11. Daire 2013/718 E. , 2013/12087 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2013/718
Karar No: 2013/12087
Temyiz isteminde Bulunan (Taraflar) :
1- Davacı : …
2- Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…; K:… sayılı kararın; taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davacı tarafından ise savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi : Davacı temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının ek göstergeye ilişkin hüküm fıkrasının onanması, davalı idare temyiz isteminin kabulü ile makam ve görev tazminatının kabulüne ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, vergi denetmeni olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacının, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca vergi denetmeni kadro unvanının kaldırılması üzerine, aynı Kanun Hükmünde Kararname ile ihdas edilen vergi müfettişi kadro unvanı için öngörülen ek gösterge ile makam ve görev tazminatından yararlandırılması isteğiyle yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali ile 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 10/7/2011 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; iptal davasının makam ve görev tazminatına yönelik kısmı ile tam yargı davasının 01/03/2012 tarihinden sonraki döneme ait makam ve görev tazminatına yönelik kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın ek göstergeye yönelik kısmının reddine, tam yargı davasının 01/03/2012 tarihinden önceki döneme ait makam ve görev tazminatına yönelik kısmının kabulü ile 10/07/2011 ilâ 01/03/2012 tarihleri arasında yoksun kaldığı makam ve görev tazminatı farklarının idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, Mahkeme kararının, vergi müfettişleri için öngörülen ek göstergeden yararlandırılma istemine ilişkin olarak davanın reddine yönelik kısmı ile makam ve görev tazminatının kabulü üzerine ödenecek faizin başvuru tarihi yerine Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlük tarihi olan 10.7.2011 tarihinden başlaması gerektiğinden bahisle davanın makam ve görev tazminatına uygulanacak faizin 10.7.2011 tarihinden başlatılmamasına yönelik kısmında; davalı İdare tarafından ise, kurumlarının harçtan muaf olduğu halde aleyhlerine yargı harçlarına hükmedilmesine yönelik kısmı ile makam ve görev tazminatının kabulüne ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmekte ve temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
İdare Mahkemesi kararının, ek göstergeye ilişkin hüküm fıkrasına gelince;
10.07.2011 tarihli ve 27990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 646 sayılı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının Kurulması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 1/ğ maddesi ile 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Ek 32. maddenin 1. fıkrası ile “vergi müfettişi” kadro unvanı ihdas edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Maliye Bakanlığına ait bölümüne eklenmiş, 2. fıkrası ile de, “Vergi Denetmeni” unvanlı kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Gelir İdaresi Başkanlığına ait bölümünden çıkartılmış, aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6. maddesinin (c) bendinde ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Eki (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I – Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (h) bendinde yer alan “Vergi Denetmeni” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, (g) bendinde yer alan “Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları” ibaresi “Maliye Bakanlığı Vergi Müfettişleri” şeklinde değiştirilmiştir.
Yine, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1/h maddesi ile 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrasında; bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte “vergi denetmeni” kadrolarında bulunanların vergi müfettişi kadrolarına, halen bulundukları kadro dereceleriyle herhangi bir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacakları, 8. fıkrasında; ikinci fıkrada belirtilen vergi denetmeni kadrosunda geçirilen sürelerin Bakanlıkta vergi müfettişi olarak geçmiş sayılacağı kurala bağlanmış olup, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 15.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren (p) fıkrası ile de, anılan 8. fıkraya; “Bu madde uyarınca Vergi Müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanlar, 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı”bölümünün (g) bendinde öngörülen ek göstergelerden, anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanır.” cümlesi eklenmiştir.
