Danıştay Kararı 11. Daire 2008/4050 E. 2010/3891 K. 05.05.2010 T.

11. Daire         2008/4050 E.  ,  2010/3891 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2008/4050
Karar No: 2010/3891

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekilleri : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin (h) bendinde, haklarında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmış olan erbaş ve erlerin sadece, aynı maddenin (d), (e), (f) ve (g) bentlerinde düzenlenen haklardan yararlanabilecekleri kurala bağlandığından, davacının, 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin (c) bendinde düzenlenen faizsiz konut kredisinden yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın işin esasına ilişkin hüküm fıkrasının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Kararın yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasına gelince; 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 36. maddesinde öngörülen hüküm uyarınca, Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olduğu davalarda her ne suretle olursa olsun harç ödemekle yükümlü tutulmasına yasal yönden olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle, adı geçen kuruma karşı açılan ve karşı taraf lehine sonuçlanan davada önceden alınan harçların davacı tarafa iadesi gerekirken, yargılama gideri olarak davalı kuruma yükletilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerden dolayı, temyiz isteminin esas yönünden reddine, kararın yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasınında bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince gereği görüşüldü:
Dava; … ‘ta askerlik görevini yapmakta iken atış alanında bulunan ne zaman ve kim tarafından atıldığı tespit edilemeyen bombanın patlaması sonucu yaralanan davacının, faizsiz konut kredisinden yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; meydana gelen patlama olayı ile ilgili olarak askeri savcılıkça verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararda, patlayan mühimmatın en az beş yıl veya daha önce atılmış bir mühimmat olabileceği, olay mahallinin hedef hattından çok uzak olması yani, mühimmatın bulunduğu yerin şüphe taşımaması, ayrıca bölgenin hemen atış alanının başlangıç noktasında bulunması göz önüne alındığında patlayan mühimmatın bölgede icra edilen iç güvenlik operasyanları veya kışlaya yapılan tacizler sırasında atılmış ve kısa düşmüş bir mühimmat olabileceğinin belirtilmesi karşısında, davacının sakatlanması olayının terörle mücadele kapsamında gerçekleştiğinin kabulü suretiyle, davacının 3713 sayılı Kanun hükümleri uyarınca faizsiz konut kredisinden yararlandırılması gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 21. maddesinde, kamu görevlilerinden, yurtiçinde ve yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı, terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan, sakatlanan, ölen veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı;
Ayrıca; maddenin a) bendinde, malul olanlarla, ölenlerin aylığa müstehak dul ve yetimlerine aylık bağlanacağı ve 30 yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ödeneceği
b) bendinde, kamu konutlarından yararlanma hakkı ile kira bedellerinin Devletçe karşılanacağı
c) bendinde, konut kredisinden yararlanacağı
d) bendinde, malül olanlar ile ölenlerin yakınlarının yurtiçinde Devlet Demiryollarında, Denizyolları Şehir Hatlarında ve belediye toplu taşım araçları ile belediye tarafından kurulan şirketler veya özel firmalar aracılığıyla yaptırılan toplu taşım işinde kullanılan araçlarda ücretsiz seyahat edecekleri
e) bendinde, malül olanlar ile ölenlerin yakınlarının kamu kurum ve kuruluşlarına ait bütün hastanelerde muayene ve tedavi edilecekleri
f) bendinde, yurtiçinde tedavileri mümkün olmayanların, yurtdışında tedavi edileceği
g) bendinde, rehabilitasyon ve bakım merkezleri, yurtlar ve huzurevlerinde parasız olarak barındırılıp tedavi edilecekleri
h) bendinde ise, terörle mücadele görevi ifa ederken yaralanarak veya sakatlanarak haklarında 3.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmış olan erbaş ve erlerin, yukarıdaki (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki haklardan; ölen erbaş ve erlerin dul kalan eşleri ve T.C. Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmayan ve bu kuruluşlardan aylık almayan kız çocukları, çalışarak hayatını kazanamayacak derecede malul ve muhtaç olan erkek çocukları, reşit olmayan çocukları ile anne ve babalarının ise, yukarıdaki (d) bendindeki haklardan aynen yararlanacakları kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen Kanun hükmünden; kamu görevlilerinin, bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak malül duruma düşmeleri halinde kendileri, ölmeleri halinde ise dul ve yetimlerinin, bu Kanun hükmü ile tanınan bütün haklardan yararlanabileceği, buna karşın anılan madde hükmünün (h) bendinde, haklarında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmış olan erbaş ve erlerin ise sadece aynı maddenin (d), (e), (f) ve (g) bentlerinde düzenlenen haklardan yararlanabilecekleri, dolayısıyla (c) bendinde düzenlenen konut kredisinden yararlanamayacakları sonucuna varılmaktadır.
Olayda; yukarıda açık hükmü bulunan 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinin (h) bendinde er ve erbaşlar için getirilen sınırlama dikkate alındığında, terör eyleminin neden ve etkisiyle yaralandığı açık olan davacının bu Kanunun tanıdığı aylık ve diğer mali haklar ile faizsiz konut kredisinden yararlandırılması mümkün olmadığından, işlemin iptali yönünde verilen temyize konu kararda hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı idare temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesine, 5.5.2010 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
(X) KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına karşıyım.