Danıştay Kararı 11. Daire 2007/7022 E. 2007/7759 K. 05.11.2007 T.

11. Daire         2007/7022 E.  ,  2007/7759 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/7022
Karar No: 2007/7759

Temyiz İsteminde Bulunan ( Davalı): Sayıştay Başkanlığı
Karşı Taraf (Davacı): …
Vekili: …

İstemin Özeti: Sayıştay …olarak görev yapan davacının, 8.7.2005 tarihli ve 25869 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Sayıştay Genel Kurul İlke Kararı uyarınca, birinci sınıfa ayrılma tarihinin 4.5.1995 ve birinci sınıf olma tarihinin ise 12.11.2001 olarak düzeltilmesi nedeniyle, bu düzeltmeden doğan mali haklarının yasal faizi ile birlikte kendisine ödenmesi talebine ilişkin 17.10.2005 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin davalı idare işleminin ve bu işleme dayanak teşkil eden Sayıştay Genel Kurul ilke Kararının 5. maddesinde yer alan “geçmişe yönelik mali hak doğurmamak üzere” ifadesinin iptali ile tüm mali haklarının hak ediş tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada, …İdare Mahkemesinin …gün ve E:…K:…sayılı kararıyla; mahkemelerinin E:…esas sayılı dosyasında verilen …tarih ve K:…sayılı kararı ile dava konusu Sayıştay Genel Kurul İlke kararının 5. maddesindeki “geçmişe yönelik mali hak doğurmamak üzere” ibaresinin iptaline karar verildiğinden davacının aynı konudaki isteminin konusuz kaldığı,bu itibarlada davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına , davacının parasal hak talebi hakkında ise; birinci sınıfa ayrılmaya ilişkin olarak 4.5.1995 tarihinden itibaren, birinci sınıf olma yönünden 12.11..2001 tarihinden itibaren oluşacak mali hakların dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Temyiz isteminin kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: Sayıştay …olarak görev yapan davacının 8.7.2005 tarih ve 25869 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sayıştay Genel Kurul İlke Kararı uyarınca birinci sınıfa ayrılma tarihinin 4.5.1995 ve birinci sınıf olma tarihinin ise 12.11.2001 olarak düzeltilmesi nedeniyle bu düzeltmeden doğan mali haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, mahkemece verilen iptal-kabul kararının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
420 sayılı KHK ile 832 sayılı Sayıştay Kanuna eklenen ek madde 6. hükmü ile Sayıştay Genel Kurulunca verilen 8.7.2005 tarihli 25869 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ilke kararı ile Sayıştay meslek mensupları için birinci sınıfa ayrılma koşulları açıkca belirlenmiş iken Sayıştay Meslek mensupları ile diğer hakim ve savcılar arasındaki ücret dengesinin sağlanması amacıyla 2802 sayılı kanuna eklenen ek geçici madde hükmünden yola çıkılarak birinci sınıfa ayrılma işlemlerinin bu kanun hükümlerine göre yapılamayacağından, ilke kararı ile yapılan düzeltme işleminin geçmişe yönelik mali hak doğurmak üzere yapılmasına da hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda 832 sayılı Sayıştay Kanunun 12.4.1990 tarihinde, 420 sayılı KHK’nin 2. maddesi ile eklenen ek 6. maddesinde yer alan birinci sınıfa ayrılma koşullarında hiç bir düzeltme yapılmamasına rağmen, 2802 sayılı yasada yapılan değişikliğin ilke kararı ile Sayıştay meslek mensuplarına uygulandığı görüldüğünden, söz konusu ilke kararında yer alan geçmişe yönelik mali hak doğurmamak üzere ifadesinin iptal edilmesine ve geriye dönük tüm mali hakların hak edilmiş oldukları tarihten itibaren ödeme gününe kadar işleyecek yasal faizleriyle birlikte ödenmesine karar verilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile iptal-kabul’e yönelik mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması hakkında karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
