Danıştay Kararı 11. Daire 2008/15766 E. 2010/6884 K. 28.09.2010 T.

11. Daire         2008/15766 E.  ,  2010/6884 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/15766
Karar No: 2010/6884

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı-ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 5434 sayılı Kanun’un ek. 13., 66., 67., 74. ,93. maddeleri hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, iştirakçilerden fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla olanlardan ölenlerin erkek çocuklarına aylık bağlanabilme şartları arasında; yaş ve öğrenim şartına yer verilmekle birlikte, kız çocukları açısından yaş şartına yer verilmediği sadece evli olmama şartına yer verildiği, 5434 sayılı Kanun’un 74. maddesinin son fıkrasında beş yıl ve daha fazla fiili hizmeti bulunanların aylık bağlanan kız ve erkek çocukları hakkında da (malullük şartları hariç) bu madde hükümlerinin uygulanacağının kurala bağlandığı dikkate alındığında, beş yıl ve daha fazla fiili hizmeti bulunanların aylık bağlanan kız çocukları hakkında da yaş ve öğrenim şartının uygulanamayacağı, sadece evli olma şartının uygulanabileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, … Orman Bölge Müdürlüğünde çalışmakta olan iken (6 yı 5 ay 14 gün hizmeti varken) vefat eden babasından dolayı, babasının ölüm tarihinde 18 yaşından küçük, kız çocuğu olan davacıya 5434 sayılı Kanun’un Ek. 13. maddesi uyarınca yetim aylığı bağlandığı, davacının 27.6.2007 tarihinde evlendiğini Sandığa bildirmesi üzerine 1.7.2007 tarihinden itibaren aylıklarının kesildiği, yapılan inceleme neticesinde 13.6.2003 tarihinde liseden mezun olarak öğrenimine devam etmediğinin tespit edilmesi nedeniyle liseden mezun olduğu(13.6.2003) tarihi ile evlendiği (30.6.2007 tarihleri arasında ödenen aylıkların adına borç çıkarıldığı, söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat gereği beş yıl ve daha fazla hizmeti bulunanların aylık bağlanan kız çocukları hakkında da yaş ve öğrenim şartının uygulanamayacağı sadece evlenme şartının uygulanabileceği dikkate alındığında, davacıya evlendiği tarihten önceki dönemde ödenen aylıkların yersiz ödendiğinden bahsedilemeyeceği için davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesinin kararının yukarıda yer verilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Sandık iştirakçisi iken vefat eden babasından dolayı yetim aylığı alan davacı tarafından, 13.6.2003 tarihinde liseden mezun olduğu için aylıklarının kesilerek 1.7.2003-30.6.2007 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıklarının adına borç çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, 5434 sayılı Kanunu’n Ek. 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, fiili hizmet süresi 5 yılı doldurduktan sonra vefat eden Sandık iştirakçilerinin çocuklarından, ölüm tarihi itibarıyla 18 yaşını, orta öğrenimde 20 yaşını ve yüksek öğrenim yapmakta ise 25 yaşını doldurmamış çocuklarına malullük şartı aranmaksızın yetim aylığı bağlanacağının tartışmasız olduğu, ancak öğrenim durumu itibarıyla Kanunda belirtilen yaş sınırını aşanların aylıklarının ancak muhtaçlıklarının varlığı halinde ödenmesine devam edileceği yetim aylığı alanlardan söz konusu süreleri tamamlayanların muhtaçlık durumunun var olup olmadığı hususu davalı idare tarafından araştırılarak, tespit edilen duruma göre işlem tesis edilmesi gerekeceği açık olduğu dikkate alındığında, 1.7.2003 tarihinde lise öğrenimini bitiren davacının aylığının kesilmesi ve durumunun bildirilmesi veya davacının muhtaçlığının devamı halinde aylıklarının ödenmesine devam edilmesi gerekmekte iken idarece bu yönde bir tespit yapılmadan davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun Ek.13. maddesinde; fiili hizmet süresi 5 yılı doldurduktan sonra vefat eden iştirakçilerin, ölüm tarihinde, başkasının yardımı olmaksızın hayatlarını devam ettiremeyecek derecede malül ve muhtaç bulunan dul eşleri ile çocuklarına, yazı ile Sandığa müracaatlarını takibeden ay başından itibaren 15 yıl hizmet süresi üzerinden 68. maddedeki esaslara göre dul ve yetim aylığı bağlanacağı, ancak, ölüm tarihinde 18 yaşını, orta öğrenimde 20 yaşını ve yüksek öğrenimde 25 yaşını doldurmamış çocuklarda malullük şartının aranmayacağı, bunların aylıklarının , öğrenim durumları da gözönüne alınarak, yukarıdaki yaşları doldurdukları tarihi takip eden ay başından itibaren kesileceği, şu kadar ki, bunlardan aylıklarının kesilmesi gereken tarihlerde başkasının yardımı olmaksızın hayatlarını devam ettiremeyecek derecede malul ve muhtaç bulunanların aylıklarının ödenmesine devam edileceği, 66. maddesinde, dul ve yetim aylıklarının; iştirakçilerden fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla olanlardan ölenlerin ölüm tarihinde bu kanuna göre aylığa müstahak dul ve yetimlerine bağlanacağı, 67. maddesinde; 66. maddede sözü geçen dul ve