Danıştay Kararı 11. Daire 2004/3837 E. 2005/612 K. 15.02.2005 T.

11. Daire         2004/3837 E.  ,  2005/612 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/3837
Karar No : 2005/612

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekilleri : …
Karşı Taraf (Davalılar) : 1- Milli Eğitim Bakanlığı – ANKARA
2- T.C.Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü – ANKARA
Vekili : …
İstemin Özeti : … İlkokulu öğretmeni olarak görev yapmakta iken 16.10.1984 tarihinde isteği üzerine emekliye ayrılan ve 16.9.1998 tarihinde öğretmenliğe geri dönen davacının, öğretmenliğe geri dönüp çalışmaya başladıktan sonra da ödenmesine devam edilen emekli aylıkları nedeniyle adına 13.980.520.000.- TL borç çıkarılması ve bu tutarın maaşlarından 1/2 oranında kesinti yapılarak tahsili yolundaki işlemlerin iptali istemiyle açılan davayı; emekli aylığı almakta iken Emekli Sandığına tabi bir göreve başlayan ve bu görevi karşılığı olarak aylık aldığı anlaşılan davacının 5434 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca aylıklarının kesilmesinde ve yersiz olarak ödenen 13.980.520.000.- TL.’nın 5434 sayılı Yasanın 121. maddesi uyarınca maaşlarından kesilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, hukuka aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davalı idareler tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 6183 sayılı Yasa uyarınca, davacının maaşlarından 1/2 oranında kesinti yapılması hukuken mümkün olmadığından kararın bu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, öğretmen olarak görev yapmakta iken 16.10.1984 tarihinde isteği üzerine emekliye ayrılan ve 16.9.1998 tarihinde öğretmenliğe geri dönen davacının, öğretmenliğe geri dönüp çalışmaya başladıktan sonra da ödenmesine devam edilen emekli aylıkları nedeniyle adına 13.980.520.000.- TL borç çıkarılması ve bu tutarın maaşlarından kesinti yapılarak tahsili yolundaki işlemlerin iptali istemiyle açılmış, İdare mahkemesince; emekli aylığı almakta iken Emekli Sandığına tabi bir göreve başlayan ve bu görevi karşılığı olarak aylık aldığı anlaşılan davacının 5434 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca aylıklarının kesilmesinde ve yersiz olarak ödenen 13.980.520.000.- TL.’nın 5434 sayılı Yasanın 121. maddesi uyarınca maaşlarından kesilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar kararın, yapılan fazla ödemelerin davacı adına borç çıkarılmasına ve maaşından kesinti yapılmasına ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Kararın; dava konusu işlemin, çıkarılan borcun maaşlarından 1/2 oranında kesinti yapılarak tahsil edileceği yönündeki kısmına gelince;
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 121. maddesinde, her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan ödemelerin, ilgililerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı, ancak ilgilinin Sandıkça yapılan bu muamelenin yersizliği hakkında Danıştay’da dava açabileceği hükmü yer almıştır.
Öte yandan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 2347 sayılı Kanunun 9. maddesiyle değişik 71. maddesinde, aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emekli sandıkları tarafından bağlanan gelirlerin kısmen haczolunabileceği, ancak haczolunacak miktarın bunların üçte birinden çok dörtte birinden az olamayacağı hükmü öngörülmüştür.
Yukarıya metni alınan 5434 sayılı Kanunun 121. maddesi hükmü davalı idareye, ilgililere istihkaklarından fazla yapılan ödemeleri yargı organlarının kararına gerek kalmaksızın geri alma konusunda yetki vermekte ise de, emekli aylıklarında yapılacak kesintinin oranı hakkında bir sınırlandırmanın bulunmaması, kesinti oranının emekli kişinin kendisinin ve ailesinin geçimini temin edecek asgari miktarı aşacak şekilde tespit etme yetkisi de vermemektedir.
Diğer yandan, 5434 sayılı yasada emekli aylıklarında yapılacak kesinti oranı hakkında hüküm yer almamış olmakla birlikte, kanun koyucu bu oranı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 71. maddesiyle emekli aylığının 1/4’ünden az olamayacağı şeklinde saptamış olup, anılan kural uyarınca emekli aylıklarında yapılacak kesintilerde de takdir hakkının kanun koyucu tarafından pozitif hukuk kuralı haline getirilen bu ilke doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.
Bu durumda, emekli aylığının en az 3/4’ünün emeklinin kendisinin ve ailesinin geçimi için ayrılması ve bu miktarın emekli aylığından düşüldükten sonra kalan kısmının istirdat edilmesi hak ve nasefet kurallarına uygun düşeceğinden, işlemin davacının emekli aylığının 1/2’sine el konulacak şekilde tesis edilen kısmında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; dava konusu işlemin, yapılan fazla ödemelerin davacı adına borç çıkartılması ve maaşından kesinti yapılmasına ilişkin kısmının onanmasına, çıkarılan borcun davacının maaşlarından 1/2 oranında kesinti yapılarak tahsil edileceği yönündeki kısmının ise bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 15.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.