Danıştay Kararı 11. Daire 2016/408 E. 2017/230 K. 19.01.2017 T.

Danıştay 11. Daire Başkanlığı         2016/408 E.  ,  2017/230 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2016/408
Karar No: 2017/230

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve … sayılı kararın; davacılar tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Dava konusu işlemi tesis eden idare … ilinde bulunduğundan İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 32. maddesi gereğince … İdare Mahkemesinin yetkili olduğu, temyiz isteminin kabulü ile kararın yetki yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacılar murisinin geçici köy koruculuğu yaptığı için terör örgütü üyeleri tarafından öldürüldüğünden bahisle 2330 sayılı Yasa kapsamında nakdi tazminat ödenmesi isteğiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile toplam 106.000,00 TL nakdi tazminatın mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare mahkemesince; davacılar murisinin geçmişte yürütmüş olduğu geçici köy koruculuğu görevi nedeniyle vefat ettiğinin kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, “İdari Davalarda Genel Yetki” başlıklı 32. maddesinin 1. fıkrasında, göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesinin dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bu Kanunun uygulanmasında yetkinin kamu düzeninden olduğu kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 1993 yılında geçici köy koruculuğu yapmış olan davacılar murisinin, 06.11.2011 tarihinde … İli … Köyünde PKK terör örgütü mensuplarınca öldürülmesi nedeniyle 05.03.2012 tarihli dilekçe ile Nakdi Tazminat Komisyonuna başvurularak 2330 sayılı Kanun kapsamındaki tüm alacak ve hakların istenildiği, bu talebe yasal süre içinde cevap verilmemesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı; diğer yandan Nakdi Tazminat Komisyonunun 10.12.2012 tarih ve 2012/68 sayılı kararı ile davacılar murisi …’in vefat ettiği tarihte geçici köy korucusu olmadığı, bu sebeple 2330 sayılı Kanun kapsamına girmediğinden bahisle nakdi tazminat talebinin reddine karar verildiği; yapılan yargılama sonucunda …. İdare Mahkemesince temyize konu kararın verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, … ilinde bulunan Nakdi Tazminat Komisyonunca tesis edilen dava konusu işlemin iptali ile toplam 106.000,00 TL nakdi tazminatın faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde, 2577 sayılı Kanunun yukarıda aktarılan 32. maddesindeki genel yetki kuralı çerçevesinde …ra İdare Mahkemesi yetkili olup, … İdare Mahkemesince davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının BOZULMASINA; dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.