Danıştay Kararı 11. Daire 2004/3715 E. 2006/1761 K. 10.04.2006 T.

11. Daire         2004/3715 E.  ,  2006/1761 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/3715
Karar No : 2006/1761

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalılar) : 1. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı – ANKARA
2. Kocaeli Valiliği -KOCAELİ

İsteğin Özeti :17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen depremlerde işyeri ağır hasar gören davacının, hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin işleme karşı yaptığı itirazın, süresi içinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 28. maddesi uyarınca, hak sahibi olabilmek için talep ve taahhütname verilmesinin zorunlu olduğu, ancak, Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 16. ve 17. maddelerinde öngörülen iki aylık talep ve taahhütname verme süresi içinde başvurmayanların hukuken geçerli bir mazeretleri olması durumunda, başvurunun süresinde kabul edilmesi gerektiği, olayda, iki aylık talep ve taahhütname verme süresinde başvuruda bulunmadığı anlaşılan davacının, hukuken kabul edilebilir bir mazeretinin de bulunmaması karşısında, hak sahibi olabilmek için yaptığı başvurunun süresinde yapılmaması nedeniyle reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmiştir.
Savunmanın Özeti : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuş, Kocaeli Valiliği tarafından ise savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik’in 22. maddesinde hak sahibi olmadıkları anlaşılanlara durumun yazılı olarak tebliğ edileceğinin öngörülmesi karşısında, ağır hasarlı işyerinden dolayı ilan edilen süre içinde talep ve taahhütname vererek hak sahipliği başvurusunda bulunan davacıya, hak sahibi kabul edilmediğinin yazılı olarak bildirilmemesi nedeniyle, durumu öğrendiği gün yaptığı itiraz süresinde yapılmış bir başvuru olarak kabul edilmesi gerekirken, ilan edilen sürede talep ve taahhütname verilmediği gerekçesiyle davayı reddeden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 29. maddesi gereğince yürürlüğe konulan “Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik’in 16. maddesinde, bu Yönetmelikte belirtilen esaslara ve kıstaslara göre hak sahibi niteliğini taşıyanların, talep ve taahhütname vermelerini sağlamak üzere durumun mahallinde ilan olunacağı, 20. maddesinde, talep ve taahhütnamelerin, ilgili mülkiye amirinin veya tevkil edeceği bir memurun başkanlığında kurulacak bir komisyon tarafından incelenerek değerlendirileceği, 21. maddesinde, komisyonun talep ve taahhütnameleri en kısa zamanda inceleyip değerlendirerek hak sahipleri listesini düzenleyeceği, 22. maddesinde, hak sahibi olmadıkları anlaşılanlara durumun yazılı olarak tebliğ olunacağı, bu tebligattan itibaren 15 günlük süre içinde ilgililerin itirazda bulunabileceği, itirazın komisyonca incelenerek karara bağlanacağı, hak sahipliği ve itiraz konusunda nihai kararın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca verileceği öngörülmüştür.
Anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, hak sahipliğinden yararlanabilmek için talep ve taahhütname vermenin zorunlu olduğu, talep ve taahhütnamelerin incelenip hak sahibi olmayanlara durumun yazılı olarak tebliğ olunacağı, bu tebligattan itibaren 15 gün içinde itirazda bulunulabileceği, bu itirazın mahalli komisyonca (Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu) incelenip karara bağlanacağı, ancak hak sahipliği ve itiraz konusunda verilen kararlarla ilgili nihai kararın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca verileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, 17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen depremlerde konut ve işyeri ağır hasarlı olarak tespit edilen davacının, ilan edilen süreler içinde talep ve taahütname vererek hak sahipliği başvurusunda bulunduğu, ağır hasarlı konutundan dolayı hak sahibi kabul edilmesine karşın, işyeri için hak sahibi kabul edilmediği, hak sahipliği inceleme komisyonunun bu kararının mahalle muhtarlığında ilan edilerek 7 günlük itiraz süresi tanındığı, depremden sonra Kocaeli dışında ikamet etmeye başlayan davacının bu kararı Kocaeli’ne dönmesinden sonra 7.5.2003 tarihinde öğrendiği, aynı gün yaptığı itirazın , 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, hak sahibi olmadıkları anlaşılanlara durumun yazılı olarak tebliğ edilmesinin zorunlu olması karşısında, ağır hasarlı işyerinden dolayı ilan edilen süre içinde talep ve taahhütname vererek hak sahipliği başvurusunda bulunan davacıya, hak sahibi kabul edilmediğinin yazılı olarak bildirilmemesi nedeniyle, durumu öğrendiği gün yaptığı itiraz, süresinde yapılmış bir itiraz olarak kabul edilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde ve ilan edilen sürede talep ve taahhütname verilmediği gerekçesiyle davayı reddeden mahkeme kararıda hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir kara verilmek üzere bozulmasına, gereksiz olarak alınan …- YTL temyiz başvuru harcının istemi halinde davacıya iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 10.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.