11. Daire         2010/1310 E.  ,  2010/7786 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2010/1310
Karar No: 2010/7786
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Valiliği
Vekilleri : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararın; davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminatı Kanununa uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, dava konusu işlemin iptali, davacının 26.4.2009 tarihinden itibaren yoksun kaldığı tazminatın mevzuat uyarınca ödenmesi gereken tarihten ödeme yapılan tarihe kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Davacıya dalış tazminatı ödenmemesine ilişkin işlemi iptal eden, tazminat isteminin de kabulüne hükmeden İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminat Kanunu’nun 2.maddesinde, bu Kanunun, Emniyet Genel Müdürlüğünde kadrolu veya sözleşmeli olarak görev yapan pilot, pilot adayı ve uçuş ekibi personeli ile kurbağa adam ve kurbağa adam adayları hakkında uygulanacağı belirtilmiş, 3.maddesinin (f) bendinde ise kurbağa adam ve kurbağa adam adayının tanımı yapılmış, 4.maddesinde de kurbağa adamlara ödenecek tazminat oranları gösterilmiştir.
Olayda, il sivil savunma müdürlüğünde görev yaptığı anlaşılan davacının, 3160 sayılı Kanun kapsamında dalış tazminatı ödenecek personel arasında yer almadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, bu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında da hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerden dolayı, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava, … İl Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü’nde balık adam brövesine sahip arama ve kurtarma teknisyeni olarak görev yapan davacının, 3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminat Kanunu hükümlerine göre dalış tazminatından yararlandırılması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile diğer personele tazminat ödenmeye başlanılan 26.4.2009 tarihinden itibaren yoksun kalınan tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; Sivil Savunma Genel Müdürlüğü Kurbağa Adam Personel Yönergesi’nin 15. maddesi ile; bu Yönergenin yayınlanmasından önce Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu tarafından bröve verilen ve fiilen su altı arama görevinde yer alıp dalış yapan personelin kazanılmış haklarının korunduğu, bunların kurbağa adam olarak su üstü ve su altı ekiplerinde görevlendirileceğinin öngörüldüğü, … Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü’nde balık adam brövesine sahip arama ve kurtarma teknisyeni unvanıyla görev yapan, su altı ve su üstü arama ve kurtarma faaliyetlerinde görevlendirilen ve fiilen dalgıç olarak görev yapan davacının, 3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminatı Kanunu’nda öngörülen esaslar dahilinde aylık dalış tazminatından yararlandırılması gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının 26.4.2009 tarihinden itibaren yoksun kaldığı tazminatın mevzuat uyarınca ödenmesi gereken tarihten ödeme yapılan tarihe kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı idare, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
3160 sayılı Kanun’un 1. maddesinde; Kanunun amacının, Emniyet Genel Müdürlüğünde kadrolu veya sözleşmeli olarak görevli pilot, pilot adayı ve uçuş ekibi ile kurbağa adam ve kurbağa adam adaylarının hizmet müddetlerinin, kendilerine ödenecek tazminatlar ile bu tazminatların ödenmesine dair esas ve usûllerin düzenlenmesi olduğu belirtilmiş, “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının “f” bendinde; “Kurbağa adam ve kurbağa adam adayı”; Emniyet Genel Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu polis kurbağa adam kurslarını başarıyla bitirerek sertifika alan veya yurt içi-yurt dışı dalış okulu kurslarından sertifika alan ve sertifikası Emniyet Genel Müdürlüğünün yapacağı sınavdan sonra usûlüne göre onaylanan emniyet personeli olarak tanımlanmış; kurbağa adam olmak için sayılan yerlerde fiilen dalış eğitimine başlayan emniyet personeline de “kurbağa adam adayı” denileceği belirtilmiştir. Anılan Yasanın 5.4.2007 tarihli ve 5611 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik “Tazminatın Ödenme Şartları ve Kesilmesi” başlıklı 6. maddesinin “g” fıkrasında; diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan pilot, pilot adayı, uçuş ekibi, kurbağa adam ve kurbağa adam adayı personeline, sözleşmeli olarak çalışanlar dahil, bu Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde durumlarına uygun tazminat ödeneceği kurala bağlanmıştır.
3160 sayılı Yasa, Emniyet Genel Müdürlüğünde kadrolu veya sözleşmeli olarak görevli pilot, pilot adayı ve uçuş ekibi personeli ile kurbağa adam ve kurbağa adam adaylarını kapsamakta olup, Yasada, uçuş ve dalış yapacak personel için bazı kıstaslar getirilmiştir. Buna göre, kurbağa adam olabilmek için; Emniyet Genel Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu kurbağa adam kurslarını başarıyla bitirerek sertifika alınması ve eğer yurt içi-yurt dışı dalış okulu kurslarından sertifika alınmış ise; sertifikanın Emniyet Genel Müdürlüğünün yapacağı sınavdan sonra usûlüne göre onaylanmış olması gerekmektedir.
Yasanın “kapsam” başlıklı 2. maddesinden ve “kurbağa adam” tanımından, asıl olanın Emniyet Genel Müdürlüğünde kadrolu veya sözleşmeli olarak görevli personelin bu haktan yararlanması olduğu anlaşılmakla birlikte, 6. maddenin “g” fıkrası uyarınca; diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan pilot, pilot adayı, uçuş ekibi, kurbağa adam ve kurbağa adam adayı personeline de, bu Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde durumlarına uygun tazminat ödenmesi gerektiği açıktır.