832 sayılı Sayıştay Kanunu’na, 12.4.1990 tarihli ve 420 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesi ile eklenen Ek 6. maddede; birinci sınıfa ayrılabilmek için; birinci dereceye yükselmek, meslekte 16 yılını doldurmak, bilimsel güç ve yeteneği ile hizmet ve mesleki başarısına göre emsali arasında temayüz etmiş olmak, kınama, aylıktan kesme ve kademenin durdurulması cezalarını aynı nev’iden olmasa bile birden fazla almamak, mesleğin vakar ve şerefine dokunan fiilleri veya kişisel haysiyet ve itibarını kıran davranışları sebebiyle veya görevle ilgili herhangi bir suçtan affa uğramış olsa bile hüküm giymemiş olmak gerektiği, birinci sınıfa ayrılma şart ve yöntemlerinin, Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde Sayıştay Genel Kurulu’nca belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 832. sayılı Yasa hükümlerine göndermede bulunulan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun, 13.7.1993 tarihli 486 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13. madesiyle eklenen Ek Geçici 1. maddesinde, kendi Kanunlarında gerekli değişiklik yapılıncaya kadar aylık, ödenek, mali, sosyal ve diğer özlük hakları bakımından; Sayıştay Başkanı, Daire Başkanları, üyeleri sırasıyla Yargıtay birinci başkanı, daire başkanları ve üyeleri ile bunların dışında kalan Sayıştay meslek mensupları ile Sayıştay savcı ve savcı yardımcılarının kıdem, sınıf ve derecesindeki birinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış, ikinci sınıf ve üçüncü sınıf hakim ve savcılar hakkındaki hükümlere tabi olacakları hükmüne yer verilmiş, 2802 sayılı Yasanın, birinci sınıfa ayrılma koşullarını düzenleyen 32. maddesinin (b) bendi, 9.3.1995 tarih ve 4087 sayılı Kanunun 1. maddesiyle, “Hakim ve savcılık mesleğinde 10 yılını doldurmak” şeklinde değiştirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 2802 sayılı Hakim ve Savcılar Kanununun birinci sınıfa ayrılabilme koşulunu düzenleyen 32. maddesinin (b) bendinde yer alan, hakim ve savcıların birinci sınıfa ayrılabilmeleri için meslekte fiilen 12 yıl geçmiş olması koşulunun değiştirilerek 9.3.1995 tarih ve 4087 sayılı Yasanın 1. maddesiyle meslekte 10 yıl çalışmaları halinde birinci sınıfa ayrılma imkanı getirildiği, bunun üzerine Sayıştay Genel Kurulunca 4.4.2002 tarihli Sayıştay Genel Kurul Tutanağı ile birinci sınıf olma halinin parasal hakları etkileyeceğinden hakim ve savcıların parasal haklarına atıfta bulunan 486 sayılı KHK ile 2802 sayılı Kanuna eklenen Ek geçici 1. madde kapsamında değerlendirilerek hakimler gibi birinci sınıf olma hakkının Sayıştay Başkanı, Daire Başkanları, üyeleri sırasıyla Yargıtay birinci başkanı, daire başkanları ve üyeleri ile bunların dışında kalan Sayıştay meslek mensupları ile Sayıştay savcı ve savcı yardımcılarına da verilmesi gerektiğine karar verildiği, daha sonra da 8.7.2005 gün ve 25869 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sayıştay Genel Kurul İlke kararı ile 832 sayılı Sayıştay Kanunun Ek 6. maddesinin “birinci sınıfa ayrılma şart ve yöntemleri Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde Sayıştay Genel Kurulunca belirlenir” hükmü uyarınca kanunda belirtilen Sayıştay çalışanlarının birinci sınıf olma sürelerinin de hakim ve savcıların süreleri gibi meslekte 10 yılı doldurmuş olmalarına bağlandığı, buna göre, davacının da içinde bulunduğu Sayıştay çalışanlarının birinci sınıfa ayrılma ve birinci sınıf olma tarihlerinin geriye doğru düzeltildiği, aynı ilke kararının 5. maddesiyle birinci sınıf olma tarihlerinin geçmişe doğru mali hak doğurmamak üzere düzeltileceğinin karara bağlanması üzerine, davacı tarafından geriye doğru mali haklarının tarafına ödenmesi istemiyle davalı idareye başvurulduğu ve talebinin reddedilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı, mahkemece dava konusu ilke kararının dava konusu edilen kısmı başka bir dosyada iptal edildiğinden bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve parasal hak talebinin ise kabul edilmesine karar verilmesi üzerine davalı idare tarafından , geçmişe doğru mali hakların davacıya verilemeyeceği ileri sürülerek mahkeme kararının temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar taraflar arasında Sayıştay meslek mensuplarının 1.sınıfa ayrılmaları uyuşmazlık konusu değil ise de; uyuşmazlık konusu geriye doğru parasal hakların davacıya ödenip ödenmeyeceği hususunun çözümünde dayanak işlem olması nedeniyle davacının 1.sınıfa ayrılması ve 1.sınıf olmasının hukuka uygunluğunun denetimi gerekmektedir.
