Danıştay Kararı 11. Daire 2007/9720 E. 2009/8062 K. 07.10.2009 T.

11. Daire         2007/9720 E.  ,  2009/8062 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2007/9720
Karar No: 2009/8062

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf(Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü ve E:…, K:… sayılı kararın; davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :…
Düşüncesi :Davacının, Türk Vatandaşlığına alınmadan önce Bulgaristan’da geçen hizmetlerinin borçlandırılması yolundaki başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açtığı davayı reddeden İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
Davalı idarece, davacının başvurusu, borçlandırılmasını istediği hizmetlerinin, Türk vatandaşı olmadan önce Bulgaristan’da geçtiği 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 12’nci maddesi kapsamında bulunmadığı nedeniyle reddedilmişse de, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 29.12.1983 gün ve E:1983/3, K:1983/12 sayılı kararında, borçlanılacak hizmetin Türk vatandaşlığında geçmesi gerektiğine ilişkin açık bir yasa hükmü bulunmadığı hususu hüküm altına alındığı, dolayısıyla davacının borçlanma isteğinin esasının incelenmesi gerekirken, davacının durumunun 5434 sayılı Yasanın 12′ nci maddesi kapsamına girmediği gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde ve davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmediğinden kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmeden önce Bulgaristan’da geçen hizmet sürelerinin borçlandırılmamasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince, davacının Bulgaristan’da bu ülke vatandaşlığı sırasında geçen hizmet süresinin 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümleri gereği ilgili kurumlarda geçmemiş olması ve kanunlarla getirilen istisnalar arasında da yer almamış bulunması sebebiyle borçlandırılmak suretiyle emeklilik fiili hizmet süresine eklenmesine hukuken olanak bulunmadığından tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinde, 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma sürelerinin, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceği, aynı Kanunun diğer hükümlerinde ise söz konusu sürelerin ne şekilde borçlanılacağı ve bu borçlanma için hangi kurumlara başvurulacağı ile bağlanacak aylığa ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Görüleceği üzere, anılan yasal düzenlemeyle, Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen çalışma sürelerinin, borçlanma suretiyle sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilerek, fiili hizmet sürelerine eklenme olanağı tanındığı, bu haktan yararlanmak için, söz konusu çalışma sürelerinin geçtiği tarihte Türk vatandaşı olmak gibi bir koşuldan bahsedilmediği, başvuru tarihi itibariyle Türk vatandaşı olmanın yeterli olduğu sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, Bulgaristan’da Bulgar Vatandaşı statüsünde görev yapmakta iken 1989 yılında zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiği, Türk vatandaşlığına geçtiği ve Bulgaristan’da geçen hizmet sürelerinin borçlandırılmaması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının, Türk vatandaşlığına geçerek Türkiye’de kamu görevi ifa etmesi, müracaat tarihinde Türk vatandaşı olması, gerek 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun hizmet borçlanmasına ilişkin hükümlerinde, gerekse 3201 sayılı Kanun hükümlerinde, borçlandırılacak hizmet süresinin Türk vatandaşı olarak geçirilmesi yolunda açık bir düzenleme içermemesi karşısında, davacının yurt dışı hizmetlerinin borçlandırılmaması işleminde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Kaldı ki, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 29.12.1983 gün ve E:1983/3, K:1983/12 sayılı kararında da, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun Sandıktan faydalanacaklara ilişkin 12. maddesinde öngörülen Türk vatandaşı olma koşulunun yalnızca iştirakçi olabilmenin bir şartı olduğu, gerek Sandığa tabi personelin bir kısım hizmet sürelerinin borçlanma yoluyla emeklilik fiili hizmet sürelerine dahil edilmesine imkan veren aynı Kanunun Geçici 65. maddesinde, gerekse çeşitli tarihlerde bu Kanuna eklenen bazı ek ve geçici maddelerde veya bu Kanunun bazı maddelerini değiştiren Kanunlarla getirilen yeni borçlanma hükümlerinde, borçlanma imkanı tanınan personelin statüsünün belirtildiği ve borçlanılacak hizmet sürelerinin de geçici vazife ve hizmetler açıklanmak suretiyle tarif edildiği, hizmetin Türk vatandaşlığında geçmesi gerektiğinin belirtilmediği, bu nedenle öngörülen hizmetlerin borçlandırılmamasında kanunlara, hak ve nesafet ilkelerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle içtihatların, sözü edilen hizmetlerin borçlanma yoluyla emeklilik fiili hizmet sürelerine dahil edilmesi yolunda birleştirilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 07.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.