Danıştay Kararı 11. Daire 2009/4694 E. 2011/614 K. 26.01.2011 T.

11. Daire         2009/4694 E.  ,  2011/614 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2009/4694
Karar No: 2011/614

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti : …İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali ile vekalet ücretleri fonunda biriken tutarın yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin faiz isteminin ise reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın; davalı idare tarafından, iptal ve kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin 37.maddesi, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin atıfta bulunduğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesi ile bu maddeye dayanılarak hazırlanan Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davalı idarede kamu personeli statüsünde hukuk müşaviri olarak görev yapmakta iken emekli olan ve görevde bulunduğu sürede limit dahilinde fonda biriken vekalet ücretinden yararlandığı hususunda tartışma bulunmayan davacıya, emekli olması nedeniyle, fonda biriken ve dağıtımı yapılmayan limit dışı vekalet ücretleri tutarının ödenmesinin hukuken olanaklı bulunmaması karşısında, dava konusu işlemin iptaline karar veren İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Et ve Balık Genel Müdürlüğünde … olarak görev yapmakta iken emekli olan davacının, Vekalet Ücretleri Fonunda toplanan limit dışı vekalet ücretlerinin kendisine ödenmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı Kanunla değişik 164.maddesinin son fıkrasında, “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir.” hükmü yer almıştır.
657 sayılı Devlet memurları Kanununun 146.maddesinde ise “Bu kanunun birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar aylık, ücret, ödenek hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu karardaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurlar özel kanunlardaki hükümlere tabidir. Memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerinin tayin ettiği görevler karşılığında bu kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği hiçbir yarar sağlanamayacağı, …. Ancak 1389 sayılı kanun ile katma bütçeli kurumların İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat vesaireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarı, hukuk müşavirleri ve avukatlar için 10.000, diğerleri için 6000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının on iki katını geçemez. Bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktar merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılır” hükmüne yer verilmiştir.
22.05.1964 tarihli Et ve Balık Kurumu Hukuk İşleri Vekalet Ücretleri Yönetmeliğinin 16.maddesinde, “Hukuk İşleri Müdürlüğü görevini yapan şahıs kurumdan veya Hukuk İşleri Müdürlüğünden ayrıldığı takdirde;
a) Görevde bulunduğu sırada sonuçlanan dava ve icra takiplerinden dolayı bilahare kurumca tahsil olunan vekalet ücretlerinden bu Yönetmeliğe göre belli olan miktarı,
b) Görevden ayrıldığı sırada henüz neticelenmemiş bulunan işlerde, dava veya takibini görevden ayrılma anındaki durumuna göre, mevcut hukuk işleri müdürünce teklif olunan ve Genel müdürlükçe uygun görülen miktarı kendisine verilir.
(a) fıkrasında yazılı hallerde mevcut hukuk işlemi müdürü avukatlar için ayrılan paya eşit olarak iştirak eder.” hükmüne yer verilmiştir.