İdare hukuku ilkelerine göre yönetimin yetkileri önceden yasalarla belirlenmiştir.Yetkinin dışına çıkılarak yapılan işlemler hukuka aykırı olur ve iptali gerekir.Yetki kamu düzeni ile ilgili olup yetki ile ilgili kurallar genişletici bir biçimde yorumlanamaz.İdarelere kanunla belirtilen sınırlar içerisinde verilen yetki ancak bu sınırlar içerisinde kullanabileceğinden bu sınırın aşılması durumu yetki yönünden hukuka aykırılık oluşturur.
Olayda, 832 sayılı Sayıştay Kanunun Ek 6. maddesinde belirtilen birinci sınıfa ayrılma şart ve yöntemlerinin kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde Sayıştay Genel Kuruluna verilmesi üzerine, Sayıştay Genel Kurulunca kanunda belirtilen Sayıştay meslek mensuplarının birinci sınıfa ayrılma tarihlerinin 10 yıl üzerinden belirlenerek geriye doğru düzeltildiği görülmekte isede; söz konusu maddede Sayıştay Genel Kuruluna Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde yetki verildiği, belirtilen esaslar içerisinde açıkça meslek mensuplarının 16 yılını doldurmaları halinde birinci sınıfa ayrılabileceklerinin düzenlendiği, kanunda Sayıştay Genel Kuruluna birinci sınıfa ayrılma süresinin değiştirme yetkisinin verilmediği halde, kanunla verilen yetkinin aşılmak suretiyle Sayıştay meslek mensuplarının 1. sınıfa ayrılma süresinin 16 yıldan hakimler ve savcılarda olduğu gibi 10 yıla düşürülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı açıktır.
Öte yandan, 2802 sayılı Yasanın Ek geçici 1. maddesinde Sayıştay meslek mensuplarının kendi kanunlarında gerekli değişiklik yapılıncaya kadar aylık, ödenek, mali, sosyal ve diğer özlük hakları bakımından hakim ve savcılar hakkındaki hükümlere tabi olacakları hükme bağlanmış ise de; söz konusu atıf hükmünün Sayıştay meslek mensuplarının 1. sınıfa ayrılma süreleri yönünden uygulanması mümkün bulunmayıp, ancak açık bir kanun hükmü ile 832 sayılı Sayıştay Kanununun Ek 6. maddesindeki 1. sınıfa ayrılma süresinin değiştirilmesi halinde mümkün olacağından, Sayıştay meslek mensuplarının Sayıştay Genel Kurulunun yetkisini aşmak suretiyle verdiği ilke kararı ile 1.sınıfa ayrılmalarından kaynaklanan parasal haklar yönünden yukarda belirtilen atıf hükmünden de yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, 2802 sayılı Yasanın geçici 10. maddesinde, kendi Kanunlarında değişiklik yapılıncaya kadar bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce mesleğe girmiş askeri hakimlerin askeri hakimlik mesleğinde 10 yılını doldurdukları ve binbaşı rütbesine nasbedildikleri tarihte birinci sınıf askeri hakimliğe geçirilecekleri yönünde kanunda özel bir düzenleme yapılmış olmakla birlikte Sayıştay meslek mensupları ile ilgili herhangi bir düzenlemeye de yer verilmiştir.
Bu durumda, parasal hak taleplerine ancak hukuka uygun dayanak işlemlerin bulunması halinde hükmedilebileceğinden, Sayıştay Genel Kurulu tarafından Kanunda verilen yetkinin aşılmak suretiyle Sayıştay Başkanı, Daire Başkanları, üyeleri sırasıyla Yargıtay birinci başkanı, daire başkanları ve üyeleri ile bunların dışında kalan Sayıştay meslek mensupları ile Sayıştay savcı ve savcı yardımcılarının birinci sınıfa ayrılma sürelerinin 16 yıldan 10 yıla düşürülerek birinci sınıfa ayrılma tarihlerinin geri alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığından, birinci sınıfa ayrılma tarihlerinin geriye alınmasından dolayı geçmişe doğru parasal hakların ödenmemesi işlemlerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle …İdare Mahkemesinin …gün ve E:…K:… sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 5.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.