Danıştay Kararı 11. Daire 2006/6281 E. 2009/4587 K. 08.05.2009 T.

11. Daire         2006/6281 E.  ,  2009/4587 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/6281
Karar No: 2009/4587

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar :
1-(Davacı) : …
Vekili : …
2- (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili :
İsteğin Özeti : Davacı tarafından, 14.1.1961 tarihinde vefat eden eşinden dolayı 8 yıl 7 ay 21 gün hizmet süresi üzerinden bağlanan dul aylığının; 15 yıl üzerinden tahakkuk ettirilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 11.4.2000 tarihinden öncesine ilişkin yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davada; Danıştay Onbirinci Dairesince verilen bozma kararı üzerine, 5434 sayılı Kanunun ek geçici 19. maddesi olarak teselsül ettirilen madde ile tevdiatçı veya iştirakçilerden 11.7.1971 tarihinden önce yaş haddi, maluliyet veya ölüm nedeniyle görevlerinden ayrılmış ve hizmetlerinin azlığı veya tevdiatçı olmaları nedeniyle aylık bağlanamamış bulunup da, fiili hizmet süresi 10 yılı geçenlerden hayatta olanların kendilerine, ölenlerin dul ve yetimlerine hizmet sürelerine göre ve 1.6.1976 tarih ve 2013 sayılı Kanunla 5434 sayılı Kanuna eklenen ek 1. madde esaslarına göre intibakları yapılarak, 5434 sayılı Kanunun diğer hükümleri de gözönüne alınmak şartıyla aylık bağlanacağı, anılan Kanunun geçici 28. maddesinde, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 3.6.1930 tarihli ve 1683 sayılı Kanuna tabi vazifelerden istifa ve sair sebeplerle ayrılmış olup da bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte açıkta bulunanlar hakkında emeklilik bakımından maddede yazılı hükümlerin uygulanacağı,( b ) bendinde ise 21.12.1945 tarihli ve 4805 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce görevden ayrılanlardan bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra emeklilik hakkı tanınan vazifelere girenlerin yasada belirtilen süre içerisinde tayinlerini ve fiili ve itibari hizmet müddetlerini bağlı oldukları kurumlar vasıtasıyla Sandığa bildirecekleri hükümlerine yer verildiği, dosyanın incelenmesinden, 40 yaşından sonra iştirakçi olması nedeniyle 5434 sayılı Kanunun mülga 125. maddesi uyarınca Biriktirme Sandığıyla tevdiatçı olarak ilgilendirilen davacının eşinin, … İli … İlçesi Vergi Dairesi Müdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken 14.1.1961 tarihinde vefat ettiği, Sandıkça davacının eşinin 1.11.1923-2.7.1938 tarihleri arasında askerlik ve adaylıkta geçen süreler düşüldükten sonra kalan 2 yıl 5 ay 21 gün hizmetlerinin geçici 28. maddeye göre devralındığı, ayrıca 1.12.1954-1.12.1961 tarihleri arasında 6 yıl 2 ay Sandığa tabi hizmetleri olmak üzere 8 yıl 7 ay 21 gün hizmetinin bulunduğu, askerlik borçlanmasının yapılamadığı, idarece davacıya 8 yıl 7 ay 21 gün hizmet süresi üzerinden aylık bağlandığı, davacı tarafından eşinin hizmet süresinin daha fazla olduğu ileri sürülerek eşinin askerlik hizmet süresi ve daha önce farklı yerlerde geçen hizmet süreleri de esas alınarak tespit edilecek süre üzerinden aylık bağlanması yolundaki başvurusunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı, davacının eşinin 30.01.1932-02.07.1938 tarihleri arasında da maliye tahsildarı olarak görev yaptığı ve bu süreler dikkate alındığında, toplam hizmet süresinin 8 yıl 7 ay 21 gün değil, 10 yıldan fazla olduğu anlaşıldığından, ek geçici 19. madde uyarınca davacıya dul aylığı bağlanması gerekirken, aksi yöndeki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, dul aylığının idare tarafından kesildiği 01.06.2000 tarihinden itibaren ödenmesi mümkün olup, geçmiş tarihli fazlaya ilişkin istemlerin tazminine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle tazminat isteminin kısmen kabulü ile 01.06.2000 tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek dul aylığının ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine hükmeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının taraflarca, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacı temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, kararın iptal ve kabule ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Kararın 01.06.2000 tarihinden önceki döneme yönelik tazminat isteminin reddine ilişkin kısmına gelince;
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun “Fazla veya Yersiz Ödemeye İlişkin İşlemler” başlıklı 121. maddesinde; “Her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan ödemeler, ilgililerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınır. Ancak ilgili, Sandıkça yapılan bu muamelenin yersizliği hakkında Danıştayda dava açabilir. (Ek fıkra: 07/05/1986 – 3284/17 md.) Herhangi bir nedenle Sandık tarafından ilgililere istihkaklarından fazla veya yersiz olarak yapılan ödemelerin, bu hatalı işlemlerin düzeltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek beş yıllık tutarları tahsil edilir. Tahsilin ne şekilde yapılacağı yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan madde uyarınca ilgililerin de Sandık’tan olan alacaklarında bu hükmün işletilmesi hakkaniyet gereği olup, davacının en son başvuru tarihinden itibaren geriye doğru beş yıllık sürenin içinde kalan aylıkların da hesaplanarak ödenmesi gerekeceğinden, 01.06.2000 tarihinden önceki döneme yönelik tazminat istemini reddeden Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenle, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının 01.06.2000 tarihinden önceki döneme yönelik tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının bozulmasına, diğer kısımlarının onanmasına, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 08.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.