Danıştay Kararı 11. Daire 2005/1023 E. 2005/4242 K. 12.07.2005 T.

11. Daire         2005/1023 E.  ,  2005/4242 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2005/1023
Karar No : 2005/4242

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Sakarya Valiliği – SAKARYA
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti :Davacının kiracı olarak oturduğu konutun “hasarsız” olarak tespitine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada; … İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan bilirkişi raporunda söz konusu konutun ağır hasarlı olduğu görüşüne yer verilmiş olması nedeniyle, bu rapora dayanılarak davalı idarece tesis edilen söz konusu taşınmazın “hasarsız” olarak tespitine ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının kiracı olarak oturduğu “… Mahallesi … Sokak No:…” adresinde bulunan konutun 17.8.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda “hasarsız” olarak tespitine ilişkin hasar tespit işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Usul Hukukunda bir dava sonucunda verilecek hükmün üçüncü kişinin hukuki durumunu doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecek olması hallerinde söz konusu üçüncü kişinin davaya katılmasında hukuki yararın bulunduğu kuşkusuzdur. Bu durumda olan biri kendiliğinden davaya katılma isteminde bulunabileceği gibi davanın ihbarı suretiyle de bu sağlanabilir. Nitekim 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesi ile yollamada bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 49. maddesinde bu gibi durumlarda davanın ihbarının mahkemece re’sen yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının kiracısı bulunduğu “… Mahallesi … Sokak No:…” adresinde bulunan konutun 17.8.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda ” hasarsız” olarak tespitine ilişkin hasar tespit işleminin iptali istemiyle açılan davada, idare mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapordaki ağır hasarlı olduğu yolundaki görüşe dayanılarak davalı idarece tesis edilen hasar tespit işleminin iptali edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının kiracı olduğu, “hasarsız” tespit işleminin iptal edilerek idare mahkemesince verilen karar doğrultusunda dava konusu taşınmazın “ağır hasarlı” olarak tespit edilmesi durumunda, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 13. maddesi uyarınca bu nitelikteki bir taşınmazın yıktırılmasının gündeme gelebilecek olması ve böyle bir sonucun kiracıdan daha çok ev sahibini etkileyecek olması nedeniyle davanın konut malikine de ihbar edilerek davaya katılımının sağlanması suretiyle oluşturulacak dosyaya göre karar verilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda, ev sahibinin davaya katılımı sağlanmadan idare mahkemesince verilen kararda usul ve yasa hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 12.7.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.