Danıştay Kararı 11. Daire 2005/4772 E. 2008/662 K. 30.01.2008 T.

11. Daire         2005/4772 E.  ,  2008/662 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 2005/4772
Karar No: 2008/662

Kararın Düzeltilmesini İsteyen (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalılar): 1 – Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (T. C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü)
Vekili: …
2 – Sağlık Bakanlığı

İsteğin Özeti: …Merkez 1 No’lu Sağlık Ocağında ebe olarak görev yapan davacının 18 yaşını ikmalden önce görev yaptığı sürelerin, emekliliğe esas hizmet sürelerinin hesaplanmasında değerlendirilmemesine yönelik Sağlık Bakanlığı işlemi ile Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada; 657 sayılı Kanunun 40. maddesinde, genel olarak 18 yaşını tamamlayanların devlet memuru olabileceği, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerin en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanununun 12. maddesine göre kazai rüşt kararı almak şartıyla devlet memurluklarına atanabileceklerinin hüküm altına alındığı, 5434 sayılı Kanuna 1425 sayılı Kanunla eklenen ek 21. madde ile de bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili görevlere atananların, 12. maddede yazılı 18 yaşını bitirme şartı aranmaksızın bu Kanunla tanınan haklardan faydalanacaklarının kararlaştırıldığı, bu hükümler uyarınca 18 yaşından önce ve kazai rüşt kararı almaksızın 6.3.1980 tarihinde göreve başlayan davacının 18 yaşının altında geçen sürelerinin fiili hizmetten sayılmasına hukuken olanak bulunmadığı, davacı tarafından, evlenmek suretiyle 27.10.1980 tarihinde reşit olduğundan ayrıca kazai rüşt kararı almasına gerek olmadığının ileri sürüldüğü, Türk Medeni Kanununun 11. maddesindeki evlenmenin kişiyi reşit kılacağı yolundaki düzenleme, kişinin medeni haklarını kullanmasına yönelik bir husus olduğundan davacının bu iddiasına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesi kararının onanmasına dair Danıştay Onbirinci Dairesinin 22.03.2005 gün ve E:2002/332, K:2005/1557 sayılı kararının; davacı tarafından, 18 yaşını tamamlamadan önce evlenmekle reşit olduğu, evlenme tarihinden itibaren geçen hizmetlerinin emekliliğe esas hizmet süresinde değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Davalı idarelerce, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’na 1425 sayılı Kanunla eklenen Ek 21. maddede “Bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili görevlere atananlar hakkında, 5434 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde yazılı 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz” hükmüne yer verildiğinden, olay tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca 18 yaşından önce evlenmekle reşit olan davacının, evlendiği tarihten itibaren 18 yaşından önce görev yaptığı sürenin emekliliğe esas hizmet süresinde değerlendirilmesi gerektiğinden, karar düzeltme isteminin kabulü ile davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan düzeltme isteğinin kabulü ile DanıştayOnbirinci Dairesinin 22.03.2005 gün ve E:2002/332, K:2005/1557 sayılı kararı kaldırıldıktan sonra işin gereği görüşüldü:
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 12. maddesinde; bu Kanunun tanıdığı haklardan yararlanabilmek için 18 yaşın bitirilmiş olması gerektiği kuralına yer verilmiş, aynı Kanunun ek 21. maddesinde ise; “Bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili görevlere atananlar hakkında 5434 sayılı Kanunun 12. maddesinde yazılı 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz” hükmü yer almıştır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 11. maddesinde; rüşdün, onsekiz yaşın ikmaliyle başlayacağı ve evlenmenin kişiyi reşit kılacağı, 12. maddesinde onbeş yaşını ikmal eden küçüğün kendi rızası ve ana babasının muvafakatı ile mahkemei asliyece mezun kılınabileceği, vesayet altında ise, vasinin de dinleneceği, 88. maddesinde ise; erkeğin onyedi, kadının onbeş yaşını ikmal etmedikçe evlenemeyeceği, ancak hakimin, fevkalade hallerde ve pek mühim bir sebeple onbeş yaşını ikmal etmiş olan bir erkeğin veya ondört yaşını bitirmiş olan bir kadının evlenmesine müsade edebileceği, karardan önce ana, baba veya vasinin dinlenmesinin şart olduğu öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, 30.09.1964 doğumlu olan ve 06.03.1980 tarihinde ebe olarak göreve başlayan davacının, 27.10.1980 tarihinde evlendiği, emekliye ayrılmak istemiyle 20.04.2000 tarihinde Sağlık