5510 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmakla birlikte, aynı Kanunun Geçici 4. maddesi ile uygulanması hâlen sürdürülen 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 5335 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik Ek 67. maddesinin 2. fıkrasında; “Personel kanunlarında ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlarda kendileriyle eşit olarak ek gösterge verilmekte olan kadrolarda bulunanların yararlandıkları ek göstergelerden faydalanma imkanı da kalmayacak şekilde kadro unvanları personel kanunlarından ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlardan çıkarılan ve yararlanacakları ek gösterge hakkında ayrıca bir düzenleme yapılmamış olan kadro unvanları üzerinden emekli, dul ve yetim aylığı bağlanmış olanlar ile bu durumda olup iştirakçiliği devam edenlere uygulanacak ek göstergeler; Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından birlikte belirlenir. İlgili kanunlarında ayrıca ek gösterge belirlenmek suretiyle ve bir kadro şartı aranmaksızın yürütülmesi öngörülen görevlere asaleten atanmış veya seçilmiş olanlar hariç olmak üzere, münhasıran kadrosu ihdas edilmemiş görevler için bu fıkra hükmü uygulanmaz ve bu şekilde yürütülen görevler için sonradan ihdas edilen kadrolar dikkate alınmaz.”, 3.fıkrasında; “Ek göstergeleri yukarıdaki fıkra uyarınca belirlenenlere, bu belirleme işleminden önce ödenmiş emekli, dul ve yetim aylıkları ile emekli ikramiyeleri için herhangi bir fark ödemesi yapılmaz.” kuralına yer verilmiştir.
5434 sayılı Kanunun yukarıda aktarılan mülga Ek 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan vergi denetmeni kadro unvanı üzerinden, emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ile bu durumda olup iştirakçiliği devam edenler hakkında uygulanacak ek gösterge rakamının belirlenmesi amacıyla Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanarak (onayını takibeden tarihten itibaren uygulanmak üzere) 28.02.2012 tarihinde Maliye Bakanı tarafından onaylanan (XXXI) sayılı Kadro Eşitlik Cetvelinin 34. sırasında, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan “vergi denetmeni” kadro unvanı, “vergi müfettişi” kadro unvanına eşitlenmiştir.
Görüldüğü üzere, 10.07.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile vergi denetmeni kadrosu kaldırılarak yerine vergi müfettişi kadrosu ihdas edildiği, vergi denetmeni kadrolarında görev yapanların vergi müfettişi kadrosuna atanmış sayıldıkları, vergi müfettişi kadrosuna atanmış sayılanlar ve halen bu kadroda bulunanlar bakımından 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I – Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde yer verilen ek göstergelerden anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanacakları yolundaki düzenlemeler ile kaldırılan “vergi denetmeni” kadro unvanın, 5434 sayılı Kanunun mülga Ek 67. maddesi ile verilen yetki çerçevesinde düzenlenen (XXXI) sayılı Kadro Eşitlik Cetveli ile vergi müfettişi kadro unvanına eşitlendiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, vergi denetmeni kadro unvanı üzerinden, emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ile bu durumda olup iştirakçiliği devam edenlerin, aylıklarının ödenmesine dayanak alınan kanunlar bakımından halen bu görevi yapan vergi müfettişleri konumunda oldukları açık olup, vergi müfettişleri için öngörülen ek gösterge rakamından yararlandırılmaları gerekmektedir.
Bir başka ifadeyle, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5/p maddesi ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 12. maddesinin 8. fıkrasına eklenen cümle uyarınca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Eki (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I – Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde yer alan ek gösterge rakamından, anılan bentte yer alan şartlar aranmaksızın yararlanan vergi müfettişleri için öngörülen ek gösterge rakamının, vergi denetmeni kadro unvanı üzerinden emekliye ayrılanlara da uygulanması gerekmektedir.
Bu durumda, vergi denetmeni olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacının, vergi müfettişleri için uygulanan ek gösterge rakamından yararlandırılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde ve davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, 5434 sayılı Kanunun mülga Ek 67. maddesinin 3. fıkrasında, ek göstergeleri aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca belirlenenlere, bu belirleme işleminden önce ödenmiş emekli, dul ve yetim aylıkları ile emekli ikramiyeleri için herhangi bir fark ödemesi yapılmayacağı kurala bağlandığından, vergi denetmeni kadro unvanı üzerinden emekliye ayrılanların vergi müfettişleri için öngörülen ek gösterge rakamından (XXXI) sayılı Kadro Eşitlik Cetvelinin uygulanma tarihi olan 1.3.2012 tarihinden itibaren yararlanabilecekleri açıktır.
Mahkeme kararının, makam ve görev tazminatına ilişkin hüküm fıkrasına gelince;
Olayda, 1.3.2012 tarihinden itibaren davalı idare tarafından makam ve görev tazminatı ödenmeye başlanılan davacıya, makam ve görev tazminatı ödenip ödenmeyeceği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmamakta olup, uyuşmazlığın ödemenin başlangıç tarihinden kaynaklandığı görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 12. maddesinde ise, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri, bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu kurala bağlanmıştır.
