Danıştay Kararı 11. Daire 2014/144 E. 2014/3979 K. 09.06.2014 T.

11. Daire         2014/144 E.  ,  2014/3979 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2014/144
Karar No: 2014/3979

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:… K:… sayılı kararın; davacı tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi : …
Düşüncesi : Uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı görevli bulunduğundan, İdare Mahkemesince davanın görev yönünden reddi yolunda verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava, 1992-2008 yılları arasında polis memuru olarak görev yapan davacının, malul aylığı bağlanması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı, Mahkeme kararının, hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlıklı 101. maddesinde; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” kuralına yer verilmiştir.
5510 sayılı Kanun’un “5434 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri başlığını taşıyan Geçici 4. maddesinin 2. fıkrasında ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı kurala bağlanmıştır.
5510 sayılı Kanun’un “Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlıklı 101. maddesinde yer alan “bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür” tümcesinin Anayasa’nın 2., 37., 125., ve 155. maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle tümcenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması üzerine, Anayasa Mahkemesinin 25.1.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 22.12.2011 tarihli ve E:2010/65, K:20117169 sayılı kararıyla; anılan maddenin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verilmiş;
ancak, 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce statüde bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileriyle ilgili sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasından doğan idari işlem ve eylem niteliğindeki uyuşmazlıklarda idari yargının görevinin devam edeceğinin açık olduğu gerekçesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 1992-2008 yılları arasında polis memuru olarak görev yaptığı, 30.11.2007 -12.5.2008 tarihleri arasında … Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde psikotik bozukluk tanısı ile tedavi gördüğü, 28.4.2008 tarihinde meslekten çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, 14.12.2012 tarihli … Devlet Hastanesince düzenlenen Özürlü Sağlık Kurulu Raporunda davacının tedaviyle çalışma olanağı vermeyen kronik psikoz tanısıyla %80 özürlü olduğunun belirtildiği, 21.12.2012 tarihinde 5510 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak işe girdiği, 81.2013 tarihinde işten çıkartıldığı, 19.6.2013 tarihli … Hastanesi Sağlık Kurulu Raporunda da davacının hastalığının kronik olduğunun ve çalışarak hayatını kazanamayacağının belirtildiği, davanın ise davacının malul aylığı bağlanması için 12.2.2013 tarihinde yaptığı başvurunun, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağı ve maluliyet aylığı bağlanamayacağı belirtilerek reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda yer verilen Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesi de göz önünde bulundurulduğunda, 5754 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce kamu görevlisi statüsünde bulunan davacının maluliyet aylığı bağlanması istemiyle çıkardığı uyuşmazlığın görüm ve çözümü idari yargıya ait bulunduğundan, davanın, adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle görev yönünden reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA; dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemeye gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.