Danıştay Kararı 11. Daire 2008/15105 E. 2011/2838 K. 20.04.2011 T.

11. Daire         2008/15105 E.  ,  2011/2838 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2008/15105
Karar No: 2011/2838

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Valiliği
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacıya ödeme yapılmasına dayanak olan yargı kararının Danıştay’ca bozulması nedeniyle yargı kararı gereği yapılan ödemelerin hukuki dayanağı ortadan kalktığından idare tarafından davacıya yapılan ödemelerin geri istenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak söz konusu ödemeler konusunda Borçlar Kanunu’nda belirtilen şekilde temerrüde düşmeyen davacıdan faiz istenilmesine olanak bulunmadığından temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi ile Mahkeme kararının, dava konusu işlemin, davacıya yapılan ödemelerin geri istenilmesine ilişkin kısmının onanması, faize ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 ‘uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan ve özel hizmet tazminatı ve yan ödemelerinin mesleki öğrenim görmüş sağlık personeline ödenen oran üzerinden ödenmemesine ilişkin işleme karşı açtığı davada verilen iptal kararı üzerine kendisine mesleki yüksek öğrenim görmüş sağlık personeli için öngörülen oran üzerinden ödeme yapılmaya başlayan davacı tarafından, anılan kararın Danıştay’ca bozulması üzerine yapılan ödemelerin kanuni faiziyle birlikte geri alınması yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacıya yapılan ödemenin dayanağı olan idare mahkemesi kararının Danıştay tarafından bozulması üzerine davalı idarece, yargı kararının yerine getirilmesi amacıyla tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
Davacı tarafından ileri sürülen hususlar, İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin, davacıya yapılan ödemelerin geri istenilmesine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Kararın, dava konusu işlemin, davacıdan geri istenilen ödemelere faiz işletilmesine ilişkin kısmına gelince;
Dosyanın incelenmesinden, hemşire olarak görev yapan davacının, … Açıköğretim Fakültesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü Önlisans Programını bitirmesi üzerine yüksek öğrenim görmüş sağlık personeline ödenen oran üzerinden özel hizmet tazminatı ve yan ödemelerden yararlandırıldığı, söz konusu ödemelerin bitirdiği bölümün meslekle ilgisi olmadığından bahisle durdurulması üzerine bu işleme karşı açtığı davada, dava konusu işlemin iptaline, parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiği, bu karar üzerine davacıya tekrar ödeme yapılmaya başlanıldığı, ancak ödeme yapılmasına dayanak yargı kararının Danıştay’ca bozulduğu, idare mahkemesince bozma kararına uyularak davanın reddedildiği, bu nedenle, davalı idare tarafından yapılan ödemelerin yasal faiziyle birlikte geri istenilmesi yolunda dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
Kamu görevlisine ödeme yapılmasına dayanak olan yargı kararının bozulması üzerine, yargı kararı gereği yapılan ödemelerin hukuki dayanağı ortadan kalktığından, davalı idarece yapılan ödemeler geri istenebilecektir.
Ancak, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, faiz alacağının doğması için boçlunun temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle, idarenin borcunu ödemesi için kamu görevlisine borcun ifasını isteyen bir ihtarda bulunması, bu ihtara rağmen borcun ödenmemesi halinde borçlunun temerrüde düştüğü tarihten itibaren faiz uygulanması gerekmektedir.
Bu durumda, belirtilen şekilde temerrüde düşmeyen davacıdan yargı kararı üzerine ödenen tutarın ”faiziyle birlikte” geri istenilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen reddi ve kısmen kabulü ile İdare Mahkemesi kararının; dava konusu işlemin, davacıya yapılan ödemelerin geri istenilmesine ilişkin kısmının onanmasına, faize ilişkin kısmının ise bozulmasına, dosyanın bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemeye gönderilmesine, 20.4.2011 tarihinde oyçbirliği ile karar verildi.