Danıştay Kararı 11. Daire 2003/3204 E. 2006/213 K. 27.01.2006 T.

11. Daire         2003/3204 E.  ,  2006/213 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2003/3204
Karar No : 2006/213

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : Dışişleri Bakanlığı – ANKARA
İsteğin Özeti : Dışişleri Bakanlığının yurtdışı teşkilatında sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken 18.5.1998 tarihinde emekli olan davacının, hak ettiği iş sonu tazminatının ödenmesi istemiyle 24.4.2002 tarihinde yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile iş sonu tazminatının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davada; … İdare Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından iş sonu tazminatı için emekliye ayrıldığı 18.5.1998 tarihinden itibaren 60 gün içinde idareye başvurması yada dava açması gerekirken başka bir kişi tarafından açılan dava sonucunda 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının sözleşmeli personel çalıştırılması esasına ilişkin düzenlemesinin iptal edilmesi üzerine iş sonu tazminatının ödenmesi yönündeki 24.4.2002 günlü idareye yapılan başvurunun geçmiş olan dava açma süresini ihya etmediği açık olduğundan süre yönünden reddetmiştir. Davacı Vekili tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesinde öngörülen sözleşmeli personel statüsünün esasları, anılan hüküm ve 1978 yılı Bütçe Kanununun 12. maddesinde yer alan genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeli kuruluşlar, belediyeler, özel idareler ve kamu iktisadi teşebbüslerinde sözleşme ile çalıştırılan personelin çalıştırılma genel esaslarının Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir çerçeve kararnamesiyle saptanacağı hükmüne dayanılarak çıkarılan 6.6.1978 günlü, 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmiştir. Anılan Bakanlar Kurulu Kararında daha sonra bazı değişiklikler yapılmış olup, bu Bakanlar Kurulu Kararının her yıl bütçe kanunlarına konulan hükümlerle yürürlüğü devam ettirilmiş bulunmaktadır.
6.6.1978 günlü, 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 7. maddesinin 1. fıkrasında, sözleşme ile çalıştırılacak personele sözleşme ücreti dışında herhangi bir ad altında ödeme yapılamayacağı ve sözleşmelere bu yolda hüküm konulamayacağı öngörülmüştür.
Olayda, anılan Bakanlar Kurulu Kararında yer alan hüküm uyarınca, … Büyükelçiliğinde 657 sayılı Yasanın 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli Kavas olarak 1981-1998 yılları arasında görev yapan davacıya, iş sonu tazminatı ödenmediği,uyuşmazlığın işsonu tazminatı ödenmesi isteminin zımnen reddinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
İdarece iş sonu tazminatı ödenmesine engel olduğu öne sürülen 6.6.1978 günlü, 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 7. maddesinin 1. fıkrasının iptali istemiyle açılan davayı reddeden Danıştay Onuncu Dairesinin 28.3.1996 tarih ve E:1994/6516, K:1996/1700 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 21.4.2000 gün ve E:2000/274, K:2000/581 sayılı kararıyla bozulması üzerine, Danıştay Onbirinci Dairesince bozma kararına uyulmak suretiyle verilen 25.10.2001 tarih ve E:2001/365, K:2001/2335 sayılı kararla uyuşmazlık konusu Bakanlar Kurulu Kararının anılan fıkra hükmü hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Her ne kadar, davacı tarafından, kendisine iş sonu tazminatı ödenmemesine dayanak teşkil eden Bakanlar Kurulu Kararının iptal edilmiş olması nedeniyle idareye yapmış olduğu başvurunun zımmen reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, mahkemece, dava açma süresi içerisinde davacının idareye bir başvurusu veya doğrudan dava açmaması, sonraki başvurunun reddi işleminde yeni dava açma süresini ihya etmeyeceği gerekçesiyle, dava süre aşımı nedeniyle reddedilmişse de, davacıya iş sonu tazminatı ödenmemesinin dayanağı düzenleyici işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle, ortaya yeni bir hukuki durumun çıkmış olması, davacının da Danıştay Onbirinci Dairesinin yukarda tarih ve sayısı belirtilen düzenleyici işlemin iptali yolunda verilen ve yeni bir hukuki durumun doğmasına yol açan kararından sonra 24.4.2002 tarihinde idareye başvurması karşısında, sözkonusu başvurunun 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca yapılan bir başvuru olarak kabul edilmesi ve başvurunun zımnen reddi üzerine 8.8.2002 tarihinde açılan davanın da süresi içinde açıldığının kabulü ile işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, davayı süre aşımı yönünden reddeden idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, işin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 27.1.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.