Danıştay Kararı 11. Daire 2007/15756 E. 2009/5020 K. – T.

11. Daire         2007/15756 E.  ,  2009/5020 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/15756
Karar No: 2009/5020

Kararın Düzeltilmesini İsteyen (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
İsteğin Özeti : … Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, aldığı disiplin cezası nedeniyle üniversite ile ilişiği kesilen davacı tarafından, isteğe bağlı iştirakçi statüsünde Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 12. maddesinin (II) nolu bendine 5234 sayılı Kanunu ile eklenen son fıkrasında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak en az on yıl çalıştıktan sonra, memurluktan çıkarılmış olanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle memurluktan ayrılmış olanların, memurluktan ayrıldıkları tarihten itibaren altı ay içinde yazılı olarak Sandığa başvurmaları ve emeklilik keseneği ve kurum karşılıklarını ait olduğu ay içinde Sandık hesabına yatırmaları şartıyla başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren Sandıkla ilgilendirilecekleri hükmüne yer verildiği, buna göre devlet memurluğundan çıkarma ve benzeri bir disiplin cezası ile cezalandırılarak görevine son verilenlerin, belirtilen yasa hükmünden yararlanmalarına olanak bulunmadığı, davacının İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, kılık kıyafet yönetmeliğinde belirlenen hükümlere aykırı davranmasından dolayı 2 yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezaları ile cezalandırıldığı, aynı fiillerin tekerrürü nedeniyle İstanbul Üniversitesi Disiplin Kurulu’nun 14.5.1998 günlü ve … sayılı kararı ile Yüksek Öğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 10. maddesi uyarınca “Görevden çekilmiş sayma” disiplin cezası ile cezalandırıldığının anlaşıldığı, bu durumda isteğe bağlı iştirakçi olarak Sandıkla ilgilendirilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesi kararının onanmasına dair Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.10.2007 gün ve E:2007/7019, K:2007/7177 sayılı kararının düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, İstanbul Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 10. maddesi hükmü uyarınca “Görevden çekilmiş sayma” cezası nedeniyle üniversite ile ilişiği kesildiği anlaşılan davacının, isteğe bağlı iştirakçi olarak kabul edilmemesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak en az on yıl çalıştıktan sonra, memurluktan çıkarılmış olanlar hariç olmak üzere herhangi bir nedenle memurluktan ayrılmış olanların, memurluktan ayrıldıkları tarihten itibaren altı ay içinde yazılı olarak Sandığa başvurmaları ve emeklilik keseneği ve kurum karşılıklarını ait olduğu ay içinde Sandık hesabına yatırmaları şartıyla başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren Sandıkla ilgilendirilecekleri yolundaki 12. maddesi hükmü karşısında, görevinden çekilmiş sayma cezası nedeniyle üniversite ile ilişiği kesildiği anlaşılan ve bu niteliğiyle istifa etmiş biri konumunda olan davacının, isteğe bağlı iştirakçi olarak Sandıkla ilgilendirilmemesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteminin kabulü ile Daire kararının kaldırılarak, idare mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince kararın düzeltilmesi istemiyle verilen dilekçede ileri sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onbirinci Dairesinin 3.10.2007 gün ve E:2007/7019, K:2007/7177 sayılı kararı kaldırıldıktan sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapmakta iken, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 10. maddesi hükmü uyarınca “Görevden çekilmiş sayma” cezası nedeniyle üniversite ile ilişiği kesilen davacının, 5434 sayılı Kanunun 12. maddesi uyarınca isteğe bağlı iştirakçi olarak Sandıkla ilgilendirilmesi yolundaki isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 5234 sayılı Kanunla değişik 12. maddesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak en az on yıl çalıştıktan sonra, memurluktan çıkarılmış olanlar ile aynı Kanunun 96. maddesi kapsamına girenler ve anılan Kanunun 48. maddesinin (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde aranan nitelikleri kaybedenler hariç olmak üzere, herhangi bir nedenle memurluktan ayrılmış olanların, memurluktan ayrıldıkları tarihten itibaren altı ay içinde yazılı olarak Sandığa başvurmaları ve emeklilik keseneği ve kurum karşılıklarını ait olduğu ay içinde Sandık hesabına yatırmaları şartıyla başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren Sandıkla ilgilendirilecekleri, Sandığın diğer iştirakçilerinin de 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olanlar ile aynı esaslar çerçevesinde isteğe bağlı iştirakçi olabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Görüleceği üzere, isteğe bağlı iştirakçi olabilmek için, 657 sayılı Devlet Memurluğuna tabi olarak veya herhangi bir şekilde Sandık iştirakçisi olarak en az on yıl görev yaptıktan sonra, herhangi bir nedenle görevinden ayrılmış olmak ve yasa hükmünde belirtilen istisnalar kapsamında bulunmamak gerekmektedir.
Anılan yasa hükmünde belirtilen istisnalar ise şu şekilde düzenlenmiştir:
– 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 96. maddesi kapsamında bulunmamak, (olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde veya genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki Devlet memurlarının yerine atananlar gelip işe başlamadan görevlerini bırakmış olanlar)
– aynı Kanunun 48. maddesinin (A) bendinin 5 numaralı alt bendinde Devlet memurluğu için aranan nitelikleri kaybetmemiş olmak, (taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veyahut 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak)
– Devlet memurluğundan çıkarılmamış olmak,
Buna göre uyuşmazlık, davacının üniversite ile ilişiğinin kesilmesine neden olan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 10. maddesi hükmü uyarınca aldığı “Görevden çekilmiş sayma” cezasının, isteğe bağlı iştirakçi kabul edilmemesini gerektiren istisnalar kapsamında bulunup bulunmadığı noktasında bulunmaktadır.
Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin, “Disiplin Cezaları” başlıklı 4. maddesinde, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasından sonra gelen “Görevden çekilmiş sayma” cezası; görevde ilişkinin istekle olmuşcasına kesilmesidir şeklinde tanımlanmış, bir üst ceza olarak öngörülen “Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası”, Devlet veya vakıf yükseköğretim kurumunda öğretim elemanı veya yardımcısı olarak akademik bir kadroya bir daha alınmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarılma olarak tanımlanmış ve en son olarak öngörülen “Kamu görevinden çıkarma cezası” ise, genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ile belediyelerin kurdukları birlikler, döner sermayeli kuruluşlar, fonlar, kefalet sandıkları gibi kamu kurum ve kuruluşlarına memur olarak bir daha alınmamak üzere görevden çıkarılma olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ise, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/E maddesinde, “Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Belirtilen yasa ve yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği uyarınca verilmiş olan ve “görevde ilişkinin istekle olmuşcasına kesilmesidir” şeklinde tanımlanan görevinden çekilmiş sayma cezasının, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasının da altında ve niteliği itibariyle “istifa” olarak kabul edilmesi gereken bir ceza olduğu, bu haliyle kamu görevinden çıkarma cezasıyla eşdeğer bir ceza olarak kabulüne imkan bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 12. maddesi hükmünde belirtilen istisnalar kapsamında bulunmayan, diğer bir anlatımla isteğe bağlı Sandık iştikrakçisi olabilmek için gerekli koşulları taşıdığı anlaşılan davacının, bu yöndeki başvurusunun kabul edilmemesine ilişkin işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 21.5.2009 tarihinde karar verildi.