Danıştay Kararı 11. Daire 2010/2673 E. 2010/8414 K. 25.10.2010 T.

11. Daire         2010/2673 E.  ,  2010/8414 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2010/2673
Karar No: 2010/8414

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın; davacı tarafından, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 121. maddesinde, her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan ödemelerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı, ancak ilgilinin, Sandıkça yapılan muamelenin yersizliği hakkında Danıştay’da dava açabileceği kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen maddede yer alan ”her ne suretle olursa olsun istihkaklardan fazla yapılan ödemelerin ilgililerin varsa sonraki her çeşit istihkaklardan hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı” yolundaki hükmün; 5434 sayılı Kanunla ilgililere hak olarak tanınan ödemelerin fazla yapılması halinde uygulanabileceği, ancak ilgililerin herhangi bir yolla Sandığı zarara uğratması durumunda Sandıkça talep edilecek tazminatın ise ilgililer aleyhine adli yargı mercilerinde açılacak davada zarar ve kusur oranı belirlenerek Sandık lehine hüküm verilmesi halinde hükmün infazı suretiyle tahsili yoluna gidilebileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı müfettişlerince yapılan inceleme neticesinde … Üniversitesi Rektörlüğü’nde ayakta tedavisi yapılan Sandığa tabi hemofili hastası … ‘a … Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan … tarafından … adlı ilacın fazla dozda yazılarak Sandığın zarara uğratıldığının tespiti üzerine … ‘a rucü edilmek üzere adı geçen kişiye düzenlenen reçete bedeli olan 35.804,63-TL’nin borç tahakkuk ettirilerek … Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı Hastanede tedavi edilen diğer Sandık iştirakçilerinin tedavilerine bağlı tahakkuk etmiş Hastane alacaklarından kesilen söz konusu tutarın 1.3.2001 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın, ilgililerce Sandığın zarara uğratılmasından dolayı oluşan zararın ilgilerden tazminine ilişkin olduğu, 5434 sayılı Kanunla ilgililere hak olarak verilmiş bir ödemenin varlığından ve söz konusu ödemenin fazla yapıldığından bahsedilemeyeceği dikkate alındığında, uyuşmazlığa 5434 sayılı Kanun’un 121. maddesi hükmünün uygulanamayacağı açıktır.
Bu durumda, davalı idarece söz konusu Sandık zararının; tazmini için ilgililer aleyhine genel hükümlere göre adli yargıda dava açılıp, sorumluluğun ve kusurun mahkeme kararı ile saptanması üzerine mahkemece verilecek karara göre ilgililerden tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, adli yargı yerince verilmiş bir hüküm olmaksızın re’sen borç miktarı tespit edilerek davacı … Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı Hastanede tedavi edilen diğer Sandık İştirakçilerinin tedavilerine bağlı tahakkuk etmiş olan Hastane alacaklarından adı geçen kişiye düzenlenen reçete bedelinin kesilmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı müfettişlerince yapılan inceleme neticesinde … Üniversitesi Rektörlüğü’nde ayakta tedavisi yapılan Sandığa tabi hemofili hastası … ‘a, … Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan … tarafından … adlı ilacın fazla dozda yazılarak Sandığın zarara uğratıldığının tespiti üzerine …’a rucü edilmek üzere adı geçen kişiye düzenlenen reçete bedeli olan 35.804,63-TL’nin borç tahakkuk ettirilerek … Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı Hastanede tedavi edilen diğer Sandık iştirakçilerinin tedavilerine bağlı tahakkuk etmiş Hastane alacaklarından kesilen söz konusu tutarın 1.3.2001 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanun’un 121. maddesi hükmü uyarınca … isimli hemofili hastasına … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi doktorlarından … tarafından 7.11.2000 ve 21.11.2000 tarihlerinde yazılan reçetelerde, hastanın mevcut durumuna göre … isimli ilacın olması gerekenden fazla yazıldığı hususunun İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 5. İhtisas Kurulu ve … Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarınca düzenlenen raporlarla sabit olduğu göz önüne alındığında, fazla yazılan dozlar için belirlenen toplam 35.804,63-TL’nin … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Sandıktan olan alacaklarından kesilmesine ilişkin işlemde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 121. maddesinde, her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan ödemelerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı, ancak ilgilinin, Sandıkça yapılan muamelenin yersizliği hakkında Danıştay’da dava açabileceği kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen maddede yer alan ”her ne suretle olursa olsun istihkaklardan fazla yapılan ödemelerin ilgililerin varsa sonraki her çeşit istihkaklardan hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı” yolundaki hükmün; 5434 sayılı Kanunla ilgililere hak olarak tanınan ödemelerin fazla yapılması halinde uygulanabileceği, ancak ilgililerin herhangi bir yolla Sandığı zarara uğratması durumunda Sandıkça talep edilecek tazminatın ise ilgililer aleyhine adli yargı mercilerinde açılacak davada zarar ve kusur oranı belirlenerek Sandık lehine hüküm verilmesi halinde hükmün infazı suretiyle tahsili yoluna gidilebileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı müfettişlerince yapılan inceleme neticesinde … Üniversitesi Rektörlüğü’nde ayakta tedavisi yapılan Sandığa tabi hemofili hastası …’a … Üniversitesi Hastanesi’nde görev yapan … tarafından … adlı ilacın fazla dozda yazılarak Sandığın zarara uğratıldığının tespiti üzerine …’a rucü edilmek üzere adı geçen kişiye düzenlenen reçete bedeli olan 35.804,63-TL’nin borç tahakkuk ettirilerek … Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı Hastanede tedavi edilen diğer Sandık iştirakçilerinin tedavilerine bağlı tahakkuk etmiş Hastane alacaklarından kesilen söz konusu tutarın 1.3.2001 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın, ilgililerce Sandığın zarara uğratılmasından dolayı oluşan zararın ilgilerden tazminine ilişkin olduğu, 5434 sayılı Kanunla ilgililere hak olarak verilmiş bir ödemenin varlığından ve söz konusu ödemenin fazla yapıldığından bahsedilemeyeceği dikkate alındığında, uyuşmazlığa 5434 sayılı Kanun’un 121. maddesi hükmünün uygulanamayacağı açıktır.
Bu durumda, davalı idarece söz konusu Sandık zararının; tazmini için ilgililer aleyhine genel hükümlere göre adli yargıda dava açılıp, sorumluluğun ve kusurun mahkeme kararı ile saptanması üzerine mahkemece verilecek karara göre ilgililerden tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, adli yargı yerince verilmiş bir hüküm olmaksızın re’sen borç miktarı tespit edilerek davacı … Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı Hastanede tedavi edilen diğer Sandık İştirakçilerinin tedavilerine bağlı tahakkuk etmiş olan Hastane alacaklarından adı geçen kişiye düzenlenen reçete bedelinin kesilmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, 25.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.