11. Daire 2011/2308 E. , 2011/8078 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/2308
Karar No: 2011/8078
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararın; davacı tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava, Türk Silahlı Kuvvetlerinde … olarak görev yapmakta iken 29.9.1999 tarihinde malulen emekliye ayrılan davacı tarafından, 9.5.2008 tarihli ve 26871 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5758 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 30. madde uyarınca kadrosuzluk tazminatından yararlandırılması yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan kadrosuzluk tazminatının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na, 5758 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle eklenen Geçici 30. madde hükmü uyarınca, emeklilik hakkını elde etmiş olan kıdemli albaylardan kendi isteği ile emekli olanlara da kadrosuzluk tazminatı ödeneceği kurala bağlanmış olup, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre hizmet süresi itibarıyla kendi isteğiyle emekliye ayrılabilecek durumda olan davacının, kendi isteğiyle değil de malulen emekliye sevk edilmesinin aleyhine yorumlanarak kadrosuzluk tazminatından yararlandırılmaması, hem Yasanın konuluş amacına hem de hukuka uygun düşmemektedir.
Öte yandan, 5758 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce emekliye ayrılan davacıya bu kuralın uygulanmasını engelleyici yönde bir hüküm bulunmadığından, davacının kadrosuzluk tazminatından yararlandırılması yolunda yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmediğinden, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava, Türk Silahlı Kuvvetlerinde kıdemli albay olarak görev yapmakta iken 29.9.1999 tarihinde malulen emekliye ayrılan davacı tarafından, 9.5.2008 tarihli ve 26871 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5758 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na eklenen Geçici 30. madde uyarınca kadrosuzluk tazminatından yararlandırılması yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan kadrosuzluk tazminatının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, 9.5.2008 tarihli ve 26871 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5758 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 926 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 30. madde ile bekleme süresini doldurmadan kendi isteği ile emekli olan kıdemli albaylara 49. maddenin (f) bendi esaslarına göre kadrosuzluk tazminatı ödeneceğinin kurala bağlandığı, olayda ise davacının kendi isteği ile değil malulen emekliye sevk edilmesi nedeniyle anılan Yasa hükmü uyarınca kadrosuzluk tazminatından yararlanmasına hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 49. maddesinin (f) bendinin VI. sırasında, bekleme süreleri sonunda kadrosuzluk nedeniyle yaş haddinden önce emekliye sevk edilen albay, yarbay, binbaşı ve yüzbaşılara kadrosuzluk tazminatı ödeneceği kurala bağlanmış, anılan Kanun’un 9.8.1993 tarih ve 449 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 23. maddesi ile yeniden düzenlenen Ek 5. maddesinde ise, 49. maddenin (d) bendi gereğince, aynı rütbede hizmete devam ettirilen general ve amirallerden ve rütbe bekleme süresini dolduran albaylardan kendi isteği üzerine emekliye ayrılanlara 49. maddenin (f) bendi esaslarına uygun olarak kadrosuzluk tazminatı ödeneceği öngörülmüş, 9.5.2008 tarihli ve 26871 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5758 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 926 sayılı Kanun’a eklenen ve ”Bu Kanun’un ek 5. maddesi kapsamında kadrosuzluk tazminatı almaya hak kazanmış olanlar hariç olmak üzere, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emeklilik hakkını elde etmiş olan kıdemli albaylardan kendi isteği ile emekli olanlara da yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, 49. maddenin (f) bendi esaslarına göre kadrosuzluk tazminatı ödenir” kuralını içeren Geçici 30. madde ile de, 926 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen albaylar yanında, emeklilik hakkını elde etmiş olan kıdemli albaylardan kendi isteği ile emekli olanlara da kadrosuzluk tazminatı ödenmesi imkanı getirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen Yasa hükümleri ile, bekleme süresi sonunda kadrosuzluk nedeniyle yaş haddinden önce emekliye sevk edilen albaylara kadrosuzluk tazminatı ödenmesi imkanı getirilmiş iken, daha sonra rütbe bekleme süresi sonunda kendi isteği ile emekliye ayrılan albaylara da bu hak tanınmış ve son olarak da emeklilik hakkını elde etmiş olan kıdemli albaylardan kendi isteği ile emekliye ayrılanlara da kadrosuzluk tazminatı ödeneceği kurala bağlanmıştır.
926 sayılı Kanun’un kadrosuzluk tazminatına ilişkin tarihsel sürecine ve Kanun’un gerekçesine bakıldığında, yapılan düzenleme ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde üst rütbelerdeki personel birikiminin azaltılması amacıyla emeklilik hakkını elde eden personelin kadrosuzluk tazminatını almak suretiyle emekli olmalarının sağlanmasının amaçlandığı görülmektedir.
Bu nedenle, kıdemli albaylardan emeklilik hakkını elde etmiş olanlardan bekleme süresini doldurmadan kendi isteği ile emekliye ayrılanlara kadrosuzluk tazminatı ödeneceği kuralı karşısında, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre hizmet süresi itibarıyla kendi isteğiyle emekliye ayrılabilecek durumda olan kıdemli albayların ve bu kapsamda davacının, kendi isteğiyle değil de malulen emekliye sevk edilmesinin aleyhine yorumlanarak kadrosuzluk tazminatından yararlandırılmaması, hem Yasanın konuluş amacına hem de hukuka uygun düşmemektedir.
Öte yandan, davacı 5758 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce emekliye ayrılmış ise de; Kanun kapsamından, bu şartları tamamlayanların Kanun’un yürürlük tarihinden sonra bu haktan yararlanacakları anlaşılmakta olup, Kanunda öngörülen koşullara sahip olan davacı, Kanun’un yürürlüğe girdiği 9.5.2008 tarihinden itibaren bu maddenin uygulama alanına girmiştir. Çünkü, 926 sayılı Kanun’un Geçici 30. maddesinde, bu Kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesinden önce kıdemli albaylığa yükselerek emeklilik hakkını elde etmek suretiyle emekli olmuş personele, bu madde hükmünün uygulanmayacağına dair açık bir kural bulunmamaktadır.
5758 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile 926 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 31. maddede, bu Kanun’un 65. maddesine 5758 sayılı Kanunla eklenen (i) bendi hükmünün, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce emekli olanlara uygulanmayacağı kurala bağlandığı halde, Geçici 30. maddede bu yönde bir kısıtlamaya yer verilmemiştir.
Bu itibarla, kadrosuzluk tazminatı için yeni düzenlemede belirtilen şartları, 5758 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce tamamlamış olanlara da Kanun’un uygulanması gerekmekte olup, 5758 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 9.5.2008 tarihinden önce emekliye ayrılan ve Kanun’da aranılan şartlara sahip olan davacının, kadrosuzluk tazminatından yararlandırılması gerekirken bu yöndeki başvurusunun reddine ilişkin işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmediğinden peşin alınan …TL harcın istemi halinde davacıya iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.