yetimlerin; karı, koca, çocuklar, ana, baba olduğu, 74. maddesinde; ölüm tarihinde (18) yaşını, orta öğrenim yapmakta ise (20) ve yüksek öğrenim yapmakta ise (25) yaşını doldurmamış erkek çocuklarına aylık bağlanacağı, ölüm tarihinde (18) yaşını doldurmuş ve öğrenci olmamaları nedeniyle aylık bağlanmamış erkek çocuklara, öğrenim durumlarına göre yukarıdaki bentte belirtilen yaşları geçmemek şartıyla aylık bağlanacağı, yetim aylığını almakta iken öğrenim durumlarına göre yukarıda belirtilen yaşları doldurmaları veya öğrencilik durumlarının sona ermesi nedeniyle aylıkları kesilen veyahut orta öğrenimde (20) yaşını doldurmuş olmaları nedeniyle aylık bağlanmamış erkek çocuklardan, yukarıda belirtilen yaşları geçmemek şartıyla yeniden veya ilk defa öğrenci oldukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacağı, orta öğrenimi bitirdikten sonra ve (20) yaşını doldurmadan önce ilk ders yılında yüksek öğrenime başlayan erkek çocukların aylıklarının aralıksız ödeneceği, orta öğrenimini bitirdikten sonra yüksek öğrenime devam edebilmek için yurt dışında yabancı dil öğreniminde geçen sürenin en çok bir yılı ile master ve lisans üstü uzmanlık öğrenimlerinde geçen sürelerin tamamının yüksek öğrenimden sayılacağı, bir yüksek öğrenimin bitirilmesinden sonra ikinci bir yüksek öğrenimde geçen süreler ile doktora veya ikinci defa master veyahut lisans üstü uzmanlık öğreniminde geçen sürelerde aylık ödenmeyeceği, ölüm tarihinde iyileştirilmesi olanaksız hastalıklarının vaya sakatlıklarının çalışmalarına engel olduğu Sağlık Kurulunca onaylanacak raporla tespit edilenlere muhtaç olmaları şartıyla, ölüm tarihindeki yaşları ne olursa olsun ölüm tarihini izleyen ay başından, sonradan bu şekilde malul ve muhtaç durumuna düştükleri anlaşılanlara kendileri veya veli veyahut vasileri tarafından Sandığa müracaat tarihlerini takip eden ay başından itibaren aylık bağlanacağı, aylık almakta iken yukarıdaki bent kapsamına girdikleri aynı şekilde anlaşılanların aylıklarının, yaşları dolayısıyla aylıklarının kesilmesi gereken tarihte kesilmeyerek ödenmeye devam edileceği, beş yıl ve daha fazla fiili hizmeti bulunanların aylık bağlanan kız ve erkek çocukları hakkında da (malullük şartları hariç) bu madde hükümlerinin uygulanacağı, 93. maddesinde; bu Kanuna göre bağlanan aylıkları alanlardan; 92. maddede yazılı durumlara girenlerin, evlenen dul eşlerin, ana ve kız ile erkek çocukların (harp malulleri ile evlenen karılar hariç), muhtaç durumundan çıkan ana ve babanın, 74. madde hükmü uygulanmak suretiyle (18) yaşını, orta öğrenimde ise (20) yaşını, yüksek öğrenimde ise (25) yaşını geçmemek üzere bu öğrenimlerini bitiren erkek çocukların, aylıklarının, bu durumlarının kati olarak belirtildiği tarihleri takip eden ay başından itibaren kesileceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, iştirakçilerden fiili hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla olanlardan ölenlerin erkek çocuklarına aylık bağlanabilme şartları arasında; yaş ve öğrenim şartına yer verilmekle birlikte, kız çocukları açısından yaş şartına yer verilmediği sadece evli olmama şartına yer verildiği, 5434 sayılı Kanunun 74. maddesinin son fıkrasında beş yıl ve daha fazla fiili hizmeti bulunanların aylık bağlanan kız ve erkek çocukları hakkında da (malullük şartları hariç) bu madde hükümlerinin uygulanacağının kurala bağlandığı dikkate alındığında, beş yıl ve daha fazla fiili hizmeti bulunanların aylık bağlanan kız çocukları hakkında da yaş ve öğrenim şartının uygulanamayacağı, sadece evli olma şartının uygulanabileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, … Orman Bölge Müdürlüğünde çalışmakta olan iken (6 yıl 5 ay 14 gün hizmeti varken) vefat eden babasından dolayı, babasının ölüm tarihinde 18 yaşından küçük, kız çocuğu olan davacıya 5434 sayılı Kanunun Ek. 13. maddesi uyarınca yetim aylığı bağlandığı, davacının 27.6.2007 tarihinde evlendiğini Sandığa bildirmesi üzerine 1.7.2007 tarihinden itibaren aylıklarının kesildiği, yapılan inceleme neticesinde 13.6.2003 tarihinde liseden mezun olarak öğrenimine devam etmediğinin tespit edilmesi nedeniyle liseden mezun olduğu (13.6.2003) tarihi ile evlendiği (30.6.2007) tarihleri arasında ödenen aylıkların adına borç çıkarıldığı, söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda yer verilen mevzuat gereği beş yıl ve daha fazla hizmeti bulunanların aylık bağlanan kız çocukları hakkında da yaş ve öğrenim şartının uygulanamayacağı sadece evlenme şartının uygulanabileceği dikkate alındığında, davacıya evlendiği tarihten önceki dönemde ödenen aylıkların yersiz ödendiğinden bahsedilemeyeceği için davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının yukarıda yer verilen gerekçe ile onanmasına, temyiz giderinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 28.9.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.