Danıştay Kararı 11. Daire 2004/1810 E. 2006/4572 K. 06.10.2006 T.

11. Daire         2004/1810 E.  ,  2006/4572 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/1810
Karar No : 2006/4572

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü) – ANKARA
Vekilleri : …

İsteğin Özeti : Emekli Sandığından emekli aylığı almakta olan davacının hepatit C hastası olmadığı halde bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilacı muhtelif hastanelerde muhtelif doktorlara reçetesine yazdırıp eczaneden alarak başka şahıslara satma suretiyle davalı idareyi zarara uğrattığından bahisle adına borç çıkartılarak bu ilaç bedellerinin tahsili yoluna gidilmesine ilişkin işlemin iptali ile 2003/1. devre mart dönemi aylığından kesilen 327.450.000.- TL. ‘ nin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açtığı davada; … İdare Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunun 121. maddesinde, her ne surette olursa olsun istihkaklardan fazla yapılan ödemelerin ilgililerin varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı hükmüne yer verildiği, 2.10.1998 tarih ve 23481 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce İlgililere İstihkaklardan Fazla veya Yersiz Olarak Yapılan Ödemelerin Tahsili Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde de, Sandık tarafından herhangi bir nedenle ilgililere istihkaklardan fazla veya yersiz olarak yapılan ödemelerin bu hatalı işlemin düzeltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek 5 yıllık tutarının ilgili hayatta ise onun adına, ölmüş ise kanuni varisleri adına borç kaydedileceği hükmünün yer aldığı; olayda ise, hepatit-C hastası olmadığı halde bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilacı muhtelif hastanelerde muhtelif doktorlara muayene anında söyleyerek reçetesine yazdırmak suretiyle eczaneden alıp başka şahıslara satarak davalı idareyi zarara uğratan davacı adına borç çıkartılarak bu ilaç bedellerinin tahsili yoluna gidilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı vekili, mahkemenin müvekkilinin gerçekten hepatit-C hastası olup olmadığı hususunu araştırmadan yanlı davalı idare raporunu esas almak suretiyle karar verdiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 5434 sayılı Yasanın 121. maddesinin ilgililere hak olarak tanınan ödemelerin fazla yapılması halinde uygulanması gerektiği, ilgililerin Sandığı zarara uğratması durumunda talep edilecek tazminatın ise ilgililer aleyhine adli yargı mercilerinde açılacak davada zarar ve kusur oranı belirlenerek Sandık lehine hüküm verilmesi halinde hükmün uygulanması suretiyle tahsil edilebileceğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Emekli Sandığından emekli aylığı aylığı almakta olan davacının hepatit-C hastası olmadığı halde bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilacı muhtelif hastanelerde muhtelif doktorlara reçetesine yazdırıp eczaneden alarak başka şahıslara satma suretiyle davalı idareyi zarara uğrattığından bahisle adına borç çıkartılarak bu ilaç bedellerinin tahsili yoluna gidilmesine ilişkin işlemin iptali ile 2003/1. devre mart dönemi aylığından kesilen 327.450.000.- TL. ‘ nin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunun 121. maddesinde, her ne suretle olursa olsun istihkaklardan fazla yapılan ödemelerin ilgililerin varsa sonraki her çeşit istikaklardan hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı, ancak ilgilinin Sandıkça yapılan bu muamelenin yersizliği hakkında Danıştay’da dava açabileceği, herhangi bir nedenle Sandık tarafından ilgililere istihkaklardan fazla veya yersiz olarak yapılan ödemelerin bu hatalı işlemlerin düzeltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek beş yıllık tutarının tahsil edileceği, tahsilin ne şekilde yapılacağının Yönetmelikle düzenleneceği hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen maddede yer alan ”her ne suretle olursa olsun istihkaklardan fazla yapılan ödemelerin ilgililerin varsa sonraki her çeşit istihkaklardan hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınacağı” yolundaki hükmün 5434 sayılı Yasada ilgililere hak olarak tanınan ödemelerin fazla yapılması halinde uygulanabileceği, olayda olduğu gibi ilgililerin herhangi bir yolla Sandığı zarara uğratması durumunda Sandıkça talep edilecek tazminatın ise ilgililer aleyhine adli yargı mercilerinde açılacak davada zarar ve kusur oranı belirlenerek Sandık lehine hüküm verilmesi halinde hükmün infazı suretiyle tahsili yoluna gidilebileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, Emekli Sandığından emekli aylığı almakta olan ve hepatit C hastası olmadığı halde bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilacı muhtelif hastanelerde muhtelif doktorlara muayene anında yazdıran ve eczaneden alarak başka şahıslara satmak suretiyle davalı idareyi zarara uğrattığı tespit edilen davacı adına sözü edilen ilaç bedellerinin borç çıkartılıp tahsili yoluna gidilmeye başlanılması üzerine görülen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, hak olarak verilmiş bir ödemenin fazla yapılmasından değil Sandığın zarara uğratılmasından kaynaklandığı anlaşılan istirdat işlemine ilişkin uyuşmazlıkta yukarıda sözü edilen 5434 sayılı Yasanın 121. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığından adli yargı yerince verilmiş bir hüküm olmaksızın davalı idarece re’sen borç miktarı tespit edilerek davacının emekli aylığının söz konusu borca mahsuben kesilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından bu işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, gereksiz olarak alınan …- YTL. temyiz başvuru harcının istemi halinde davacıya iadesine 6.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.