması yönünde kulanılmasında sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K: … sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı kanunla değişik 3. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek işin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 4.11.1996 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) – KARŞI OY –
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir nedende bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği görüşü ile aksi yönde verilen çoğunluk kararına karşıyız.