Belli bir uygulama tarihi esas alınarak istekte bulunulan davalarda, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesine göre uygulama tarihinden itibaren 60 gün içinde, uygulama üzerine davacı tarafından idareye başvurulmuş ise, 12. maddenin yollamada bulunduğu 11. maddeye göre, idarenin bu başvuruya cevap vermemiş olduğu hallerde, uygulama tarihinden itibaren en geç 120 gün, idarenin cevap verdiği durumlarda ise, uygulama tarihine kadar geçen süre de hesaba katılmak koşuluyla cevabın davacıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idari davanın açılmış olması gerekmektedir.
Başka bir anlatımla dava, davacının idareye başvurduğu tarihten itibaren 120 gün içinde açılmış ise, ilgiliye, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek üzere, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içindeki ilk uygulama esas alınarak parasal hakların verilmesi, idareye başvuru tarihinden itibaren 120 günlük ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük süreler geçtikten sonra açılmış olan davalarda ise, ancak dava tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan doğan parasal hakların ödenmesi mümkündür.
Uyuşmazlıkta ise, davanın başvuru tarihinden itibaren 120 gün içinde açılmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, dava tarihinden geriye doğru 60 gün içindeki ilk uygulama tarihi belirlenerek, söz konusu tarihten itibaren makam ve görev tazminatına hükmedilmesi, bu tarihten önceki döneme ait talebin ise süre aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiği halde, Mahkemece bu yönde hüküm kurulmamasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, davanın makam ve görev tazminatına ilişkin kısmına yönelik olarak bozma kararı üzerine Mahkemece bozma kararı yönünde karar verilmesi halinde, faizin başlangıç tarihi hakkında yeniden bir karar verileceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle, taraflar temyiz istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının, makam ve görev tazminatının kabulüne ilişkin hüküm fıkrasının oybirliği; ek göstergeye ilişkin hüküm fıkrasının ise oyçokluğu ile BOZULMASINA; yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine; kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2013 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY :
10.07.2011 tarihli ve 27990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 646 sayılı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının Kurulması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 1/ğ maddesi ile 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Ek 32. maddenin 1. fıkrası ile, “vergi müfettişi” kadro unvanı ihdas edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Maliye Bakanlığına ait bölümüne eklenmiş, 2. fıkrası ile de, “Vergi Denetmeni” unvanlı kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Gelir İdaresi Başkanlığına ait bölümünden çıkarılmış, aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6. maddesinin (c) bendinde ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Eki (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I – Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (h) bendinde yer alan “Vergi Denetmeni” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, (g) bendinde yer alan “Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları” ibaresi “Maliye Bakanlığı Vergi Müfettişleri” şeklinde değiştirilmiştir.
Yine, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesinin (h) bendi ile eklenen geçici 12. maddesinin 2. fıkrasında, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Vergi Denetmeni kadrolarında bulunanların Vergi Müfettişi kadrolarına; halen bulundukları kadro dereceleriyle herhangi bir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacakları, 8. fıkrasında, ikinci fıkrada belirtilen vergi denetmeni kadrosunda geçirilen sürelerin Bakanlıkta vergi müfettişi olarak geçmiş sayılacağı kurala bağlanmış, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 15.11.2012 tarihinde yürürlüğe giren (p) fıkrası ile de, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12 nci maddesinin anılan sekizinci fıkrasına; “Bu madde uyarınca Vergi Müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanlar, 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı”bölümünün (g) bendinde öngörülen ek göstergelerden, anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanır.” cümlesi eklenmiştir.
5434 sayılı Kanunun 5335 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik Ek 67. maddesi ile emekli, dul ve yetim aylığı bağlanmış olanlardan, yararlandıkları ek göstergeden faydalanma imkanı kalmayacak şekilde kadro unvanları personel kanunlarından ya da aylık ödenmesine dayanak teşkil eden diğer kanunlardan çıkarılmış olanlara bağlanmış olan emekli, dul ve yetim aylıklarının belirlenmesinde esas alınacak ödeme unsurlarında herhangi bir hukuki boşluğun ortaya çıkmaması amacıyla, Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına eşitlik cetveli düzenlemek suretiyle yeni bir ek gösterge belirleme yetkisi verilmiştir.
