11. Daire 2010/456 E. , 2011/5622 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2010/456
Karar No: 2011/5622
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar) : 1-İçişleri Bakanlığı
2- … Valiliği
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idareler tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Deniz Limanı Şube Müdürlüğü’nde 3. sınıf emniyet müdürü olarak kurbağa adam branşında görev yapmakta iken 2. şark görevi için 2008 yılı atama döneminde 30.6.2008 tarihli olurla … iline atanan davacı tarafından dalış tazminatının 15.1.2009 tarihinden itibaren ödenmemesine ve 2008 yılı Ağustos ve Aralık ayları için ödenen dalış tazminatının ise yersiz ödendiği belirtilerek adına borç çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ve ödenmeyen aylık dalış tazminatlarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının branşlı personel olduğu göz önünde tutularak dalış faaliyetlerini sorunsuz yapabileceği, hizmetinden kamunun istifade edebileceği, aldığı eğitime ve kazandığı yeteneklere uygun bir görev alanında istihdamının sağlanıp, atamasının yapılması gerekirken, davalı idare tarafından bu koordinasyon sağlanmadan ve davacının zamanında yaptığı başvurular değerlendirilmeden, kurbağa adam branşlı personelin dalış faaliyetlerini gerçekleştirebileceği teşkilatın olmadığı bir ilde görevlendirilmesinden sonra davacının dalış tazminatının kesilmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline ve tazminat isteminin kabulü ile, davacının ödenmeyen dalış tazminatlarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idareler tarafından, fiilen dalış hizmetinde bulunmayan davacıya dalış tazminatı ödenmesinin ilgili mevzuat uyarınca mümkün olmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminat Kanunu’nun “tazminatın ödenme şartları ve kesilmesi” başlıklı 6. maddesinin (b) fıkrasında, kurbağa adamların aylık dalış tazminatı alabilmeleri için bir yılda en az; dalış hizmeti 10 yıldan az veya tüm dalışı 1500 saatin altında olanların 60 saat, dalış hizmeti 10-20 yıl veya tüm dalışı 1500-2500 saat arasında olanların 30 saat, dalış hizmeti 20 yıldan veya tüm dalışı 2500 saatten fazla olanların 15 saat dalış yapmalarının şart olduğu kuralına yer verilmiş, (c) fıkrasında, yıllık mecburi uçuş veya dalış saatini tamamlayamayanların uçuş veya dalış tazminatlarının % 50’sinin müteakip hizmet yılı başlangıcından itibaren kesileceği, normal tazminatın, önceki yıldan noksan kalan müddet veya miktarının tamamlanmasını takip eden aybaşından itibaren ödenmeye başlanacağı, (d) fıkrasında ise uçuş veya dalış hizmetlerine dair görevler sırasındaki kazalar ve diğer sağlık sebepleri sonucunda istirahatı gerektiren rapor alan veya geçici olarak uçuştan ve dalıştan başka hizmetlere nakledilen uçuş ekibi, pilot ve kurbağa adamlara iki yıl müddet ile son aldıkları aylık tazminatın ödeneceği, bu müddetlerin, uçuş ve dalış hizmetlerinden sayılacağı, bu müddet zarfında uçuş ve dalış mecburiyeti aranmayacağı, iki yıldan fazla ara verilmesi halinde, aylık uçuş ve dalış tazminatının kesileceği, bunlar tekrar göreve başladıklarında diğer şartları taşıyorlarsa aylık tazminatın, göreve başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Görüleceği üzere, 3160 sayılı Kanun’un 6. maddesinin (c) fıkrasında; yıllık mecburi dalış saatini tamamlayamayanlara, (d) fıkrasında ise geçici olarak dalış hizmetinden başka görevlere nakledilenlere dalış tazminatının hangi koşullarda ödeneceği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 1997 yılında kurbağa adam olan davacının 5.4.2007 tarihinden itibaren 3160 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde dalış tazminatından yararlandığı, … Deniz Limanı Şube Müdürlüğü’nde 3. sınıf emniyet müdürü olarak kurbağa adam branşında görev yapmakta iken 2008 yılı atama döneminde 2. şark görevi için sırasının gelmesi üzerine 30.6.2008 tarihli olurla sualtı grup amirliği olmayan .. iline atandığı, davacıya 2008 yılı sonuna kadar aylık dalış tazminatlarının ödendiği, ancak daha sonra Maliye Bakanlığı’ndan da görüş alındığı belirtilerek, fiilen dalış hizmetinde bulunmayan davacının dalış tazminatının 15.1.2009 tarihinden itibaren kesilerek … iline atandığı 2008 yılı Ağustos ayı ile Aralık ayları arasında ödenen tazminat tutarının adına borç çıkarılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, sualtı grup amirliği bulunmayan … iline asaleten atanan davacının geçici olarak dalış hizmetinden başka göreve nakledildiği kabul edilemeyeceğinden, 3160 sayılı Kanun’un 6. maddesinin (c) ve (d) fıkraları uyarınca dalış tazminatı ödenmemesinde ve fiilen dalış hizmetinde bulunmadığı … İlinde göreve başladığı tarih ile 15.1.2009 tarihi arasında ödenen dalış tazminatı tutarının borç çıkartılmasında hukuka aykırılık bulunmayıp, aksi yönde verilen Mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Davacı, branşlı personel olması nedeniyle sualtı grup amirliği bulunmayan bir yerde çalıştırılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekteyse de, davacının bu iddiası ancak atama işlemine karşı açılan bir davada değerlendirilebilecek nitelikte bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, 26.10.2011 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY (X)
Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen hususlar, Mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz istemlerinin reddi ve Mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.