Danıştay Kararı 11. Daire 2006/8049 E. 2009/4464 K. – T.

11. Daire         2006/8049 E.  ,  2009/4464 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/8049
Karar No: 2009/4464

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : … İli … İlçesi … Belediyesinde 07.06.1992-27.03.1994 ve 27.03.1994-18.04.1999 tarihleri arasında belediye başkanı olarak görev yapan davacının, Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi yolundaki başvurusunun, belediye başkanlığı görev süresi içerisinde ilgilendirme istemiyle başvuru yapmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; belediye başkanlığı görevinin 5434 sayılı Yasanın 12. maddesi kapsamında Sandıkla ilgilendirmeyi olanaklı kılan bir görev olduğu, bu ilgilendirmenin yapılabilmesi için belediye başkanlığı görevi esnasında Sandıkla ilgilendirme isteğinde bulunulması gerektiği, görev süresi içerisinde ilgilendirme talebi bulunmayan davacının, 5434 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca Sandıkla ilgilendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz edilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun işlem tarihinde yürürlükte bulunan 12. maddesinde, bu kanunla tanınan haklardan (I) işaretli fıkrada yazılı yerlerde çalışanlardan, Türk uyruğunda olmak ve 18 yaşını bitirmiş bulunmak şartıyla (II) işaretli fıkrada gösterilenlerin faydalanacağı öngörülmüş olup, (I) işaretli fıkranın (ç) bendinde belediyeler yer almış (II) işaretli fıkranın 3.7.2005 günlü ve 5393 sayılı Kanun ile değişik (n) bendinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi görevlerde bulunmadan veya bu kuruluşlara tabi olarak çalışmakta iken illerin daimi komisyon üyeliğine veya belediye başkanlığına seçilen ve atananlar ile Sandıktan veya diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından emekli, yaşlılık veya malullük aylığı almakta iken belediye başkanlığına seçilen ve atananların istekleri üzerine istek dilekçelerinin Sandık kayıtlarına geçtiği tarihi takip eden ay başından itibaren emekli kesenekleri kendilerince, karşılıkları kurumlarca ödenmek ve emekli aylıkları Sandıkla ilgilendirildikleri tarihten itibaren kesilmek suretiyle bu Kanunla tanınan haklardan yararlanacakları hükme bağlanmıştır.
5434 sayılı Kanunun 12. maddesine 01.03.1971 tarihli ve 1377 sayılı Yasa ile eklenen (n) bendinin ilk halinde, emekliliğe tabi görevlerde bulunmadan illerin daimi komisyon üyeliğine seçilenlerle, emeklilikle veya Sosyal Sigortalarla ilgilenmeden belediye başkanlığına veya TBMM üyeliğine seçilenlerin, seçimlerden itibaren 6 ay içinde yazı ile Sandığa müracaat ederek emeklilikle ilgilenmelerini istedikleri ve emekli keseneklerini ödedikleri takdirde, kesenek karşılıkları da ilgili kurumlardan alınmak suretiyle Sandıkla ilgilendirilebilecekleri hükme bağlanmış iken süresi içerisinde müracaat etmemiş olanlar için 03.06.1976 tarihli ve 2012 sayılı Yasanın 1. maddesiyle 6 aylık bir müracaat süresi daha tanınmış, 6.6.1978 tarihli ve 2161 sayılı Kanun ile de Yasanın ilk halinde düzenlenen müracaat süresi kaldırılmıştır.
5434 sayılı Kanunun 12. maddesine 1377 sayılı Yasa ile eklenen (n) bendinin ilk halinde yer verilen 6 aylık müracaat süresini kaldıran 2161 sayılı Yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisine sevki sırasında sunulan “Plan Komisyon Raporunda”, T.C. Emekli Sandığı Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte Sandık iştirakçisi durumunda bulunanlardan, sözü geçen maddelerde belirtilen kanunlarla zamanında verilmiş borçlanma hakkını kullanamamış olanlara, yeniden borçlanma için bir süre tanındığı, bu sürelerin, geçici 1. maddede, serbest avukatlık (1136 ve 1238 sayılı Kanunlar), serbest doktorluk (1243 sayılı Kanun) fahri asistanlık (1425 sayılı Kanun) belediye başkanlığı, il daimi encümen üyeliği (1377 sayılı Kanun), eğitmenlik (1476 sayılı Kanun), noterlik (1512 sayılı Kanun) görevleri için altı ay, geçici 2. maddede yasama organı üyeliğinde geçen sürelerin borçlandırılması için bir yıllık, geçici 3. maddede ise, T.C. Emekli Sandığına hizmet borçlanması karşılığını ödemeden ayrılanlardan bu borçlarını ödemek için süresinde müracaat edememiş olanlara altı aylık müracaat etme süresi tanındığı, sözü geçen süreler sona ermiş olduğundan, gerek bu süre içinde müracaat etme imkanı bulamamış olan T.C. Emekli Sandığı iştirakçileri, gerekse bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte iştirakçi olmayıp, daha sonra iştirakçiliğe geçenler bu Kanunla getirilmiş olan borçlanma imkanlarından yararlanamamış olduklarından, bu hakların bu gibi kişilere tanınması ve bu maddelerin geçicilikten kurtarılarak, devamlı maddeler haline dönüştürülmesi ile bundan sonra T.C. Emekli Sandığı iştirakçi olacakların da bu hükümlerden yararlanmalarının eşitlik ilkelerine uygun düşeceği belirtilmiştir.
