Danıştay Kararı 11. Daire 2006/1243 E. 2009/2175 K. – T.

11. Daire         2006/1243 E.  ,  2009/2175 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/1243
Karar No: 2009/2175

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekilleri : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
İsteğin Özeti : Farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılan ve Emekli Sandığınca emekli aylığı bağlanan davacı tarafından, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için emekli ikramiyesi ödenmemesine ilişkin işlemin iptali ve hesaplanacak emekli ikramiyesinin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun, son defa Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılanlara emekli ikramiyesi ödeneceği yolundaki 12. maddesi hükmü karşısında, son defa Sandığa tabi bir görevden emekliye ayrılmayan davacıya ikramiye ödenmemesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı vekili tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Anayasa Mahkemesince verilen 5.2.2009 günlü ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararla, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ve emekli ikramiyesi ödenmemesi yolundaki dava konusu işlem ile davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına dayanak oluşturan “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve …” ibaresinin iptaline karar verildiğinden davacıya emekli ikramiyesi ödenmesi ve yasal dayanağı kalmayan aksi yöndeki dava konusu işlemin de iptali gerekmekte olup, Anayasanın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca oluşan hukuki duruma göre yeniden bir karar verilmek üzere davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun “Aylığı Bağlayacak Kurum” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında, “Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.” hükmü yer almış; “Emekli İkramiyesi” başlıklı 12. maddesinin 1. fıkrasında ise “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, Emekli Sandığına tabi olarak görev yaptıktan sonra bir süre de Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi olarak çalıştığı, bu Kuruma tabi olarak çalışmakta iken emekliye ayrılmak istemesi üzerine, kendisine, son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurum olan Emekli Sandığınca tüm hizmetleri birleştirilmek suretiyle emekli aylığı bağlandığı ancak 2829 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 12. maddesinde öngörüldüğü üzere “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan”lar kapsamında olmaması nedeniyle emekli ikramiyesi ödenmediği, emekli ikramiyesi ödenmemesine ilşkin işlemin iptali istemiyle açılan davada ise İdare Mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulması istemi henüz karara bağlanmadan, Anayasa Mahkemesince verilen 5.2.2009 günlü ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararla, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ve emekli ikramiyesi ödenmemesi yolundaki dava konusu işlem ile davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına dayanak oluşturan “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve …” ibaresinin iptaline karar verilmiş, böylece dava konusu edilen işlemin yasal dayanağı kalmamıştır.
Anılan Anayasa Mahkemesi kararı ile, iptal hükmünün, kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de, Anayasa Mahkemesince bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Bir başka anlatımla, Anayasa Mahkemesinin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak, yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmaz.
Diğer yandan, Anayasanın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.
Buna göre, Anayasa Mahkemesince verilen karar ile, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle, son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurum olan Emekli Sandığınca emekli aylığı bağlananlardan, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılmamış olanlara emekli ikramiyesi ödenmesine engel olan “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve …” ibaresi iptal edildiğinden, 2829 sayılı Kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasının iptal kararından sonraki şekline göre, “kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi” ödenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlanan davacıya, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmekte olup yasal dayanağı kalmayan aksi yöndeki dava konusu işlemin de iptali gerektiğinden, yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca oluşan hukuki duruma göre yeniden bir karar verilmek üzere davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile …. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yer alan hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 3.3.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.