Danıştay Kararı 11. Daire 2006/2521 E. 2009/2213 K. – T.

11. Daire         2006/2521 E.  ,  2009/2213 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2006/2521
Karar No: 2009/2213

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekilleri : …
İsteğin Özeti : Diş hekimi olarak görev yapan davacı tarafından, on hizmet yılının dolması sebebiyle 21.03.2003-21.09.2003 tarihleri arasında kullandığı aylıksız izin süresinin borçlandırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; çalıştığı kurum tarafından gerekli şartları taşıdığı tespit edilmek suretiyle 6 ay süreyle aylıksız izne ayrılması uygun görülen ve buna istinaden izne ayrılan, bu sürelere ait emekli keseneklerini, kurum karşılıklarını davalı idareye yatıran davacının, artık bu aşamada aylıksız geçen izin sürelerinin 5434 sayılı Kanunun Ek 72. maddesi uyarınca emeklilik yönünden değerlendirilmesi gerekirken ilgilinin aylıksız izne ayrılma şartlarını taşıyıp taşımadığı yönünde yeniden bir inceleme yapılmak suretiyle borçlanma talebinin bu gerekçeyle reddedilmesinde usule ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare vekili tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108. maddesinin 2. fıkrasında, devlet memurlarına 10 hizmet yılını tamamlamış olmaları ve istekleri halinde memuriyet süreleri boyunca ve bir defada kullanılmak üzere altı aya kadar aylıksız izin verilebileceği, 5434 sayılı Kanunun ek 72. maddesinde ise, personel mevzuatına göre aylıksız izinli sayılanlardan aylıksız izinli olarak geçen sürelere ilişkin kesenek ve karşılıklarını ödemeleri halinde bu sürelerin emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … Yıl Ağız ve Diş Sağlık Merkezinde diş hekimi olarak görev yapan davacının, 03.09.1990 tarihinde Sandığa tabi göreve başladığı, 03.08.1992-05.08.1996 tarihleri arasında bilgi ve görgüsünü artırmak üzere yurtdışına gitmesi nedeniyle aylıksız izin kullandığı, 05.08.1996 tarihinde tekrar görevine başladığı, 06.10.1998-12.12.1998 tarihleri arasında babasının rahatsızlığı nedeniyle aylıksız izin kullandığı, 12.12.1998 tarihinde görevine başladığı, 01.11.1999-01.11.2000 tarihleri arasında babasının rahatsızlığı nedeniyle tekrar aylıksız izne ayrıldığı, 01.11.2000 tarihinde tekrar görevine başladığı ve 21.03.2003- 21.09.2003 tarihleri arasında on hizmet yılını doldurması nedeniyle kurumu tarafından 6 ay süreyle aylıksız izin verildiği, aylıksız izinli olarak geçen bu süreyi borçlanmak istemesi üzerine, Emekli Sandığı tarafından, muhtelif tarihlerde kullandığı aylıksız izin süreleri düşürüldüğünde devlet memurluğunda on hizmet yılını doldurmadığından anılan sürelerin borçlandırılmasına olanak bulunmadığına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği ve bu işlemin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığının anlaşılmaktadır.
657 sayılı Kanunda, aylıksız izinli olarak geçen sürelerde, kişilerin kadrosu ile ilişiğinin kesileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Nitekim, aylıksız izin kullanan davacının kadrosu ile ilgisinin devam ettiği de açıktır.
Bu durumda, 657 sayılı Kanunun anılan maddesinde 10 hizmet yılının hesabında fiilen çalışma şartına yer verilmemesi ve davacının 10 hizmet yılını doldurmuş olması karşısında, 21.03.2003-21.09.2003 tarihleri arasında kullandığı aylıksız izin süresinin borçlandırılması gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile …. İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararın anılan gerekçe ile onanmasına, gereksiz olarak alınan … YTL temyiz başvuru harcının istemi halinde davalı idareye iadesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 03.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.