Bakanlığı’na yaptığı başvurunun 18 yaşın altındaki hizmet süreleri(06.03.1980-30.09.1982) hariç, 16 yıl 11ay 8 gün hizmeti bulunduğu ve 20 fiili hizmet yılını doldurmadığı gerekçesiyle 12.5.2000 tarihli işlem ile reddedilmesi, yine davacının, 18 yaşın altındaki geçen hizmet süresinin emekliliğe esas hizmet süresinde değerlendirilmesi için Emekli Sandığı Genel Müdürlüğüne yaptığı başvurunun, 5434 sayılı Yasanın ek 21. maddesinde aranan kazai rüşt kararı alınmadığı gerekçesiyle 26.7.2000 tarihli işlem ile reddedilmesi üzerine davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’na 1425 sayılı Kanunla eklenen Ek 21. maddesinde “Bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili görevlere atananlar hakkında, 5434 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde yazılı 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 12. maddesine istisna olarak getirilen bu hüküm ile bir meslek veya sanat okulunu bitirip, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili bir göreve atananların kazai rüşt kararı almak kaydıyla bu kanunla tanınan haklardan faydalanmaları amaçlanmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 11. ve 12. maddelerinde reşit (ergin) olmanın onsekiz yaşın doldurulması, evlenme ve onbeş yaşını dolduran küçüğün kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkeme kararı ile mümkün olabileceği öngörülmüştür. Doğurduğu hukuki sonuçlar açısından bu hallerden herhangi birinden dolayı reşit olmanın farkı bulunmamaktadır.
Bu durumda, yasa koyucunun Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile tanınan haklardan sadece reşit olanların yararlanmasını amaçladığı gözetilmeden, evlenme tarihi itibariyle reşit olan ve yukarıda anılan ek 21. madde uyarınca reşit olduğu (evlendiği) tarihten itibaren geçen hizmetlerinin emekliliğe esas hizmet süresinde değerlendirilmesi gerekirken, reşitliği “kazai rüşt” hali dışında “evlenme” ile kazananların Ek 21. madde hükmünden yararlanamayacağından hareketle verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının bozulmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 30.1.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY:
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 12. maddesinde bu Kanunun tanıdığı haklardan yararlanabilmek için 18 yaşın bitirilmiş olması kuralına yer verilmiş, aynı Kanunun ek 21. maddesinde ise “Bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı almak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili görevlere atananlar hakkında 5434 sayılı Kanunun 12. maddesinde yazılı 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmaz” hükmü yer almıştır. Ayrıca, olay tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 11. maddesinde; rüşdün, onsekiz yaşın ikmaliyle başlayacağı ve evlenmenin kişiyi reşit kılacağı, düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler uyarınca, 18 yaşın altında geçen hizmet sürelerinin emekliliğe esas fiili hizmet süresine eklenebilmesi için ilgilinin bir meslek veya sanat okulunu bitirmiş olması ve kazai rüşt kararı almak suretiyle Emekli Sandığına tabi ve öğrenimleri ile ilgili bir göreve atanmış olması gerekir.
Olayda, öğrenimi ile ilgili olarak Emekli Sandığına tabi bir göreve başlayan davacının evlenmekle reşit olduğu, fakat kazai rüşt kararı aldırmadığından 18 yaşından önceki hizmetlerinin fiili hizmetinden sayılmadığı görülmektedir.
Buna göre, 743 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca evlenmekle kişinin reşit olacağı açık olmakla birlikte 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun ek 21. maddesinde bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerin Emekli Sandığına tabi öğrenimleri ile ilgili bir göreve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kazai rüşt kararı aldırarak atanmaları halinde, 18 yaşın altında geçen hizmet sürelerinin fiili hizmet süresine eklenebilmesi öngörüldüğünden, davacının evlenmekle elde ettiği rüştün kazai rüşt olarak değerlendirilmek suretiyle 18 yaşın altında geçen hizmet süresinin emeklilik fiili hizmetinden sayılmasına imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacının kazai rüşt kararı aldırmaksızın 18 yaşın altında Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmetlerinin emekliliğe esas hizmetinde sayılmamasına ilişkin işlemlede ve davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, karar düzeltme istemin reddi gerektiği oyuyla çoğunluk yönündeki Dairemiz kararına karşıyız.