Buna göre, 5434 sayılı Yasanın 12/n maddesinde düzenlenen müracaat süresinin, hem ilgilendirme talebinde bulunma hem de borçlanma süresi için getirilmiş süre olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 2161 sayılı Yasa ile bu altı aylık müracaat süresi kaldırılmış olduğundan, anılan Yasanın yürürlük tarihinden itibaren müracaat süresi aranmadan ilgililer hem ilgilendirilme istemiyle başvuruda bulunabilecekler hem de borçlanma yapabileceklerdir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 5434 sayılı Kanunun 5393 sayılı Yasa ile değişik 12. maddesinin (n) bendinde, belediye başkanlığına seçilen ve atananların istekleri üzerine istek dilekçelerinin Sandık kayıtlarına geçtiği tarihi takip eden ay başından itibaren emekli kesenekleri kendilerince, karşılıkları kurumlarınca ödenmek ve emekli aylıkları Sandıkla ilgilendirildikleri tarihten itibaren kesilmek suretiyle ilgilendirilecekleri düzenlenmiş ve ilgilendirilmek için bir müracaat süresi öngörülmemiştir.
Bu itibarla uyuşmazlık, 5434 sayılı Yasanın 12/n maddesinde düzenlenen ve seçimlerden itibaren 6 aylık müracaat süresi öngören ibarenin 2161 sayılı Yasa ile kaldırılmasından sonra, ilgilendirilme talebiyle yapılacak başvurunun, belediye başkanlığı görev süresi içerisinde yapılmasının zorunlu olup olmadığına ilişkindir.
Hukuk Devleti, vatandaşların hukuki güvenlik içinde bulundukları, Devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu bir sistemi ifade eder. Anayasa Mahkemesinin çoğu kararlarında Hukuk Devleti; “insan haklarına saygılı ve hakları koruyucu adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmekle kendisini yükümlü sayan, bütün işlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan devlet” şeklinde tanımlanmıştır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Sosyal Güvenlik Hakkı” başlıklı 60. maddesinde, herkesin, sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, Devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve teşkilatı kuracağı hükmüne yer verilmiştir. Sosyal güvenlik, insanlara, bugün ve gelecekte, çalışma koşullarını yitirmesi hali de dahil olmak üzere çeşitli risklere karşı, yaşamını sürdürebileceği sürekli bir gelir güvencesinin sağlanması amacını taşımaktadır. Bu güvencenin elde edilmesinin usulü ise yasalarla düzenlenmiştir.
Belediyeler sosyal güvenlik yönünden 5434 sayılı Yasanın 12. maddesinin (I) işaretli fıkrası uyarınca Emekli Sandığına tabi kurumlardan olup anılan maddenin (n) bendi ile seçimle gelen belediye başkanlarına Emekli Sandığı ile ilgilendirilebilme yönünde isteğe bağlı bir hak tanınmıştır. Herhangi bir sosyal güvenceye tabi olmadan belediye başkanlığı görevi yapmış olan kişilerin, çalıştıkları dönemde Sandığa müracaat etmeyip bu görevleri sona erdikten sonra başka sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışmaya başlamış olmaları halinde herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan henüz aylık bağlanmış biri konumuna gelmeden önce, belediye başkanı olarak fiilen çalışmış bulunduğu döneme ilişkin keseneklerini de ödemek suretiyle, söz konusu dönemin emekliliğe esas hizmet süresine eklenmesini ve bu döneme ilişkin hizmet sürelerinin sonraki hizmetleriyle birleştirilerek sosyal güvenlik hakkını elde etmek istemeleri; Anayasanın 2.maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesi ile herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğunu belirten 60. maddesinin tabii bir sonucu olduğu, aksi halde, geçmişte fiilen belediye başkanı olarak çalışıldığı sabit olan hizmet süresinin, Emekli Sandığı ile ilgilendirilmemesinin, ilgilinin sosyal güvenlik yönünden bu dönemde hukuken hiç çalışmamış olduğu sonucunu doğuracağı ve bunun da hukuka aykırı olacağı açıktır. Öte yandan, ilgili Yasa maddesinde, görev süresi içerisinde idareye ilgilendirilme istemiyle başvuru yapılması gerektiğine ilişkin kısıtlayıcı bir hüküm de mevcut olmadığından, davacı isteminin kabulünün önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır.
Bu itibarla, … İli … İlçesi … Belediyesinde 07.06.1992-27.03.1994 ve 27.03.1994-18.04.1999 tarihleri arasında hiçbir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmadan belediye başkanı olarak görev yapan davacının, daha sonra Bağ-Kur’a tabi sigortalı olarak çalışmaya devam ettiği süre içerisinde, geçmişte yaptığı belediye başkanlığı hizmetinden dolayı Sandıkla ilgilendirilmesi ve sonraki hizmetleriyle birleştirilerek emekliliğe esas hizmetine eklenmesi amacıyla yapmış olduğu başvurunun kabul edilerek 5434 sayılı Yasanın 12. maddesinin (n) bendi uyarınca Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi gerekirken, belediye başkanlığı görev süresi içerisinde Sandıkla ilgilendirme isteminde bulunmadığı gerekçesiyle tesis edilen davalı idare işleminde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 05.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.