399 sayılı KHK:nin 37.maddesinde “mahkeme ve icra dairelerince teşebbüs ve bağlı ortaklık lehine hükmedilip borçlusundan tahsil olunan vekalet ücretlerinin, davaları izleyen ve sonuçlandıran avukatlara dağıtımında 657 sayılı DMK.unun ilgili hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiş, 657 sayılı DMK.nun değişik 146.maddesinde belirlenen ve limit dışı kalan vekalet ücretlerinin dağıtılmasına ilişkin esasların ise, 19.04.1983 tarih ve 18023 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik ”’te düzenlendiği,bu dağıtım sırasında kanuni limiti dolduranlardan artan miktarın bir sonraki yıl kullanılmak emanet hesabında bekletileceği ve bir sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücretinin önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulacağı” hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 11.07.1981 tarihinde avukat olarak göreve başlayan ve hukuk müşaviri görevinde iken 16.5.2006 tarihinde emekli olan ve 399 sayılı KHK.ye tabi olarak kamu personeli statüsünde görev yapmış olan davacının, çalıştığı dönemde fonda biriken vekalet ücretlerinden, 657 sayılı Kanunun 146.maddesine göre belirlenmiş olan limite bağlı olarak yararlandığı, başkaca kadrolu avukat bulunmadığından limiti aşan ve halen fonda birikmiş olan vekalet ücretleri tutarının kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolundaki işlemin idare mahkemesi kararı ile iptal edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, çalıştığı dönemde Fonda biriken vekalet ücretlerinden limitler dahilinde yararlanmış olan davacının, emekli olduktan sonra da limit dışı kalan ve fonda biriken vekalet ücretlerinden kendisine ödeme yapılıp yapılmayacağından kaynaklanmaktadır.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164.maddesinde yapılan değişiklikle,” her halükarda mahkemenin tarife kararına dayalı olarak haksız çıkan tarafa yükletilecek vekalet ücretinin diğer taraf avukatına ait olduğu” hükme bağlanmışsa da, bu durum serbest faaliyette bulunan avukatlar yönünden söz konusu olup, 657 sayılı Yasanın 36.maddesinin (V) bendinde düzenlenen Avukatlık hizmetleri sınıfında yer alan ve idarelerini yargı mercilerin de temsil yetkisine haiz olan avukatları kapsamadığı, çünkü kurum(idare) avukatları, memur olmaları itibariyle, diğer memurların tabi oldukları yasa hükümlerine bağlı oldukları gibi idarenin haklı çıktığı davalar da da hükmedilen vekalet ücretlerinin kendilerine ödenmesinde konuya ilişkin özel yasa hükümlerine tabidirler. Sonuç olarak, serbest avukatlar, mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin tamamının alabildikleri halde, görevli olduğu kurumu temsile yetkili memur olan kurum avukatları ise, mahkemece hükmedilen vekalet ücretini özel yasada gösterilen şekil ve miktarda almaktadırlar.
399 sayılı KHK.nin 37. maddesinde KİT’lerde vekalet ücretlerinin dağıtımında 657 sayılı Yasa hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiş ve anılan yasanın 146.maddesinde belirlenen esaslara dayalı olarak, limit dışı kalan vekalet ücretlerinin dağıtılmasına ilişkin esasları düzenleyen yönetmelik, 19.04.1983 günlü 18023 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden,artık 22.05.1964 tarihli Et ve Balık Kurumu Hukuk İşleri Vekalet Ücretleri Yönetmeliğinin uygulanma olanağı kalmadığı açıktır.
Bu durumda görevde bulunduğu süre içinde limit dahilinde ilgili Fonda biriken vekalet ücretinden pay alan davacıya, emekli olduktan sonra, oluşumununa katkı da bulunduğu gerekçesiyle ve limit dışı biriken vekalet ücretlerinin tamamının konuya ilişkin yasa hükümleri karşısında ödenmesi mümkün olmadığından,(bu halde, mahkemelerce hükmedilmiş olan vekalet ücretinin tamamı kurum avukatına ödenmiş olacağından) dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptaline ilişkin idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle, davalı idare temyize isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü’nde … olarak görev yapmakta iken emekli olan davacının, vekalet ücreti fonunda toplanan limit dışı vekalet ücretlerinin ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile emekli olduğu tarihe kadar fonda toplanan tutarın, aynı tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin son fıkrası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesi ile 22.5.1964 tarihinde yürürlüğe giren Et ve Balık Kurumu Hukuk İşleri Vekalet Ücretleri Yönetmeliği’nin 16. maddesinin uyuşmazlık konusu olayla birlikte değerlendirilmesinden, fonda biriken miktardan çalıştığı dönemler için belirlenen limitler dahilinde yararlanan davacının, vekalet ücretlerinin oluşumuna katkıda bulunduğu konusunda herhangi bir şüphenin bulunmadığı, halen limit dışı kalan vekalet ücretinin dağıtımının yapılmamış olması ve mevzuat hükümlerinde konuyla ilgili bir düzenlemenin de yer almaması karşısında, limit dışı kalan vekalet ücretlerinin davacıya ödenmesinin hakkaniyet gereği olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, fonda bulunan ve davacının oluşumuna katkıda bulunduğu vekalet ücreti tutarının davanın açıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin faiz isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının iptal ve kabule ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin 37.maddesinde, mahkeme ve icra dairelerince teşebbüs ve bağlı ortaklık lehine hükmedilip borçlusundan tahsil olunan vekalet ücretlerinin, davaları izleyen ve sonuçlandıran avukatlara dağıtımında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili hükümlerinin esas alınacağı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesinin 2. fıkrasında, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı, 3. fıkrasında, 1389 sayılı Kanun ile katma bütçeli kurumların, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümlerinin saklı olduğu, 4. fıkrasında ise, vekalet ücretinin yıllık tutarının; hukuk müşavirleri ve avukatlar için 10000, diğerleri için 6.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçemeyeceği, bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktarın merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında, yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılacağı kurala bağlanmış, 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkında Kanun ve anılan Kanun’a dayanılarak çıkarılan 1389 sayılı Kanuna Göre Vekalet Ücreti Tevzi Yönetmeliği ile, Devlet lehine sonuçlandırılan davalarda mahkemelerce Hazine lehine hüküm ve tahsil edilen vekalet ücretlerinin dağıtım oran ve usulleri düzenlenmiştir.
