Danıştay Kararı 11. Daire 2004/5586 E. 2006/5763 K. 08.12.2006 T.

11. Daire         2004/5586 E.  ,  2006/5763 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/5586
Karar No: 2006/5763

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
İsteğin Özeti : Dava, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunda görev yapmakta iken emekliye ayrılan ve 30 yıl 1 ayı Emekli Sandığına tabi olmak üzere 42 yıl 4 ay üzerinden emekli aylığı bağlanarak 30 yıl üzerinden emekli ikramiyesi ödenen davacının, kıdem tazminatı ödenmiş hizmet sürelerinin mahsubu suretiyle 21 yıl hizmet süresi esas alınarak hesaplanan emekli ikramiyesi üzerinden adına borç çıkarılan ve emekli ikramiyesi tutarının emekli aylıklarından kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. … İdare Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 12. maddesinde, son defa Emekli Sandığına tabi bir görevden emekliye ayrılanlara, Sandığa tabi olarak geçen hizmetleri üzerinden ikramiye ödeneceği, ancak, her ne suretle olursa olsun evvelce kıdem tazminatı veya emekli ikramiye ödenmiş sürelerin, emekli ikramiyesinin ödenmesinde dikkate alınmayacağının belirtildiği, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun Ek 20. maddesinde ise, emekli ikramiyesinin hesabında 30 hizmet yılını aşan sürelerin ikramiyenin hesaplanmasında dikkate alınmayacağı hükmüne yer verildiği, bu yasa hükümlerinin incelenmesinden, daha önce kıdem tazminatı ödemesine esas alınan ve bu nedenle ikramiyenin hesabında dikkate alınmayacak olan sürenin, 30 hizmet yılını Sandığa tabi olarak geçiren ilgililerin hizmet süresinden düşülmesi sonucu doğurmayacağı, bu nedenle Emekli Sandığına tabi olarak 30 yıldan fazla hizmeti bulunduğu anlaşılan davacının, daha önce kıdem tazminatı aldığından bahisle emekli ikramiyesinin, kıdem tazminatı aldığı hizmet sürelerinin mahsubu suretiyle hesaplanan hizmet süresi üzerinden adına borç çıkarılarak, aylıklarından kesilmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, gereksiz olarak alınan …- YTL temyiz başvuru harcının istemi halinde davalı idareye iadesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 8.12.2006 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) AZLIK OYU :
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunda görev yapmakta iken 2829 sayılı Kanun hükümleri uyarınca hizmetleri birleştirilmek suretiyle emekliye ayrılan ve 33 yıl 5 ayı Emekli Sandığına tabi olmak üzere 42 yıl 4 ay üzerinden emekli aylığı bağlanan davacının, daha önce 9 yıl hizmet süresi yönünden kıdem tazminatı aldığının anlaşılması üzerine, 5434 sayılı Kanunun, hizmet süresi 30 senenin üzerinde olanlara en fazla 30 maaş ikramiye ödeneceği yolundaki Ek 20. maddesi hükmü uyarınca, kıdem tazminatı alınan süreler düşülerek 21 yıl hizmeti üzerinden ikramiye ödenmesi yerinde ve kanuna uygundur.
Zira 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun Ek 20. maddesi ile 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 12. maddesi birlikte incelendiğinde, her halukarda 30 fiili hizmet süresini aşan hizmet süresi yönünden ikramiye ödenmesi mümkün görülmemektedir. Aksi halde, sigortaya ve Sandığa tabi olarak 30 yıldan fazla hizmeti bulunanlar ile sadece Sandığa tabi olarak 30 yıldan fazla hizmeti olan arasında eşitsizlik doğacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın bozulması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyu ile karara karşıyım.