Danıştay Kararı 12. Daire 1995/1871 E. 1996/243 K. 06.02.1996 T.

12. Daire         1995/1871 E.  ,  1996/243 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/1871
Karar No: 1996/243

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: Dava, ortaokul mezunu olup icra müdürü olarak görev yapan ve 4. derecenin 9. kademesinden aylık alan davacının, 1.4.1984 tarihinden itibaren ek gösterge verilmesi istemiyle yaptığı 25.4.1989 tarihli başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun 43. maddesinin B bendinin 1.1.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2771 sayılı Kanun ile değiştirilerek ek gösterge uygulamasının kadro ünvanlarına bakılmaksızın belli derecelerden aylık alanları da kapsayacak şekilde genişletildiği, 243 sayılı KHK. ile de korunan bu düzenlemede, kadrolarına tahsisli ek göstergesi bulunmayanlardan 4 ve daha yukarı derecelerden aylık alanların, alabilecekleri ek göstergelerin sınıflar itibariyle ayrı ayrı gösterildiği, aynı maddede yer alan, “Ancak kadrolarına tahsisli ek göstergesi bulunmayanlara uygulanacak ek göstergeler, ilgililerin bu Kanunun 36 ncı maddesine göre yükselebilecekleri dereceler için belirlenen ek göstergelerden yüksek olamaz.” hükmü ile de, ek gösterge uygulanmasına esas alınacak derecelerin nasıl saptanacağı konusuna açıklık getirildiği, buna göre, ilgililerin, ek gösterge uygulamasına esas alınacak derecelerinin, 657 sayılı Kanunun 36. maddesiyle birlikte bu maddenin istisnasını oluşturan ve geçerliliğini koruyan yasal düzenlemeler de dikkate alınarak saptanması gerektiği, derece esas alınarak yaygınlaştırılan ek gösterge uygulanmasında ilgililerin kazanılmış hak aylık derecelerinin gözönünde tutulması gerektiği, dosyanın incelenmesinden; davacının ortaokul mezunu olmasına rağmen kazanılmış hak aylık derecesi 1.3.1979 tarihinde 4. derecenin 2. kademesine yükseltildiği anlaşıldığından, yasa hükümleri uyarınca genel idare hizmetleri sınıfına ait 4. derecede bulunanlara tanınan ek göstergenin başvuru tarihi olan 25.4.1989 tarihinden itibaren 1050 sayılı Yasa gereğince geriye doğru beş yıllık süreyi içermek suretiyle verilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan davalı idarece 30.7.1989 tarihinden itibaren ek gösterge verilmiş ise de, davacının isteminin yasanın yürürlüğe girdiği 1984 yılından bu tarihe kadar olan kısmıda kapsaması nedeniyle bu işlemin davanın kabulü olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare; 657 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince ortaokul mezunlarının enson yükselebileceği derece 5.derecenin son kademesi olması karşısında aynı yasanın 43. maddesi uyarınca ortaokul mezunu olan davacıya ek gösterge verilmesine olanak bulunmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 6.2.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.