657 sayılı Kanun’un 146. maddesinde belirtilen limit dışı kalan vekalet ücretlerinin dağıtılmasına ilişkin usul ve esaslar ise 19.4.1983 tarih ve 18023 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik’te düzenlenmiş olup anılan Yönetmeliğin 7. maddesinde, kanuni limiti dolduranlardan artan miktarın geri kalan hak sahipleri sayısına bölünmek suretiyle eşit olarak dağıtıma devam olunacağı, ancak, bu dağıtımlardan artan miktarın bir sonraki yıl kullanılmak üzere adi emanet hesabında bekletileceği, bir sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücretinin önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarede 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi sözleşmeli avukat olarak göreve başlayan ve 1. hukuk müşaviri olarak görev yapmakta iken emekli olan davacının, çalıştığı dönemde fonda biriken vekalet ücretinden 657 sayılı Kanun’da belirtilen limite bağlı olarak yararlandığı, emekli olmadan önce kurumuna başvurarak, kurumda kadrolu başka avukat bulunmadığından limiti aşan ve halen fonda birikmiş olan vekalet ücretleri tutarının kendisine ödenmesini istediği, başvurusunun reddi üzerine dava açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, çalışırken limit dahilinde vekalet ücretinden yararlanan davacıya, emekli olması nedeniyle fonda biriken ve dağıtımı yapılmamış vekalet ücreti tutarından ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkindir.
Davacının emekli olmadan önce 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kurum avukatı, daha sonra hukuk müşaviri olarak kamu personeli statüsünde görev yaptığı ve ücret ve özlük haklarının bu Kanun Hükmünde Kararnameye göre belirlendiği konusunda taraflar arasında çekişme bulunmamaktadır.
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinde kamu iktisadi teşebbüslerinde vekalet ücretlerinin dağıtımında 657 sayılı Kanun hükümlerinin esas alınacağı belirtildiğinden ve 657 sayılı Kanun’un 146. maddesinde belirlenen esaslara dayalı olarak limit dışı kalan vekalet ücretlerinin dağıtımına ilişkin Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik 19.4.1983 tarih ve 18023 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden, 22.5.1964 tarihli Et ve Balık Kurumu Hukuk İşleri Vekalet Ücretleri Yönetmeliğinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Yukarıda yer verildiği üzere Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde de, dağıtımlardan artan miktarın bir sonraki yıl kullanılmak üzere adi emanet hesabında bekletileceği, bir sonraki yıl tahsil edilen limit dışı vekalet ücretinin önceki yıla ait emanet hesabındaki meblağ ile birleştirilmek suretiyle dağıtıma tabi tutulacağı belirtilmiş olup, anılan Yönetmelik’te, fonda biriken ve dağıtımı yapılmayan limit dışı kalan vekalet ücreti tutarının, oluşumuna katkıda bulunan kişinin emekli olması halinde bu kişiye sınırlamaya tabi olmadan ödeneceğine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.
Bu durumda, görevde bulunduğu sürede limit dahilinde fonda biriken vekalet ücretinden yararlanan davacıya, emekli olması nedeniyle, fonda biriken ve dağıtımı yapılmayan limit dışı vekalet ücretlerinin ödenmesine yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri karşısında olanak bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, 26.1.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.