Özel bilgi, tecrübe ve uzmanlık gerektiren dalış görevinin riskli bir görev olduğu hususu da göz önünde bulundurulduğunda, bu görevi yapacak kişilerin iyi bir eğitimden geçmeleri ve belli şartları taşımaları gerektiği hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Bu çerçevede, kanun koyucu, 3160 sayılı Yasadan yararlanmak için Emniyet Genel Müdürlüğünde kadrolu veya sözleşmeli olarak görevlendirilecek kurbağa adam ve kurbağa adam adayı personel için, anılan Genel Müdürlükçe yapılacak sınav sonunda başarılı olunması halinde alınacak sertifikaya sahip olma şartını getirmiş ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kurbağa adam ve kurbağa adam adayı personelin de bu Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde söz konusu tazminattan yararlandırılabileceklerini düzenlemiştir.
Dolayısıyla, yurt içi ve yurt dışı dalış kurslarından sertifika almış “kurbağa adam” sıfatına sahip olan ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışmayan personelin de, Emniyet Genel Müdürlüğünde çalışan kurbağa adamlarla aynı vasıflara sahip olmaları, anılan personel için aranan şartları taşımaları gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … İl Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü’nde Türkiye Su Sporları Federasyonundan alınmış balık adam brövesine sahip olan ve arama ve kurtarma teknisyeni olarak görev yapan davacı tarafından 3160 sayılı Kanun hükümlerine göre dalış tazminatından yararlandırılması için yapılan başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre, Türkiye Su Sporları Federasyonundan alınmış balık adam brövesine sahip olan ve 3160 sayılı Yasada öngörülen tazminattan yararlanmak isteyen davacı, anılan Yasada yer alan, Emniyet Genel Müdürlüğünün yapacağı sınavda başarılı olma koşulunu taşımadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan; 17.6.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 19. maddesinde; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından birlik müdürlüklerinin görev yerlerinin değiştirilmesi halinde, personelin kadro ve pozisyonları ile birlikte yeni görev yerlerinin bulunduğu ilin il özel idaresine devredilmiş sayılacağı, devredilen bu kadro ve pozisyonların, il özel idaresi kadro cetvelinde ayrı bir bölüm halinde gösterileceği, Müdürlüklerin görev yaptıkları ilin valisi emrinde çalışacağı, Müdürlüklerin il dışı geçici görevlendirmesinin Başkanlıkça yapılacağı, Geçici 1. maddesinde; bu Kanunla kaldırılması öngörülen Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Sivil Savunma Genel Müdürlüğü tarafından 31.12.2008 tarihi itibarıyla kullanılan her türlü taşınır, taşıt, araç, gereç ve malzemelerin, varsa her türlü borç ve alacakların, yapılan bağışların, dosyaların, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıtların ve diğer dokümanların Başkanlığın faaliyete geçtiği tarih itibarıyla hiçbir işleme gerek kalmaksızın Başkanlığa ve ilgili il özel idaresine devredileceği, kaldırılan birimlerce yapılmış olan iş ve işlemler sebebi ile açılmış veya açılacak davalar ve doğabilecek hukuki ihtilaflar ile ilgili işlemlerin yeni kurulacak Başkanlıkça yürütüleceği, Geçici 2. maddesinde de; bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yılı geçmemek üzere, Başkanlığın faaliyete geçtiğine dair Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu kararıyla birlikte, Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünün, Afet İşleri Genel Müdürlüğünün ve Sivil Savunma Genel Müdürlüğünün kaldırılacağı, il ve ilçe sivil savunma müdürleri hariç; il sivil savunma müdürlüklerine ve ilçe sivil savunma müdürlüklerine tahsis edilmiş kadro ve pozisyonlara atanmış olanların bu Kanunun yayımını müteakip altı ay içerisinde bulundukları yerlerdeki il özel idarelerine kadro veya pozisyonlarıyla birlikte devredileceği ve bunlardan durumları yeni ihdas edilen kadro veya pozisyonlara uygun olanların bu kadro veya pozisyonlara atanacakları, sivil savunma arama ve kurtarma birlik müdürlüklerinin de teşkilat ve personeli ile birlikte bulundukları il özel idaresine devredileceği ve il özel idarelerinin kadro cetvellerinde ayrı bir bölüm halinde gösterileceği, yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar görevlerine devam edecekleri kurala bağlanmıştır.
Anılan Yasa maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlığın, … İl Özel İdaresi ile geçiş dönemi olduğu da dikkate alındığında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı husumetiyle çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, Mahkemece, bozma kararı üzerine yeniden yapılacak yargılama sırasında … Valiliği hasım mevkiinden çıkartılarak, anılan idareler hasım mevkiine alındıktan ve dosyanın tekemmülü sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, 13.10.2010 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
(X) KARŞI OY
5902 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinde, bu Kanunla kaldırılan birimlerce yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılmış veya açılacak davalar ve doğabilecek hukuki ihtilaflar ile ilgili işlemlerin yeni kurulacak Başkanlıkça yürütüleceği belirtildiğine göre, 5902 sayılı Kanunla kaldırılan birimlerce yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açlmış olan davalarla ilgili işlemlerin Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca yürütülmesi gerektiği konusunda duraksamaya yer yoktur.
Dava konusu işlem … İl Sivil Savunma Müdürlüğünce tesis edildiğine ve il sivil savunma müdürlükleri 5902 sayılı Yasa ile kaldırıldığına göre, bu dava ile ilgili işlemlerin 5902 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesi uyarınca Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca yürütülmesi ve dolayısıyla davaya anılan Başkanlık husumetiyle kaldığı yerden devam edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemi tesis etmemiş olan ve davada hasım olmasını zorunlu kılan bir Yasa hükmü de bulunmayan il özel idaresinin hasım mevkiine alınması usul hükümlerine uygun olmayacaktır.
Açıklanan nedenlerle bozma kararının bu hususa ilişkin gerekçesine katılmıyorum.