Bu yetki kapsamında, 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan vergi denetmeni kadro unvanı üzerinden, emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ile bu durumda olup iştirakçiliği devam edenler hakkında uygulanacak ek gösterge rakamının belirlenmesi amacıyla hazırlanarak 28.02.2012 tarihinde Maliye Bakanı tarafından onaylanan ve onayı takibeden tarihten itibaren uygulanmasına karar verilen (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 34. sırasında “vergi denetmeni” kadro unvanı “vergi müfettişi” kadro unvanına eşitlenmiştir.
Bu aşamadan sonra, vergi denetmeni olarak görev yapmakta iken 646 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emekliye ayrılanlara uygulanacak ek göstergenin tespiti amacıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda vergi müfettişi kadro unvanı için öngörülen ek gösterge rakamına bakılması gerekmektedir.
Maliye Bakanlığı vergi müfettişlerine uygulanacak ek gösterge ise, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Eki (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I – Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde düzenlenmiş olup, anılan bentte; “En az üç yıl süreli yükseköğrenim veren fakülte ve yüksekokulları bitirerek mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonunda (veya yüksek öğrenimli olup, özel kanunların öngördüğü şartları taşıyanlardan en az sekiz yıl mesleki görev yaptıktan sonra yine bu kanunların öngördüğü usule göre seçilerek) atanan” Maliye Bakanlığı vergi müfettişlerinin bu bentte düzenlenen ek gösterge rakamından yararlanacağı kuralına yer verilmiştir.
Ancak, 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5/p maddesi ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 12. maddesinin sekizinci fıkrasına eklenen cümle ile, bu madde uyarınca Vergi Müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanların, 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı”bölümünün (g) bendinde öngörülen ek göstergelerden, anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanacağı düzenlemesine yer verilmek suretiyle, 15.11.2011 tarihinden sonra “halen bu kadrolarda bulunanlar” yönünden bir istisna getirilmiştir.
Buna göre, vergi müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanlara ilişkin olarak yukarıda metnine yer verilen bu düzenlemenin, yürürlüğe girdiği tarihten önce emekliye ayrılanları kapsamadığı açık olup, bu tarihten önce emekliye ayrılanların, (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 34. sırası ile yapılan eşitlik işlemi uyarınca, 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı”bölümünün (g) bendinde yer alan şartları taşımaları gerekmektedir.
Her ne kadar, 5345 sayılı Kanunun geçici 5. fıkrasında; “22.7.1998 tarihine kadar vergi denetmeni veya yardımcısı kadrosunda olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte halen bu kadrolarda veya kamuda görev yapanlardan bu unvanlarda fiilen en az üç yıl çalışmış olanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendi yönünden yeterlik sınavını vermiş sayılırlar…” kuralına yer verilmiş ise de, anılan düzenleme, fıkrada belirtilen şartları taşıyanların sadece bir derece yükselmesinden yararlanabilmeleri ile sınırlı olup, ek gösterge veya başka mali haklar yönünden yenilik doğurucu bir hak sağlamamaktadır.
Nitekim, anılan maddenin gerekçesinde de; “22.7.1998 tarihinden önce vergi denetmenliği mesleğine girenlerde yeterlik sınavı olmadığından bu tarihten önce mesleğe giren vergi denetmenlerine ilave bir derece verilmesi ile bu tarihten sonra girmiş oldukları yeterlik sınavlarında başarılı olarak vergi, muhasebe ve millî emlak denetmeni kadrolarına atanmış olanların da emsali personelde olduğu gibi bir derece yükselmesinden yararlandırılmaları için tasarının 34 üncü maddesiyle 657 sayılı Kanuna eklenen hükümle uyumun sağlanması ve daha önce yapılmış olan yeterlik sınavlarının dikkate alınması amaçlanmaktadır.” denilmek suretiyle söz konusu husus açıkça ortaya konulmuştur.
Bu durumda, yeterlilik sınavı sonucu atanmadığı gibi daha sonra yapılan yeterlilik sınavlarında başarılı olanlar arasında da bulunmayan davacının, 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı”bölümünün (g) bendinde yer alan ek gösterge rakamınında yararlandırılmamasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Mahkeme kararının ek göstergeye ilişkin hüküm fıkrasının onanması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararının bu kısmına karşıyım.